Fransız deniz işletmesi araştırmalar enstitüsü (Ifremer) 1994 ile 2017 yıllar arasında Akdeniz’deki atıklara ilişkin kapsamlı bir araştırma yürüttü. Araştırmada, “Miktarı her yıl farklılık gösterse de, 2009 yılından bu yana genel anlamda bir artış yaşanıyor” denildi.

Ifremer, özellikle plastik poşetler, plastik şişeler, metalik şişeler, gıda ambalajları, sentetik ipler, balık ağları veya kıyafetlerin varlığına dikkat çekiyor. Plastikler tek başına atıkların yüzde 60’ından fazlasını temsil ediyor.

Ifremer, 1990’dan bu yana bu atıkların yoğunluğunun üçe katlandığı tespitinde bulunuyor. Enstitü, bu durumu sözkonusu dönemde plastik ürünlerdeki artış ve daha sistematik bir sayım ile açıklıyor. 

Denizdeki kirlilik çevre için zararlı olduğu gibi, insanlar için de doğrudan risk oluşturuyor. Araştırmacılar, kıyı bölgeleri ve özellikle plajlarda, cam parçaları, farklı nesneler, kimyasal moleküller içeren bazı içerikler, ilaçlar ve şırıngaların kazalara neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Yoğun eğlence alanlarında gemiler içinde risklerin olduğuna işaret ediliyor. Bunlar arasında özellikle balık ağlarının, gemi motorlarına takılarak oluşturduğu kazalar örnek gösteriliyor. Yılda yüzlerce bu tür kazaların yaşandığı ifade ediliyor.

Avrupa Birliği bundan bir kaç ay önce aldığı bir kararla, 2021’den itibaren tek kullanımlık plastik ürünleri yasakladı. Ancak bunun etkilerinin görülmesi için biraz zamana ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte hızlı bir şekilde atıkların azalmadı da beklentiler arasında.