'İslam'ı kullanan radikal gruplara karşı ittifak oluşturulmalı'
İslami Araştırmalar Derneği Üyesi ve Mısır’da bulunan Hilwan Üniversitesi Hukuk Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olan Dr. Muhammed El- Şehat El Cinedî ile konuştuk...
İslami Araştırmalar Derneği Üyesi ve Mısır’da bulunan Hilwan Üniversitesi Hukuk Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olan Dr. Muhammed El- Şehat El Cinedî ile konuştuk...
İslami Araştırmalar Derneği'nden Dr. Muhammed El-Şehat El Cinedî, Ortadoğu'daki radikal grupların İslam'ın yanlış anlaşılmasına yol açtığını, bu gruplara karşı birlik olunması gerektiğini belirtti. Cinedî, Kürtlerin radikal gruplara karşı savaşının desteklenmesini de istedi.
İslami Araştırmalar Derneği Üyesi ve Mısır’da bulunan Hilwan Üniversitesi Hukuk Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olan Dr. Muhammed El- Şehat El Cinedî ile konuştuk...
El-Cinedî, "Arap ülkelerinde yürütülen savaşı İslam’ı yüceltme savaşları diye tarif ediyor; amaçlarının Allah’ın bayrağını dalgalandırma olarak sunuyorlar. Daha da ileri gidilerek, söz konusu savaşın Allah adına yürütülen cihat olduğunu dile getiriyorlar. Fakat bu kesinlikle doğru değil. Çünkü Allah adına hareket ettikerini söyleyip, kendilerini din maskesi altında gizleyen grupların amacı iktidar, para, sermaye ve ezmektir. Onlar İslam’ın sembollerini, gençlerin katılımını sağlamak amacıyla kullanıyorlar. Bu tür gruplar, temelleri barış, ortak yaşam olan İslam dinine en büyük zarar veriyorlar" diye konuştu.
'İSLAM'A KARŞI OLUMSUZ BIR ALGI YARATTILAR'
Söz konusu radikal grupların İslam’da negatif algıların oluşmasına sebep olduğunu belirten El-Cinedî, "Bu gruplar uluslararası alanda İslam dinine karşı bu tür yargıların oluşmasına sebep oldu. Uluslararası kamuoyunda, 'bunlar Müslümanlar, dindarlar, aralarında en ufak bir görüş farklılığı ortaya çıktığında, bir tarafın baskın çıkması için diğer tarafı öldürdüğü' görüşü oluşturuldu. Üzülerek belirtmem gerekiyor ki, Arap devletlerinin yansıttığı durum bu" dedi.
El-Cinedî, şöyle devam etti: "Bilindiği gibi İslam dini kuruluşundan beri, İslam devletinin kurulduğu Hz. Peygamber’in döneminden beri, sadece Araplar değil Farslar da vardı. Salman El-Farisi tanınan biri. Bu da İslam dininin birçok ulusu kendi içinde barındırdığını gösteriyor. Kürtler de İslam dinine katılmışlar. İslami algılayışa göre hepimiz kardeşiz. Kutsal Kur’an, ’sadece Araplar kardeştir’ dememiştir; 'bütün inananlar kardeştir' demiştir. Eğer gerçekten de Allah’a inanıyorsak hepimiz kardeşiz. Radikal gruplar kendilerine bir sistem kurup, kendileri için en kolay yol olan İslam’a en yakın Arap ulusunu öne çıkarıp, Araplar dışında hiç kimseyi kabul etmezlerse, ’Kürtlere hayır, onlar önemli değil, onlara ihtiyacımız yok’ derlerse, bu doğru değil. İslam Kürt, Arap, Tatarların omzunda yükselmiştir. İslam dini büyük oluşumları kendi içinde barındıran, herkesin faydalandığı bir dindir. Medine El- Münever’de anlamını bulan vatandaşlık, Hz. Muhammed tarafından gerçekleştirilmiştir. Söz konusu belgede, Yahudilere vatandaşlık hakkı tanınmış, Müslüman olmamalarına rağmen, büyük farklı oluşumlar arasında barış içinde bir yaşam sürüyordu."
'RADİKALİZME KARŞI DİNİ KURUMLAR BİRLEŞMELİ'
El-Cinedî, sadece dış güçlerin radikal çete başlarına destek sunmadığını, Araplar arasında bazı yanlış düşüncelerin olduğunu ve bunların da bu gruplara destek sunduğunu belirterek, "Dış güçler müdahale etmek istediklerinde, eğer içimizde bir uzlaşma varsa, müdahalenin etkisi zayıf kalır; fakat şimdiki durumda aramızda bir uzlaşma yok. Dış güçler bizleri birbirimize düşürebiliyor. Bunlar Arap, şunlar Kürt. Araplar Kürtlere, burası benim yurdum diyor. Bu şekilde bizimle oynuyorlar. Bazıları da bu tür oyunlara gelip aldanıyor" diye ekledi.
Radikalizme karşı dini kurumların bir birlik oluşturması gerektiğini söyleyen ve Mısır’da El-Azher örneğini veren El-Cinedî, şunları belirtti: "Bu İslami kurum, İslami doğru temeller üzerinde okuyup yorumluyor. El Azher’in hakikati var ve Müslümanlar üzerinde de etkisi inkar edilmez. Bu kurum İslam hakikatini ortaya çıkarmalı. El- Azher bu erki üzerine almış, hiç kimsenin inkar etmemesi gerekiyor. İnkar etmek, diğer oluşumları tanımamaktır. Bu kurum İslam’daki başlangıçtaki hoşgörüyü öne çıkarmalı. El- Azher materyaller oluşturmaya başladı, fakat henüz tamamlamamış. Şu anda orta durumda, lise düzeyine çıkarılacak. Üniversite düzeyine de çıkarmalı. Üniversite düzeyi çok önemli, çünkü, radikal gruplar her zaman bu yaştaki gençleri kandırıyorlar. Radikalizme karşı durulmalı."
'KÜRTLERİN DAVASI HAKLI VE DESTEKLENMELİ'
İslami Araştırmalar Derneği Üyesi ve Öğretim Görevlisi Dr. Muhammed El- Şehat El Cinedî, resmi kurumların Kürtlerin dini kurumları ile El-Azher arasında bir köprü kurmaları gerektiğini belirtti. Bu biçimde görüşlerinin ve isteklerinin El- Azher’de tartışılabileceğini dile getirdi. Son olarak da, Kürtlerin radikal gruplara karşı savaşının haklı olduğunu, kendi davalarının da bir parçası olduğunu söyleyerek, aralarında bir ortaklaşmanın olmasını istedi ve bu biçimde dış güçlerin kendilerine yönelik görüşlerini değiştirebileceğini kaydetti.