Mezopotamya’nın en eski oyunlarından biri olan Ur Kraliyet Oyunu, Ranya’da Raperin Üniversitesi’nde öğretiliyor. Huşmend Muwafaq, binlerce yıl sonra bu oyunu yeniden canlandıranlar arasında yer alıyor.

AFP, binlerce yıl toprak altında kaldıktan sonra Güney Kürdistan’a geri dönen bu oyuna dikkat çeken bir haber yayınladı. Muwafaq, bu oyunu yeniden canlandırarak, “insanlara geçmişte sahip olduklarımızı göstermek istediğini” söylüyor.

Muwafaq, “geçmiş” derken henüz Irak’ın var olmadığı, Fırat ve Dicle arasında bir birini takip eden Sümer, Akad, Asur veya Babil uygarlıklarını kast ediyor. Ur Kraliyet Oyunu, kendi döneminde bölgede bugünkü tavla oyunu gibi popülerdi.

“H” biçimindeki oyunun tablası 1992 yılında, dünyanın en eski kentlerinden biri olan, İbrahim peygamberin doğum yeri olarak da bilinen Ur Kraliyet mezarlığında yapılan kazılar sonucu bulundu.

British Museum’da uzman arkeologların bu oyunun kurallarını çözmesi için 50 yıl beklemek gerekti. Topraktan yapılmış tablet biçimindeki eserin, 2 bini aşkın bir geçmişinin olduğu belirtildi.

Müze yetkililerinden Irving Finkel, oyunun basit bir eğlencenin ötesinde üzerinde bahis yapılan bir oyun olduğuna dikkat çekti. Hatta astrolojiye inananlar için, oyun tanrılar tarafından yönetiliyordu ve gelecek üzerinde etki sahibiydi.

AFP’ye göre Raperin Üniversitesi’nde dersler veren İngiliz arkeolog Ashley Barlow bu oyunun sırlarını çözdükten sonra, oyunu kendi topraklarında yeniden canlandırmaya çalışıyor.

Oyuncuların sadece şans ve basit stratejilere sahip olması gerektiğini düşünen Barlow, Ranya parklarında Ur Kraliyet Oyunu’nu masalara taşıyor. Barlow, oyuna dahil olanlara, yapılması gerekeni basitçe anlatıyor: “Bu, yedi piyonu rakibten önce tablanın diğer ucuna yarıştırmaktır.”

Tablayı işaret eden Barlow, “binlerce yıl sonra Irak’ta üretilen ilk tabladır” diyor. Sonra Barlow ve Muwafaq, meraklı bakışlar arasında binlerce yıllık oyuna can veriyor. Ranya’da emekli olan Mam Resul da, “5 bin yıllık bir oyundur ama bizim için yeni bir keşif” diyor.