Hükümetin hazırladığı tasarıyı olumu ancak yetersiz bulan Anamalia ve Finlandiya Hayvanları Koruma Dernekleri Federasyonu (SEY), tasarının güçlendirilmesi için ülke çapında kampanya başlatmıştı.

Örgütler, kürk sanayinin yasaklanmasının, kürk çiftliklerinin kapatılmasının ve kesim hayvanlarının kafeslerde ve kapalı yerlerde tutulması uygulamasına son verilmesinin tasarıda yer almasını istiyor.

Bu amaçla bu yılın mart ayında 100 bini aşkın imza toplamışlardı. Hükümetin geçtiğimiz ay tasarıyı parlamentoya sunmasından sonra çalışmaları hızlandıran hayvan hakları örgütleri, bir ay içinde imzaların sayısını 140 bine çıkarmayı başardı.

İmzaların parlamentoya verilmesi dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yapan Animalia'nın yöneticilerinden Maj Kivela, “Tasarı İsveç, Danimarka ve Norveç'in gerisinde olmasına rağmen hükümet ilerlemeden söz ediyor” diyerek önerilerinin tasarıya eklenmesini istedi.

KÜRK ÇİFTLİKLERİNİN KAPATILMASI İÇİN EYLEM

Hayvan hakları savunucuları, pazartesi günü de ülkenin batısında büyük kürk çiftliklerinin bulunduğu Kauhava kentinde çiftliklerinin kapatılması talebiyle bir eylem gerçekleştirdi.

Eylemciler, ellerinde kötü koşullarda yaşayan hayvanları gösteren resimler ve üzerinde “Finlandiya'da kürk çiftliklerinde her yıl 5 milyon hayvan öldürülüyor” yazılı siyah bir pankart taşıdı.

Finlandiya'da %95'i ülkenin batı kıyılarında olmak üzere 900 civarında kürk çiftliği bulunuyor.

'TİLKİ KIZLAR'DAN ÇİFTLİKLERİ BASMA EYLEMLERİ

Finlandiya'da 1990'lı yılların başlarında hayvan hakları savunucularının mücadeleleri görünür hale geldi. Çiftliklerin basılarak kürk hayvanlarının serbest bırakılması hayvan hakları savunucularının mücadelelerine damgasını vurdu.

1995 yılında üç genç kadının bir kürk çiftliğine karanlıkta yaptıkları baskının resimleri hafızalara kazındı. Baskını yapan genç kadınlar 'tilki kızlar' olarak adlandırıldı.

Kadınların gerçekleştirdikleri baskın ülke çapında tartışmalara ve kürk sanayinin sorgulanmasına yol açtı.

MÜCADELEDE YENİ SİLAH: RESİM VE FİLMLER        

2000'li yılların ortalarında çiftlikleri basıp hayvanları serbest bırakma eylemlerini sonlandıran aktivistler, kamuoyu oluşturmak için hayvan çiftliklerinde çektikleri resim ve filmleri kullanmaya başladı.

Filmlerin geleneksel ve sosyal medyada yaygınlaştırılması günümüzde hayvan hakları aktivistlerinin ana mücadele yöntemi haline geldi.

Hayvan hakları aktivistlerinin çalışmalarını yakından takip eden uzmanlardan Pia Lundblom, Finlandiya Haber Ajansı Yle'ye hayvan hakları aktivistlerinin geliştirdikleri yöntem ve siyasi söylemleriyle ulusal televizyon kanallarında yer almayı, sosyal medyayı profesyonelce kullanarak mesajlarını geniş kitlelere ulaştırmayı başardıklarını söyledi.

RESİMLER 20 ÜLKEDE YAYIMLANDI

Aktivistler, bir tilki çiftliğine girerek hormon verilerek aşırı büyütülmüş tilkilerin resimlerini çekmeyi başarmıştı. Resimler 20 ülkede medyada yayınlanmış ve yoğun tepki ve tartışmalara yol açmıştı.

Tüm tepkilere rağmen hükümetin parlamentoya gönderdiği yasa tasarısında kürk çiftliklerinin kapatılması yer almıyor.

Aktivistlerden Erja Saaranen, sağ partilerin oluşturduğu hükümetin tutumunun tuhaf olmadığını ve hükümetin toplumun zayıf kesimlerinin değil güçlülerinin yanında yer aldığına dikkat çekiyor. Halkın hükümetin tutumunun aksine hayvan haklarının korunmasını istediğini söylüyor.

Bundan 2 yıl önce yapılan bir araştırmanın sonucu Saaranen'in dediklerini doğruluyor. 10 yıl önce halkın %67'si eti ve sütü için beslenen hayvanların daha iyi korunmasını isterken bu oran son yapılan araştırmada %90'a yükseldi.

HAYVAN HAKLARI POLİSİ KURULDU

Aktivistlerin 1990'lı yıllardan beri hayvanların korunmaları için verdikleri mücadele meyvelerini vermeye başladı. Geçtiğimiz ay Finlandiya'da ilk kez Helsinki Emniyet Müdürlüğü bünyesinde hayvan haklarını korumakla görevli bir polis birimi oluşturuldu.

Hayvan Hakları Polisi, veterinerler ve hayvan hakları örgütleriyle istişare halinde hayvanlara yönelik suçları araştıracak. Uygun olmayan koşullarda hayvan nakledenler, avlananlar ve hayvanları istismar edenler hakkında işlem yapacak.

Yazılı bir açıklama yapan SEY Başkanı Kati Pulli, Helsinki polisinin oluşturduğu birimin hayvan haklarının korunmasında harika bir adım olduğu değerlendirmesini yaptı. Başkentte uygulanan modelin ülke çapında uygulanmasını umut ettiklerini söyledi.