Türkiye'de 15 Temmuz 2016’da 'iktidar kavgası’ olarak ifade edilen çatışmaların ardından AKP hükümeti 20 Temmuz 2016 yılında OHAL ilan etti. OHAL ilanının ardından yürürlüğe giren KHK’lerle neredeyse tüm sivil toplum örgütleri kapatıldı. Kapatılan bu derneklerden biri de Kürt diline ilişkin çalışmalar yürüten KURDİ-DER. Derneğin kapatılmasının ardından geçen yıl Van’da Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (DİSA-DER) kuruldu. 

Derneğin Eylül 2018 ayında ilk kongresini yaparak, yeni yönetimini seçmesinin daha ilk haftasında dernek yöneticilerinin evlerine baskın yapıldı ve yöneticilerin büyük çoğunluğu tutuklandı. Ancak tüm baskı ve yıldırma politikalarına karşı halk DİSA-DER’in çalışmalarına yoğun ilki gösterdi. Dernek sadece Kürtçe değil, Farsça ve İngilizce atölyeleri ile halka hizmet veriyor.

‘SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLARI DİL ÇALIŞMALARIMIZA KATMAYA ÇALIŞIYORUZ’

Çalışmalarına ilişkin bilgi veren DİSA-DER Van Eş Başkanı Salih Sertkal, "Bir yıla yakındır derneğimizi kurmuş bulunmaktayız. OHAL süreci sonrasında Van'da Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (DİSA-DER) olarak kurduğumuz derneğimizde ağırlıklı olarak dil atölyeleri, okuma grupları, edebiyat grupları, benzeri birçok atölye çalışması yürüttük. Van'da nüfusun %95 Kürt yurttaşlardan oluşmasına rağmen dil atölyelerimizin çoğu Kürtçe üzerine çalışmalarda bulunuyor. 

Kürtçenin yanında Farsça ve İngilizce dil atölyelerimiz var. Van, İran'a sınırı olmasından kaynaklı ve hey yıl binlerce İranlı turistin uğradığı bir yer olduğu için gelen talep üzerine de Farsça dil atölyemizi başlattık. Şimdiye kadar 500 yakın yurttaşımız atölyelerimizde eğitim görmüştür. Bunlardan 3 tanesi çocuklara dönük atölyelerdi. Şuan yaz tatili olması nedeniyle çocukların dil atölyelerine katılması için çalışmalar yürütmekteyiz. Bu konuda da özellikle sokakta çalışan çocukları bu atölyelere katmak adına çaba harcıyoruz ve bu çabamıza herkesten de destek istiyoruz" diye konuştu.

‘DİL BİR ULUSUN AYNASIDIR’

Kürtçe ana dilde eğitim konusunda devletin adım atmasının artık 21. yüz yılda kaçınılmaz bir durum olduğunu söyleyen DİSA-DER Van Eş Başkanı Salih Sertkal, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Bu gün eğer ki İran'da bile Kürtçe eğitim bir şekilde veriliyorsa, Türkiye'de de bunun çoktandır veriliyor olması gerekiyordu. Ama maalesef şu an Türkiye'deki bürokrasi aklı, Japonya'da bile Kürtçe dil kursu veriliyorsa bunu gidip kapattırmak kadar geri bir akıldır.

Bizler şunu söylüyoruz eğer siz bu coğrafyada halkları bir kültürel mozaik zenginlik olarak görüyorsanız öncelikle ulus ve kültürünün temeli varlık gerekçesi olan dili yaşatmalısınız ki halklar ve kültürler yaşayabilsin. Alman filozof Schiller'in de dediği gibi "Dil bir ulusun aynasıdır.' Bu aynaya baktığımız zaman orada kendimizin gerçek yansımasını görürüz." Bunun için dil halkların varlık gerekçesidir. Bir dili yok ederseniz o halkı da yok etmiş olursunuz."