Antarktika’da keşfedilen devasa petrol yatakları endişeleri arttırdı

Rusya, Antarktika’da dünyanın petrol ve doğalgaz ihtiyacını en az 40 yıl boyunca karşılamaya yetecek büyüklükte kaynaklar keşfetti. Ancak bu kaynaklar işletilirse, jeopolitik gerilimleri arttıracak ve iklim değişikliği çabalarını baltalayacak.

ANTARKTİKA'DA KEŞİF

Antarktika, insan faaliyetleri tarafından neredeyse hiç dokunulmamış bir kıta durumunda ve bilim insanları bu kıtanın böyle kalması gerektiği konusunda uyarıyor. 

Dünya devletleri, 1959 Antarktika Antlaşması uyarınca, büyük güney kıtasının toprakları veya kaynakları üzerinde herhangi bir hak iddia etmeksizin terk etmeye topluca karar verdiler. Ancak bu kaynaklar giderek daha fazla keşfedildikçe bu durum değişiyor. 

Yeni bilgiler Rusların devasa gaz ve petrol yatakları keşfettiklerini gösteriyor. Diğer bir ifadeyle yaklaşık 511 milyar varil kapasiteye sahip yataklar bulundu. 

Newsweek'e göre bu rakam Kuzey Denizi'nin son 50 yıldaki üretiminin 10 katına ya da Daily Telegraph'a göre Suudi Arabistan'ın bilinen rezervlerinin iki katına denk geliyor.

Bu keşif, Antarktika'da giderek daha aktif hale gelen bir Rus keşif şirketi olan Rosgeo'nun Londra'da Birleşik Krallık Parlamentosu Avam Kamarası'nın seçkin bir komitesi olan Çevre Denetimi Seçilmiş Komitesi'ne sunduğu sonuçlar incelenerek elde edildi. Bu sonuçlar hem iklimsel hem de jeopolitik açıdan bomba etkisi yarattı.

Bu her açıdan çok kötü bir haber olarak değerlendiriliyor. Petrol ve gaza olan bağımlılık azaltılmaya çalışılırken, böyle bir fosil yakıt rezervinin ortaya çıkarılması daha cazip görünmeye başlayabilir. 

Birkaç yıl önce, petrolün giderek kıtlaşmasının yenilenebilir enerjilere geçişi hızlandıracağı umuluyordu. Ancak düzenli olarak yeni yataklar keşfedilmeye devam ediyor ve petrole olan talepteki artış bu yatakları işletmeyi değerli hale getiriyor.

Antarktika Antlaşması şimdilik bu yatakları korusa da bunun ne kadar süreceği sorgulanır hale geldi. Antlaşma 2048'de sona eriyor ve bu temel endişeyi ifade ediyor. İkincisi ise jeopolitik gerginliklerin antlaşmayı geçersiz kılacak olması. Antlaşma Soğuk Savaş sırasında Antarktika'yı tarafsız bir bölge haline getirmeyi amaçlıyordu. Artık bu duruma ne kadar saygı gösterileceği tartışma konusu. 

Moskova güneyin derinliklerindeki kaynaklara göz dikmeye başlarsa, hiç şüphesiz diğer ülkeler de onu takip edecek. Géo dergisi Çin'in de bilimsel kılıf altında Antarktika'da giderek daha fazla varlık gösterdiğine dikkat çekiyor. Açgözlülüğün bölgeyi koruyan anlaşmayı havaya uçurabileceği ve hatta bu kaynakları sömürmek için gerginlikler yaratabileceği bir duruma sadece kısa bir adım kalmış görünüyor.