Hambach Ormanı küçük ve eski bir orman, ancak burdan yükselen direnişle namı son haftalarda Federal Almanya Cumhuriyeti’ni da aşıp dünyada yayılıyor. Bu orman Köln şehrinin 40 Km batısında Avrupa’nın en büyük kömür ocağının bitişiğinde. Bu kömür ocağı 10 Km uzunluğunda ve 400 metre derinliğinde bir çukur ve dev enerji şirketi RWE tarafından işletilmekte. RWE, Almanya’da sayısı çok az olan 10 bin yıllık bu ormanı da keserek altındaki kömürü sömürüp karına kar katmak istiyor. Bununla toprağımız, suyumuz, havamız ve iklimimizin kirletilmesi, yani dünyadaki yaşamın yok edilmesine önemli katkı sunması umurunda değil.
Fakat bu yıkıma 6 yıldır onlarca siyasi aktivist Hambach Ormanını “işgal ederek” set koyuyor. Bu güzel eski ağaçlarının yükseklerine ahşaptan evler yaparak bu ormanların sakinleri oldular. Onları aktif destekleyen binlerce insan ve çok sayıda STK ve sosyal hareketle birlikte yıllardır ormanda, tarlada, sokakta, kurumlarda ve mahkeme salonunda bu yaşam alanını savunuyorlar. Kısa sürede Hambach Ormanları Almanya devletinde işgal edilen en büyük ve önemli alan oldu, biraz Fransa’daki ZAD gibi. Aktivistler sadece Hambach Ormanın korunmasını istemiyorlar, iklimi ve doğayı uzun vadeli korumak amaçlı, kömürün enerji olarak kullanılmasından tamamen en kısa sürede vazgeçilmesini talep ediyorlar.
2018 Ağustos’u…
Hambach Ormanı direnişi 2018 yaz ve sonbaharında zirve yaptı ve talepleriyle toplum ve siyasette belli bir başarı ve etki sağlıyor. 2018’in Ağustos ayına geri gidelim. RWE ile arası çok iyi olan sağ-liberal Kuzey Ren Westfalya eyaleti hükümeti Ağustos sonunda binlerce polisi ağaç evlerini kaldırmayı emretti. Bu biraz sürpriz oldu çünkü 1 Kasım 2018’den önce Almanya’nın dört enerji devinden biri olan RWE, Hambach Ormanını geçen yılın mahkeme kararına göre kesemiyordu. Özel araçlarla ve çevreyi aktivistlere kapatarak adım adım 15-30 metre yükseklikte yaşayan aktivistleri zor kullanarak indirip evlerini yıkmaya başladı. Fotoğraf ve videolar kısa sürede yayıldı. Özellikle 2016 yılından beri büyük bir dayanışmaya sahip olan bu aktivistlere destek hemen geldi.
Somut direnişe katılmak için yüzlerce insan ormana girdi, her pazar Hambach Ormanına yakın 10 bin kişi yürüyüş yaptı, onlarca kentte haftalık yürüyüşler yapıldı, bazı siyasi partiler bile bu yıkıma karşı olduklarını sıkça belirttiler. Bu eylemsellikler Avrupa’daki Kürtlerin eylemlerini hatırlattı biraz bize…
ALAN GERİ KAZANILDI
Hükümetin hesabı orman evlerini yıkarak yılgınlığı yaymaktı ve 1 Kasım 2018’e hazırlık yapmaktı. Eyalet hükümeti öyle gözü karadır ki Eylül ayın ortasında bir gazetecinin yüksekten düşüp ölmesi bile polisi sadece üç gün durdurdu. 6 Ekim’de çok büyük bir yürüyüşü Hambach Ormanında gerçekleştirmek amaçlı, belli bir süredir koordinasyon içinde olan onlarca sivil toplum kuruluşu tarafından çağrı yapıldı. Ve beklentinin üstünde 50 bin kişi geldi! Bu tepkileri de gözardı edemeyen ve Hambach Ormanını ele alan ilgili eyalet mahkemesi, yürüyüşten bir gün önce Hambach Ormanında yaşayan ve tehdit altındaki türleri gerekçe göstererek bu ormanın kesimini en az 2020 ilkbaharına kadar durdurma kararı aldı. Bunun üzerine polis Hambach Ormanından geri çekilmek zorunda kaldı ve 2-3 hafta içinde yıkılan orman evleri tekrar inşa edildi. Alan geri kazanıldı.
