Gözlemciler, bu durumu yılsonuna kadar beklememişti, ancak artık bir gerçek: 2023 en az 1850'den bu yana kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu.

Avrupa İklim Değişikliği Kopernik (Copernicus) Programı (C3S), 2023 yılındaki sıcaklığın bir önceki rekor olan 2016'yı bile "rahatlıkla" geçtiğini doğruladı.

Bu ısınma, doğrudan atmosferdeki sera gazı konsantrasyonundaki artışla bağlantılı olarak değerlendiriliyor.  

Geçtiğimiz yılki sıcaklıklar, küresel sıcaklıkları arttırma eğiliminde olan ekvatoral Pasifik sularında sıcak bir anomali El Niño fenomeni gibi doğal iklim değişiklikleri tarafından da beslendi.

Afrika'da aylarca süren kuraklık ve Avrupa ve Kanada'daki yıkıcı orman yangınları ile noktalanan 2023 yılı, iklim rekorlarının domino taşları gibi yıkıldığı istisnai bir yıl oldu.

C3S Direktör Yardımcısı Samantha Burgess, "2023 sadece kayıtlara geçen en sıcak yıl değil, aynı zamanda her günün sanayi öncesi döneme göre 1°C'den daha sıcak olduğu ilk yıl" şeklinde tepki gösterdi.

Bu durum, 2023'ün "muhtemelen en azından son 100.000 yıldaki herhangi bir dönemin sıcaklıklarını aştığını" da vurguluyor.

Yılın tamamında, küresel ortalama sıcaklık 14,98°C'ye ulaşarak 2016'dakinden 0,17°C ve sanayi öncesi dönem (1850-1900) ortalamasından 1,48°C daha yüksek oldu.

Bu durum, 2023 yılında, Paris Anlaşması tarafından belirlenen 1,5°C sınırına çok yaklaşıldığı anlamına geliyor.

Copernicus'un analizleri, Ocak veya Şubat 2024'te sona erecek 12 aylık dönemde, sanayi öncesi seviyeyi 1,5°C aşmanın muhtemel olduğuna dikkat çekiyor.

Ancak uzmanlar, bu durumun Paris Anlaşması ile belirlenen sınırları aşmak anlamına gelmediğini, zira ortalama sıcaklıktaki bu anomalinin aşılacağı en az 20 yıllık bir dönemi ele almak gerektiğini ifade ediyor. Kasım ayında iki günün ilk kez sanayi öncesi ortalamadan 2°C'den daha sıcak geçtiği de kaydedilmişti.

2024 yılı için Météo France ve Copernicus'un tahminlerine göre, ortalama küresel sıcaklığın sanayi öncesi dönemin 1.34°C ila 1.58°C üzerinde olması bekleniyor.

Bu noktada, El Niño fenomeninin henüz zirveye ulaşmamış olması da dikkate alınmıyor. Bu veriler, iklim değişikliği ile mücadelede acil karbonsuzlaştırma çabalarının artırılması gerekliliğini vurguluyor.