Dicle: Şehitlikleri yalnız bırakmayalım

Lice’deki şehitliklerin tahrip edilmesini 'insanlık dışı bir saldırı' olarak değerlendiren MEYADER Eşbaşkanı Dicle, nöbet eylemine destek çağrısında bulundu.

Lice’deki şehitliklerin tahrip edilmesini 'insanlık dışı bir saldırı' olarak değerlendiren MEYADER Eşbaşkanı Dicle, nöbet eylemine destek çağrısında bulundu.

Lice’de insan, hayvan ve doğa ayrımı yapmadan katliamlar gerçekleştiren AKP/Saray çeteleri, izledikleri vahşet politikaları çerçevesinde ilçede bulunan şehitliklerde de yoğun tahribat yarattı.

MEYADER Eşbaşkanı Ayşe Dicle, Lice'deki şehitliklere saldırılmasını değerlendirdi...

ANF'ye konuşan Dicle, şunları belirtti: "Bildiğiniz gibi Türk devleti  son süreçte gerçekleştirdiği operasyonlarda Kürt halkının kırmızıçizgisi olan şehitlikleri özellikle hedef alıyor. Kırk yıldır analarımız dağ, taş, bayır dolaşarak çocuklarının bir parça kemiğini bulmak için uğraşıp çocuklarının kemiklerini ya da cenazelerini bularak getirip şehitliklere defnettiler. Hal böyle iken Türk devletinin ısrarla bu şehitlikleri bombalayıp tahrip etmesi hem bizim için, hem de aileler için çok can yakıcı oldu. Bir yandan derin bir acı yaşarken diğer yandan da çok net şekilde şunu görmekteyiz ki; ölülerimizden korkan devletin mezarlarımıza dahi tahammülü kalmamıştır."

'AKP HİÇBİR HUKUK VE AHLAKI TANIMIYOR'

Dünya tarihinde en kanlı savaşlarda dahi savaş hukukuna uyulduğuna dikkati çeken Dicle, “Savaşın dahi bir hukuku vardır. En basitinden savaş alanlarında sivil halkın, çocukların, yaşlıların, yaralıların ya da ölülerin olması durumunda o savaşa birkaç saat ya da birkaç gün ara verilerek o insanların ya da cenazelerin tahliye edilmesi sağlanır ancak bugün Türk devleti hiçbir hukuk ve ahlakı tanımayarak cenazelere ve mezar taşlarına dahi saldırıyor. AKP devleti bu saldırıları ile sadece ahlak ve hukuku değil, din ve vicdanı da ayaklar altına alıyor çünkü dünya üzerindeki hiçbir din bir mezar taşına ya da bir ölüye yapılan saldırıyı kabul etmez” ifadelerini kullandı. 

Kürt halkının '80’li yıllardan bu yana sürekli katliam ve zulüm ile karşı karşıya kaldığını hatırlatan Dicle, şöyle devam etti: "80’li ve '90’lı yıllardan farklı olarak 2016 yılında Kürtler, ulusal bir bilince sahipler çünkü Kürt halkının bir ideolojisi, felsefesi ve önderi vardır. Bugün beş yaşındaki bir Kürt çocuğu dahi Kürdistan tarihini ciddi bir eğitimden geçmişçesine anlatabilir çünkü Kürt halkı tarih boyunca kendisine yaşatılanları unutmadığı gibi günümüzde yaşananlara da duyarsız kalmadı. En basitinden Sur’da yaşanan direnişte hendek gerisinde savaşan gençler  '90’lı yıllarda köylerinden göç ettirilen, annesi, babası, ağabeyi ya da herhangi bir tanıdığı katledilen çocuklardı. Bu da çok net gösteriyor ki, sonucu ve bedeli ne olursa olsun, Kürt halkı bu zulmü kabul etmiyor.”

'DAİŞ ZİHNİYETİ LİCE’DE DE ORTAYA ÇIKTI'

AKP'nin, Kürt halkını tamamen yok etmeye dönük bir savaş konsepti izleyerek Kürtlerin ölülerine ve dirilerine de tahammül edemediğini bir kez daha kanıtladığına vurgu yapan Dicle, “Kürt gençlerini vahşice katletmekle yetinmeyen kirli  savaş zihniyeti öldükten sonra da işkenceye devam etmek istemektedir. Tıpkı Rojava’da DAİŞ’in insanları kafeslerde diri diri yakması gibi bu kirli zihniyet de geçtiğimiz günlerde Lice’de 34 sivil yurttaşımızı yakmak istedi fakat son anda bu vahşet önlendi” şeklinde konuştu. 

'ŞEHİTLİKLERİMİZ SAHİPSİZ DEĞİLDİR'

“Türk Devleti şunu bilmelidir ki; bir yıl içerisinde iki kere bombardımana maruz kalan bu şehitlik ve mezarlar  sahipsiz değildir; Kürdistan’da bulunan 50 milyon Kürt bu şehitliğin sahibidir” diyen Dicle, şunları kaydetti: “Yaşanan yıkım ve talanın ardından şehitliğe gittiğimizde içler acısı bir tablo ile karşılaştık. Duvarlar yıkılmış, mezar taşları parçalanmış, mezarların üzerindeki otlar yolunmuş, hatta döşenen parke taşları bile sökülmüştü. Buna rağmen hâlâ top atışları devam etmekteydi. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, kazanan biz olacağız. Onlar ise kendi etraflarına ördükleri beton bloklara gömülecek!"

MEYADER Eşbaşkanı Ayşe Dicle, şehitliklerin tekrar tahrip edilmemesi için başlatılan nöbet eylemine ciddi bir katılımın gerçekleştiğini aktarırken, “Lice Kürt tarihinde üstlendiği misyon gereği bugün de zalimlere gerekli cevabı vermiştir. Bize düşen de Lice halkını yalnız bırakmamaktır” dedi.