EKOLOJİ HAREKETLERİ İÇİN TARİHİ
Bununla elbette yetinilmedi ve daha önce “EndeGelände“ isimli sosyal hareket tarafından planlanan kamp, 25-29 Ekim 2018 tarihleri arası Hambach Ormanına yakında daha büyük bir heyecanla yapıldı. Ekim başında sağlanan başarının da havasıyla kampa 6 bin 500 kişi katıldı, geçen yıl ise 4 bin kişi gelmişti. Bu gelenler atölye ve tartışmalar yürütmek için gelmediler. Amaç kömür ocağın çalışmalarını 1,5 günlüğüne işgal ederek durdurmak, yani doğrudan sivil itaatsizlik eylemleri yapmaktı! Almanya’daki ekoloji hareketleri açısından tarihi bir ana dahil olmam orada olan herkes için geçerli olduğu gibi apayrı güzel bir duyguydu.
Muhteşem bir şekilde organize edilen kampta sivil itaatsizlik eylemlerine hazırlık yapılıyordu kampa gecikmeli vardığımızda. Prag ve Berlin’den gelen tren en yakın tren garı olan Düren’de polis ablukasına alındı ve tren seferleri saatlerce durduruldu. EndeGelände, geçen iki yılda olduğu gibi RWE’yi fiilen engelleyeceğini aylar öncesi açıkça ilan etti. Eyalet hükümeti ise böyle bir şeyin yapılmasının suç unsuru taşıdığını da her fırsatta belirtti. Sonuçta polis kampın Hambach Ormanına yakın yapılmasını engelledi ve kamp 12 Km uzaklıkta bir duyarlı çiftçinin arazisinde yapıldı.
26 Ekim akşamı kampta eylemcilere konuşan pala bıyıklı çiftçi, gelenlerle onur duyduğunu ve devleti, siyasetçileri eylemlerle zorlamadan bu devlette bir şeylerin demokratik ve ekolojik temelde kolay kolay değişmeyeceğini belirtti. Ona bakarak Dersimli bir amcayı hatırladım ve kendimi iyi hissettim.
POLİS PARİKATINI AŞAN ‘PARMAKLAR’
27 Ekim sabahı “Make Rojava Green Again” (Rojava’da yeniden yeşillendirmeyi amaçlayan bir uluslararası kampanya) aktivistleriyle yola çıktık. Binlerce aktivist parmak olarak tanımlanan beş büyük grupta yer aldı, her biri ayrı ama birbiriyle koordineli hareket edecekti. Her bir parmağın içinde de herkes bir 4-8 kişilik gruba ait olması gerekiyordu, çünkü hiç kimsenin tek başına hareket etmemesi ve böylece dayanışmanın eylem esnasında güçlü olması hedefleniyordu. Ki öyle de oldu. Eylemcilerin yöntemini ve başarısını anlamak için bir nokta daha var. Açık arazide hareket eden parmaklar, karşısına polis dikilince genişliğe yayılıp bir sıra oluşturan polisleri etrafından ve arasından “akarak” aşıyorlar. Önemli olan polislere mümkün oldukça mesafe bırakmak ve yakalanmamak. Arazi yeterince geniş olursa ve aktivistlerin sayısı polisin sayısını 2-3 kat aşarsa bu akma eylemi çok zor değil. 15-20 yıldır Avrupa’nın bazı yerlerinde bu tür eylemlerde uygulanan bu metodu bir kenara not edelim.
