Doğubayazıt’taki güvenlikçi uygulamalar, bölgenin en önemli geçim kaynaklarından biri olan turizmi bitirmiş durumda. İHD Doğubayazıt Temsilcisi Nuri Taşdemir, ayrıca yasaklardan kaynaklı bölgede hayvancılık ve tarımın bu yıl yapılamadığını kaydetti.
ÖZGÜR AYDIN
VAN
Pazartesi, 4 Temmuz 2016, 07:04
Bölgede yeniden girilen çatışmalı süreç beraberinde birçok insan hakları ihlalini de getirdi.
Tendürek ve Ağrı dağı bölgesinin yasaklanması, kurulan yol kontrol noktalarındaki aramalar Doğubayazıt’taki; turizm, hayvancılık ve tarımı yapılamaz bir hale getirmiş durumda.
Gümrükte giriş çıkış yapan halkın elindeki muafiyet kapsamındaki mallara kota uygulamasının başlatıldığı kentte, hayvancılığın da neredeyse yapılamadığı yoğun askeri bir baskı kurulmuş durumda.
Konuya ilişkin görüştüğümüz İnsan Hakları Derneği (İHD) Doğubayazıt Temsilcisi Nuri Taşdemir, Tendürek Dağı’nın yasaklanmasının Doğubayazıt ekonomisine çok büyük bir darbe olduğunu belirterek, ipek yolunun kısaltılmış bir geçişi olduğunu dile getirdi. Taşdemir, “Ortadoğu’dan gelip Türkiye’ye açılan bir kapıdır. Yolu çok kısaltır bu yol. Kapatılma zamanı çok manidardır. Yörede yaşayan köylülerin ekim, biçim ve hasat zamanına denk gelmesi çok vahim bir sonuç yarattı. Köylüye ve bölge halkına çok büyük bir zarar vermektedir. Bölgede hayvanlar otlatılamıyor. Halka uygulanan bir ambargodur bu. Bölge halkının cezalandırıldığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘TURİZMİN CANLANMASI GEREKİYOR’
Doğubayazıt’ta turizmin bittiğini ve otellerin bu yıl boş kaldığını dile getiren Taşdemir, şunları söyledi: “ Turizm az değil hiç yok. Bölgede çok büyük sıkıntılar yaşanıyor bu konuda. Çatışmalı ortam ve yol kontrolleri turizmi bitirdi. Bugün ülkeye baktığımızda iktidar bütün komşularıyla savaş halindedir. Barış ortamı içte ve dışta sağlanmadıkça turizm ortamı sağlanamayacaktır. Doğubayazıt caddeleri şuan bomboş. Bu dönemlerde cıvıl cıvıl olurdu. Oteller şuan kapanma aşamasına gelmiştir. Bir an önce barış sağlanması lazım. Bu ortamda turizm olmaz.”
‘İHLALLER RAPORLAŞTIRILIYOR’
Bölgede bir çok hak ihlalinin yaşandığına dikkat çeken Taşdemir, askeri her uygulamanın bir insan hakları ihlali olduğunu ifade ederek, “Kimlik sorma uygulamaları bile hak ihlalidir. Bölgede her tarafta kimlik, bagaj ve araç kontrolü yapılıyor. Bunlar hak ihlalidir. Fiziki bir şiddet uygulanmasa da bu baskı ve uygulamalar göz ardı edilmemesi lazım. Asker ve polisin silahla halkın arasında dolaşması bile hak ihlallerinden sayıyoruz. İnsan hakları savunucu olarak gözlemlerimizi, merkeze aktarıyoruz. Orada raporlaştırılarak kamuoyuyla paylaşılıyor” şeklinde belirtti.
‘HAK İHLALLERİ ARTTI’
Doğubayazıt bölgesinde hukuksal yolların tamamen kapatıldığını ve yönetimin paramiliter güçlere devredildiğini aktaran Taşdemir, “İnsan hakları namına bir şey kalmadı. Kimi kime şikayet edeceğinizi bilmiyorsunuz. Hak ihlalleri de bundan kaynaklı tavan yaptı. Diyadin ilçesinde iki fırıncı işçinin katledilmesi yine Doğubayazıt karakol önünde polis tarafından öldürülen Erhan Tanrıkulu olayları yaşam hakkı ihlalidir. Emniyet Müdürlüğü önünde büyük bir şerit çekilmiş ve kendi önlerine hendekler kazmışlar. Bu uygulamaları mantık almıyor” diye ifade etti.