İktisatçı Tunç: AVM'ler 'tüketim çılgınlığı'nı pekiştiriyor

İktisatçı Ramazan Tunç, "AVM'ler doğasından, kültüründen ve tarihinden uzak bir toplum yaratır. Daha çok borçlandırır; ihtiyaç dışı tüketim yaptırır" dedi.

Kapitalist sistemin toplumu alışveriş merkezlerine (AVM) boğan politikasının küçük esnaf üzerindeki olumsuz etkileri gün geçtikçe ağırlaşıyor. AVM'lerin insanları toplumsallıktan koparan dizaynı ve geleneksel alışverişi giderek yok eden yapısı kültürel anlamda tahribatlara yol açarken, ekonomik anlamda da ciddi zararlara neden oluyor. 

İktisatçı Ramazan Tunç, kapitalist sistemin AVM'lerdeki ısrarını ve bunun altında yatan sosyo-kültürel amaçlı asimilasyon politikalarını ANF'ye değerlendirdi. 

'TÜKETİM ÇILGINLIĞINI PEKİŞTİRMEK İÇİN...'

Tunç, AVM'lerin kurduğu 'AVM Yöneticileri Derneği'nin verilerine göre son 15-20 yılda Türkiye'de hızlı bir şekilde AVM inşasına gidildiğini belirterek, mevcut AVM'lere ek olarak 400-500 civarında yeni AVM'nin açılacağını kaydetti. 

Tunç, şu değerlendirmelerde bulundu: "AVM'lerin, özellikle Türkiye gibi tüketime dayalı büyümeyi kendine hedef edinmiş ülkelerde, insanlarda daha çok tüketim çılgınlığını pekiştirmek ve ihtiyaç duymadığı ürün ve hizmetleri satın almasını sağlama amaçlı açıldığını söylemek mümkündür. Zaten AKP'nin 2002'de iktidara gelmesiyle birlikte tüketime dayalı büyüme politikalarına geçildiğinden dolayı AVM'lerin inşasının bu süreçte daha çok arttığını gözlemleyebiliyoruz. Kapitalist ekonominin temelini oluşturan bu tüketim, büyük nüfuslu ve geliri artan ülkelerde kendine ait hızlı gelişebilecek bir zemin bulabiliyor. Bu da tamamen insanların ihtiyaç duyduğu ürünlerin yanında ekstradan nasıl bir satış yapılabilir diye firmaların yaptığı çalışmalara bağlıdır."

'DAHA ÇOK BORÇLANDIRIYOR'

AVM'lerin, sermayenin Türkiye, Çin ve Hindistan gibi yoğun nüfuslu ülkelere girerek tüketime teşvik etme sonucunda ortaya çıktığını vurgulayan Tunç, "Kriz süreçlerinde de AVM'lere ciddi bir yığılma olurken, geleneksel pazarlarda aynı şekilde bir düşüş yaşanıyor. Bu da krizin ilk etkilerinin küçük esnafa yansımasına neden oluyor. AVM'lerin başka bir dezavantajı da tüketime teşvik ettiğinden ve kredi kartlarıyla satış yapmalarından dolayı insanların daha çok borçlanmalarını sağlaması. Kredi kartları ile alışveriş yapanlar ilk başlarda bunu hissetmeyebilirler ama bir sonraki ayın tüketimini önceki ay yaptıklarından kaynaklı, borçlandıklarını sonradan görebiliyorlar" diye konuştu.

'TOPLUMU YERELDEKİ GEÇMİŞİNDEN KOPARIYOR'

Tunç, AVM'lerin önemli dezavantajlarından birinin de toplumu yereldeki geçmişinden koparmak olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: "Örneğin Amed'de Çarşiya Şewitî gibi yerler geleneksel pazarın kurulduğu ve alışverişin günübirlik yapıldığı yerlerdir. AVM'lerin kurulmasıyla beraber bu geleneksel pazardaki esnaf olumsuz etkileniyor. Zamanla merkezlerdeki kalabalık AVM'lere yöneldiği için ister istemez bu tarihi mekanlardaki esnaflar da AVM'lerde ticaret yapmaya yönelebiliyor. Bu durumda toplumsal dönüşümün farklı bir boyuta geçmesine zemin hazırlıyor. Böylelikle tam da sağ iktidarların kurmak istedikleri düzene hizmet eden bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü belli bir sosyolojik mekanda zamanını öldürebilen ve çevresinde olup bitenlere göz yuman bir oluşumun yaratılması isteniyor. AVM'ler, doğasından, kültüründen ve tarihinden uzak bir toplum yaratmak isteyen iktidarların vazgeçilmez yöntemidir."

'TÜRETİLMİŞ İHTİYAÇLAR!'

AVM'lerin, toplumun temel ihtiyaçlarının dışında türetilmiş gereksiz ihtiyaçların de merkezleri olduğunu ifade eden Tunç şunları kaydetti: "Kapitalist sistem, insanlara ihtiyaçların sonsuz olduğunu salık veriyor. Bir gömlek aldığınız zaman mutlaka onunla uyum sağlaması için bir ceket de almanız gerekiyor. AVM'ler tam da bunları uygulamak için var. Örneğin ayakkabı alırken, satış personelinin 'Onu temizlemeniz için şöyle bir süngerimiz de var' demesi gibi. Bunların hepsi türetilmiş ihtiyaçlar kategorisine giriyor. Modern dünyada pazarlama ve satış bilimi bu teknikler üzerinde kurulmuştur. Zaten satın alma gücünü de kredi kartı ile teşvik ettikleri için insanlar ihtiyaçlarının olmadığı şeyleri faizle almayı bile göze alabiliyorlar."

İHTİYAÇ DIŞI TÜKETİM İÇİN ÖNLEMLER

İktisatçı Ramazan Tunç, toplumun AVM'lerin kurnaz satış yöntemlerine karşı nasıl önlem alabileceğine dair ise şöyle dedi:

"Özellikle Kürdistan gibi gelişmekte olan coğrafyalarda, toplum, ihtiyaçlarının dışındaki tüketim çılgınlığını bir şekilde görmelidir. Reklam ve pazarlamanın yoğun olduğu bir ortamda beyne sürekli tüketime meyilli mesajlar gönderiliyor. Dolayısıyla toplumun kriz dönemlerinde tasarruflarını güçlü tutmak için birinci öncelik olarak kredi kartlarından kesinlikle uzak durması gerekiyor. Çünkü kredi kartları geleceğe yönelik kazancınızı bugünden harcamanıza sebebiyet veriyor. Yine AVM'lere adım attıklarında dikkat etmeleri gereken temel hususlardan biri de ihtiyaç listelerini yanlarına almalarıdır. Neyin ihtiyaç, neyin türetilmiş ihtiyaç olduğunun farkında olmalılar."