TREN RAYLARI İŞGAL EDİLDİ
Kömür çukuru 10 Km uzunluğunda olduğunu dikkate alırsak dağılacağımız arazi de ona göre devasa büyüklükte, bir nokta veya meydan yoktu buluşacağımız. Binlerce polis bile her yeri tutamaz. EndeGelände kömür çukuruna inilip dünyanın en büyük kepçelerini ve ordaki alt yapıyı işgal edeceğini ilan etmesiyle polis burayı kontrol etmeyi hedeflendi.
27 Ekim sabahı erken 30 kişilik bir grup çukura inip bir kepçeyi ele geçirince polis buna daha da sarıldı. Ancak saklı strateji farklıydı ve parmakların çoğu kömürün elektrik santrallere taşındığı tren rayları işgal edildi. Uzun bir yürüyüş ve “akma” eylemselliğinden sonra 2 binden fazla aktivist rayların üzerine oturdu; ve RWE kömürü taşıyamadı! 30 saat kadar bu rayların kullanılamaması, bazıların kaygılandığı gibi bir elektrik sıkıntısına neden olmadı. Önemli olan istenilen hedefe ulaşılmasıyla başarılı olunmasıydı.
POLİTİKLEŞEN YENİ GENÇLİK
Toplam bin kişi geçici şekilde göz altına alınsa ve polis zaman zaman ölçüsüz şiddet kullansa da büyük bir motivasyonla bu eylemler sonlandırıldı. Tüm bu eylemler o kadar meşru idi ki devlet ve RWE aylar süren kampanyalar sonucu eylemcileri pek karalayamadı. RWE sendikayla işbirliği yaparak kömür ocağı işcilerini bile bir kaç defa yürüttü ama bu da bir şey değiştirmedi. Çünkü konu bir ilçeden çok tüm bir ülke ve dünyayı ilgilendiriyor.
Çok önemli bir husus eylemlere katılanların ezici çoğunluğun 30 yaş altında olması ve klasik sol radikal bir örgütlenmeden gelmemesiydi. Yani Almanya şartlarına göre yeni politikleşen ciddi bir genç kesimden bahsediyoruz. Kampın organizasyonu da radikal demokratik şekilde olması EndeGelände ve gelenlerin nasıl görüşlere sahip olduklarını gösteriyor: Demokrasiyi, paylaşımı ve öz örgütlenmeyi bir kaç günlüğüne de olsa yaşamak ve kapitalist moderniteden biraz uzaklaşmak.
ENDEGELANDE ROJAVA'YLA DA İLGİLİ
EndeGelände’ye yakından bakmak gerekir, çünkü örgütlenmesi çok enteresan. Bildiğimiz seçilmiş bir yönetim yok, her bir yerel grubun doğrudan katılımıyla federal düzeydeki kararlar alınıyor. Radikal demokrasiyi ileri düzeyde uygulamak başka sorunlar elbette getirir, ancak önemli olan bunun denenmesi ve siyasal konseptin ilerletilmesidir. EndeGelände sadece enerji konusuyla sınırlı kalan bir yapılanma değil. Toplumdaki sorun ve alternatiflerle yakından ilgilenen genç insanlar söz konusu. Son bir yıl içinde Rojava devrimini tanımak için paneller düzenlediler. Dünyada ne tür alternatif yaşam ve uygulamalar varsa onlara merakları var. Bu umut verici.
Hambch Ormanı direnişi gelecek yıllarda devam edeceği kesin, nasıl sonuçlanacağı çok sayıda faktöre bağlı. Bunların arasında en önemlisi veya en belirleyicisi Hambach Ormanındaki ağaç evlerinde yaşayanlar, EndeGelände ve diğer sosyal hareketlerin direnişidir. Bu direnişin bir kenarından tutmak zor değil…
Kaynak: Yeni Özgür Politika