Sanayi teknolojisinin neredeyse uğramadığı Kuzey Kürdistan’da binlerce yıllık tarım ve hayvancılık geçim kaynağı olarak devam ediyor. Ancak Kürt sorununun çözümsüz bırakılmasıyla devam eden çatışmalı ortam gerekçe gösterilerek yaylaların büyük bir bölümü ‘güvenlik bölgesi’ ilan edildi. Van’dan Hakari’nin Marinos, Kato Jirka, Berçelan, Meydanzengil ve Laliş Yaylalarına kadar göçebe bir hayat sürdürdüklerini söyleyen koçerler, bu yıl Van’ın Erek Dağı eteklerinde kaldıklarını söylüyor.

Çatışmalı ortam nedeniyle yaylalara çıkamadıkları takdirde hayvancılığı bırakmak zorunda kalacaklarını söyleyen Halil Acar, tüm engellenmelere rağmen yine hayvancılık ile uğraştıklarını kaydederek, “ömrümüz Koçerlik yaparak geçmiş bir kavimiz. Biz memur olamayız, fabrikada işçilik de yapamayız. Peki biz hayvancılık yapamazsak geçim kaynağımızı nerden karşılayacağız? Yayla ve meraların olduğu yerlerde güvenlik bölgesi ilan edildiğinde bizim için çok zor oluyor. Hayvanlarımızı yaylalara çıkartmazsak aç kalacaklar, gittiğimizde de başımıza bir şey gelirse bu kez ‘güvenlik bölgesine neden girdiniz?’ diyecekler. Tarımcılık sektörü zaten kalmadı, hayvancılık sektörü de biterse bu halk geçimini ne ile sağlayacak?” dedi.

Yaylaların bombalandığını söyleyen bir diğer çoban Mehmet Gürbüz, bu yıl Hakkari yaylalarına gidemediklerini ifade ederek, “şimdi yasaklanmayan birkaç yayla kaldıysa da bir anda yasak kararı alınıyor. O zaman biz yaylada iken böyle bir karar alındığında çok zor durumda kalıyoruz. Onun için bu yıl yaylaya çıkmadık. Ayrıca uçaklar yaylaları bombalıyor. 30 yıldır sürekli yasaklarla karşı karşıyayız. Hakkari’nin çok bereketli yaylaları bizi bekliyor ama gidemiyoruz” dedi.