Sınır ticaretinin yasak olduğu Hakkari’de, işsizlik ve yoksulluk da giderek artıyor. Üretimin hemen hemen hiç olmadığı bu kentte üretilen ürünlerin tamamına yakını kent dışından geliyor. Başta gıda ürünleri olmak üzere dışarıdan gelen tüm ürünlere yol masrafı da eklenince fiyatlar daha da yükseliyor.

Daha önce elektrik teknisyeni olarak bir işyerinde çalışan Resul İhtiyatoğlu, siyasi nedenlerden dolayı 5 yıl cezaevinde kaldı. 3 çocuk babası Resul İhtiyatoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra hiçbir yerde iş bulamadı. Uzun süre iş bulamayan İhtiyatoğlu, hayalindeki iş yapmaya karar verip uygulamaya geçti.

Hakkari şartlarında iş bulmanın zaten imkansız bir şey olduğunu belirten İhtiyatoğlu, kentte farklı bir iş sektör olsun diye tavuk ve yumurta işine girdiğini aktardı.

Hakkari’de hiçbir yatırım ve üretim olmadığı için tüketilen gıda ürünlerinin yüzde 99’unun dışarıdan geldiğini söyleyen İhtiyatoğlu, şunları söyledi: “Her ne kadar Hakkari şartlarında zor olsa da bu işi sürdürmeye çalışıyorum. Yaklaşık 2 yıldır bu işi yapıyorum. Geçen yıl daha iyiydik ama bu yıl yaşanan ekonomik krizle birlikte işlerimiz kötü gitmeye başladı. Tavuklara aldığımız yem dışarıdan geldiği için fiyatı çok yüksek. Geçen yıl yumurta kolisini 20 liraya satıyorduk, bu yıl ise 70 liraya çıkarmamıza rağmen herhangi bir şey kazanamıyoruz.”

YÜKSEK FİYATLARDAN DOLAYI YEM ALAMIYORLAR

Bu işe bin 50 tavukla başladığını vurgulayan İhtiyatoğlu, “Türkiye’deki ekonomik kriz nedeniyle yem fiyatları çok yükseldi. Tavuklarıma yem almak için 400 hayvanımı satmak zorunda kaldım. Şu an şartlar gerçekten çok zor. Bu şartlarda ne yem alabiliyoruz ne de ailemizi geçindirebiliyoruz. Bu yüksek yem fiyatlarıyla ne yapacağımızı bilemiyoruz” dedi.

Hiçbir yerden destek alamadıklarını ve sıkıntılarıyla baş başa kaldıklarını aktaran Resul İhtiyatoğlu devamla şöyle konuştu: “Alım gücümüz olmadığı ve tavuklarımızı yeterli besleyemediğimiz için istediğimiz ürünü alamıyoruz. Hakkari’de bir müşteri potansiyeli ve bir pazarımız var.  Ama başta yem ve buğday olmak üzere ürünlere yapılan yüksek zamlar nedeniyle bir kazancımız olmuyor. Böyle devam etmesi halinde tavuk çiftliğimi kapatmak zorunda kalacağım. Ben işimi çok seviyorum, bırakmak istemiyorum ama malum şartlar, hayat pahalılığı bu işi sürdürmeme engel oluyor. Şu an ne yapacağımı bilmiyorum, önümü göremiyorum, çocuklarımın geleceği konusunda endişe taşıyorum.”

‘ÜRETİCİYE DESTEK VERİLİYOR’ SÖYLEMİ DOĞRU DEĞİL

Uzun yıllar geçim sıkıntısı yaşadıklarını belirten Rabia İhtiyatoğlu ise iş için birçok yere başvurduklarını ama iş bulamadıklarını aktardı. Eşinin tavuk çiftliği fikrine kendisinin de destek verdiğini ifade eden Rabia İhtiyatoğlu, “Beraber bu işe girdik. İlk başladığımızda yem fiyatları gayet uygundu. Bir şekilde geçinmeye başladık. Yaşanan ekonomik krizle yem fiyatları çok yükseldi” dedi.

Yeteri kadar yem alıp tavukları besleyemediklerini kaydeden Rabia İhtiyatoğlu, bundan dolayı da tavukların veriminin çok azaldığını söyledi.

“Üreticiye destek veriliyor” söyleminin doğru olmadığını belirten devamla şöyle konuştu: “Biz bugüne kadar hiçbir destek alamadık. Zor şartlarda ayakta durmaya çalışıyoruz. Şu an 500 tavuğumuz var. Güne çok erken başlıyoruz. İlk başta ahırımızı temizliyoruz, tavuklara yemlerini veriyoruz. Daha verimli olmaları için dışarı çıkarıyoruz, kaldıkları yerleri havalandırıyoruz. Burada ürettiğimiz yumurtalara yoğun talep var. Çünkü insanlar organik yumurtalara daha çok ilgi gösteriyor. Hakkari’de gıda ürünlerinin hemen hepsi dışarıdan geliyor. Yani Hakkari’de üretim diye bir şey yok, her şey tüketime dayalı. Bu yüzden biz kendi ürünümüzü kendimizi üretmek istiyoruz. Ben ve eşim kendi emeğimizle kurduğumuz bu işi sonuna kadar sürdürmeye çalışacağız.”