AB ülkeleri doğa restorasyonu yasasını onayladı
Avrupa Birliği Üye Devletleri, zarar görmüş ekosistemlerin restorasyonunu zorunlu kılan doğa restorasyonu yasasını onayladı. Bu karar, aylar süren çıkmazın ardından geldi.
Avrupa Birliği Üye Devletleri, zarar görmüş ekosistemlerin restorasyonunu zorunlu kılan doğa restorasyonu yasasını onayladı. Bu karar, aylar süren çıkmazın ardından geldi.
Pazartesi günü yapılan oylamada, Avusturya Çevre Bakanı'nın tutum değişikliği sayesinde yasa, gerekli çoğunluğu elde etti. Belçika AB Dönem Başkanlığı, Lüksemburg'daki AB çevre bakanları toplantısında alınan bu kararın, Yeşil Anlaşma'nın kilit metinlerinden biri olan doğa restorasyonu yasasının yürürlüğe girmesini sağladığını duyurdu.
Yeni mevzuat, 2030 yılına kadar AB kara ve deniz alanlarının %20'sinde ekosistem restorasyon tedbirlerinin uygulanmasını ve kötü durumdaki habitatların (sulak alanlar, ormanlar vb.) en az %30'unun restore edilmesini zorunlu kılıyor. Ayrıca, orman sağlığının iyileştirilmesi, su yollarındaki barajların kaldırılması ve arı popülasyonlarının korunması hedefliyor.
Avusturya, koalisyon içindeki bölünmeler nedeniyle önceki oylamalarda çekimser kalmıştı. Ancak Çevre Bakanı Leonore Gewessler'in tutum değişikliği, yasanın kabul edilmesini sağladı. Üç ülke (İsveç, Hollanda, İtalya) karşı oy kullanırken, beş ülke (Belçika, Avusturya, Polonya, Finlandiya, Macaristan) çekimser kaldı.
Başta WWF olmak üzere çevre STK'ları, mevzuatı "tarihi bir zafer" olarak nitelendirdi. Avusturya Çevre Bakanı Gewessler, "Hiçbir hükümet ya da parti çevrenin ve doğanın korunması çıkarlarını göz ardı edemez" dedi. Avrupa Çevre Komiseri Virginijus Sinkevicius ise yasanın, 2022'de Montreal'de Biyoçeşitlilik üzerine COP15 tarafından belirlenen hedeflerle uyumlu olduğunu belirtti.
Bu yasanın kabulü, Avrupa'nın doğa ve ekosistem restorasyonu konusundaki taahhüdünü güçlendirirken Yeşil Anlaşma'nın hayata geçirilmesinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yeşil Anlaşma, özellikle tarım arazileri üzerindeki etkisi nedeniyle sert bir siyasi mücadelenin ardından Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmıştı.