Devletin askerliğini bırakıp halkının gerillası oldu
23 yaşındaki gerilla Devrim Digor, bütün Kürt gençlerine de Türk askerliğini reddetmelerini salık veriyor.
23 yaşındaki gerilla Devrim Digor, bütün Kürt gençlerine de Türk askerliğini reddetmelerini salık veriyor.
Kars/Digorli ama İstanbul'da büyüyen bir emekçiyken, Kobanê için ayağa kalkan gençler arasında yer alır. Yakalayıp götürüldüğü kışladan fırsatını bulunca halkının gerillası olmayı tercih eder. 23 yaşındaki gerilla Devrim Digor, bütün Kürt gençlerine de Türk askerliğini reddetmelerini salık veriyor.
Devrim Digor, 1994 yılında Kars’ın Digor ilçesinde dünyaya gelir. İstanbul’da büyür. Kobanê Serhildanı ile birlikte 2014 yılının son aylarında gözaltına alınır, tutuklama kararı verilir. Askerlik yapmadığı öğrenilen Digor, cezaevi yerine kışlaya gönderilir. Çanakkale, ardından da Lice’de zorunlu Türk askerliği yapar. Askerliği bitirmeden gerilla saflarına katılır. Devrim Digor, Türk ordusu içindeki Kürt gençlerine yönelik yaklaşımları ve Kürt gençlerinin durumunu, kendi hikayesiyle birlikte anlattı.
Ailesi toprağına bağlıdır ama ekonomik sıkıntılar onu küçük yaşlardan itibaren İstanbul'a savurur. Pazarlarda, inşaatlarda çalışır. Yaşı ilerledikçe Kürdistan Özgürlük Hareketi'ni tanımaya başlar. Yurtsever gençlik çalışmalarına katılır. DAİŞ çetesi, 2014 yılında Türkiye’nin desteğiyle Kobanê’ye saldırınca Kürt gençliğinin öncülük ettiği eylemlerde yer alır. Gözaltına alınıp tutuklama kararı verilir, ancak 'asker kaçağı' olduğu için derhal askere alınır. Önce Çanakkale'ye gönderilip eğitimden geçirilir, ardından Amed'in Lice ilçesine sevk edilir. Çanakkale'de başlayan hakaretler, Lice'de katmerleşir.
ÖLÜM NOKTALARINA KÜRT GENÇLERİ
Digor, hakaret, tehdit ve rencide edilmenin yanı sıra Kürt gençlerine yönelik bilinçli oyunlara da işaret ediyor: "Bir keresinde arkadaşlar Lice’de karakola eylem yapmışlardı. Bulunduğumuz yerde ikinci kule dediğimiz bir yer vardı. Orada normalde kimse kalmazdı. Sadece iki nöbetçi bırakırlardı. Her iki nöbetçi de hep Kürt olurdu. Kürt gençlerini bilinçli olarak o kuleye nöbetçi olarak bırakırlardı. Amaç hem Kürt gençlerini gerillanın hedefi haline getirmek hem de ailelerinin gerillaya tepki duymasını sağlamaktı. Askerde bulunan hiçbir Kürt gencine güvenmemelerine rağmen her tehlikeli göreve gönderirlerdi. Sadece ölmelerini sağlamak için.”
CİNAYETLERE İNTİHAR SÜSÜ
Kürtçe konuşmanın bile hakaret ve dayak için yeterli olduğunu; Türklüğü 'üst kimlik' kabul etmeyip itiraz edenlerin işkenceye bile maruz kaldığını belirten Digor, anlatama devam ediyor: "Birçoğu devlet gerçekliğini tanımadan gelmişti ve gerçekleri görünce dayanamıyorlardı. Askerlik içinde birçok Kürt gencinin intihar ettiği söylenildi. Kesinlikle öyle bir şey yoktur. Kimse durduk yere canına kıymaz. Ya kendi elleriyle gençleri öldürüyorlar ya da intihardan başka çıkış kapısı bırakmıyorlardı.”
DEMİRTAŞ'IN FOTOĞRAFI İÇİN KATLETTİLER
Yapılan cinayetlerden birine tanık olur Digor. Adıyamanlı Serhat adından bir asker arkadaşı vardır. Serhat da Digor gibi hem Kürtlüğünün farkında olan hem de Türk devletini tanıyan biridir. Sosyal medya sayfasında sadece Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafını paylaştığı için suçlanır. Digor, anlatmayı sürdürüyor: "Suçlamakla yetinmediler, 'terörist' deyip katlettiler. Sonra ailesini arayıp 'oğlunuz intihar etti' dediler. Böylesi birçok olay yaşandı. Hepsine de intihar süsü verildi. Oysa gerçek olan intihar değil cinayetti.
BEN ORAYA AİT DEĞİLDİM
Yaşadıklarımızı artık psikolojim kaldıramadı. Doktor tarafından hava değişimi aldım. Zaten orada biraz daha kalsaydım ya intihara sürüklenirdim ya da dedikleri gibi beni öldüreceklerdi. Zorlanıyordum. Bana yapılan hakaretleri kaldıramıyordum. Türk devlet vahşetinin farkındaydım. Komutanların alenen ‘en iyi Kürt ölü Kürt’tür’ demesi, büyük nefret ve kinin ifadesiydi. Askerlik bana Kürdistan Özgürlük Mücadelesi içinde yer almaktan başka çıkış yolunun olmadığını kanıtladı. Ben oraya ait değildim, yanlış yerdeydim.
BİTİMİNE ÜÇ AYA KALA GERİLLA SAFLARINA
Askerliğe üç ay kala hava değişimi için eve gönderildim. Eve gönderildiğim gibi hiç zaman kaybetmeden İstanbul’dan gerilla saflarına katıldım.
Şuan mücadele saflarında halkımın özgürlüğü için savaştığım için gururluyum. Başından beri asıl olmam gereken yer gerilla saflarıydı."
KÜRT GENÇLERİ GİTMESİN
Digor, kendi yaşadıklarından yola çıkarak bütün Kürt gençlerine, Türk devletinin belirlediği çerçevenin dışına çıkmaları ve askerlik yapmamaları çağrısı yapıyor.