Yeni Güney Galler Üniversitesi’nde ekoloji profesörü Richard Kingsford, “Ülke genelinde çok sayıda kanguru ölüyor” dedi.

Yavrularını bırakan anne kangurular, kızgın güneşte kör olan kanguru familyasından wallabyler ve beslenmek için uzun mesafeler kat etmek zorunda kalan koalalar bu hayvanlardan bazıları.

Kingsford, iklim değişikliklerinin çok hızlı olması nedeniyle çok sayıda hayvan ve bitkinin adapte olmak için zaman bulamadığını belirtti. Bazı bölgelerde kanguru nüfusunun yüzde 90 oranında azaldığı kaydediliyor.

Yavru kanguruları, kendilerini artık besleyemeyen anneleri tarafından terk edilirken, başkaları da anneleri otomobillerin altında kalarak can verdiği için yetim kalıyor. Bu kazalar, kanguruların su ve yiyecek bulmak için kentlere çok yaklaşmaları ile açıklanıyor.

Genellikle ağaçlık alanları tercih eden daha küçük keseliler ise yemek bulabilmek için daha uzaklara gitmek zorunda kalıyorlar. Koalaların, beslendikleri okaliptüs ağaçlarının kuruması nedeniyle büyük mesafeler kat etmeleri gerekiyor, bu da onları köpek saldırıları ve otomobil kazalarına açık hale getiriyor.

Ayrıca kuraklık vahşi hayvanlar ile sürüleri için otları korumaya çalışan tarımcılar arasında çatışmalara da neden oluyor. Bazı bölgelerde yıllardır devam eden su kıtlığı nedeniyle, rekolte etkileniyor ve bazı hayvan yetiştiricileri beslemekte zorlandıkları hayvanlarını öldürüyor. Yetkililer, ağır mali zorluklarla karşı karşıya kalan tarımcılara yardımları arttırdı. Ancak bilim insanlarına göre, paralel olarak vahşi fauna ve florayı da desteklemek gerekiyor. Zira bunlar insan faaliyetlerine maruz kalıyor, işgalci türlerin rekabeti ile karşı karşıya kalıyor ve yaşam alanları daralıyor.