“Hakkımda sorular sormuşlar; Sibel Çelik terör örgütü üyesi midir? Hangi TV kanallarını izliyor? Kitap okuyor mu? Hangi kitapları okuyor? Hangi müzikleri dinliyor?”

Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından binlerce kişinin işine KHK ile son verildi. Söz konusu soruşturmaların, nasıl yürütüldüğü, hangi hukuki kriterler göz önünde bulundurularak başlatıldıklarının bir cevabı yok. Hal böyle olunca, OHAL bahanesiyle kamu kurumlarında cadı avı başlatan AKP hükümetinin görevlendirdiği müfettişler, ellerinde somut deliller bulunmadığından olsa gerek, kişilerin sosyal medya hesaplarını delil niyetine kullanmaya başladı. Müfettişler sosyal medya üzerinden tüm paylaşımları gerekçe göstererek İçişleri Bakanlığı’na rapor veriyor.

Manisa Akhisar Orman İşletme Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan Sibel Çelik'in başına gelenler soruşturmaların nasıl yürütüldüğünü gözler önüne seriyor. 

FARKHUNDA BİR ‘TERÖRİST’, GÖKKUŞAĞI RENKLERİ ‘TERÖR ÖRGÜTÜ BAYRAĞI’

Yaklaşık 2 ay önce Akhisar Orman Şefliğine gelen müfettişler personelle birebir görüşmeler yaptı. Sibel Çelik ile yaptıkları görüşmede, “Akhisar’da yaşayan Kürtlere çok iyi davranıyormuşsun. Bu ayrımcılığı neden yapıyorsun?” gibi sorular soruldu. Çelik'e, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gösterildi. Müfettiş, Afganistan'da 2015 yılında Kuran’ı yaktığı iddiasıyla linç edilen ve tüm dünyanın gündemine oturan Farkhunda'yı tanımadı ve ölmüş haldeki fotosunu “Terörist fotosu paylaşmışsın” diyerek kayıtlara geçti. Çelik, müfettişe Farkhunda'nın kim olduğunu anlatsa da müfettişleri ikna edemedi. Sibel Çelik’i sorguya çeken müfettiş bununla da kalmadı, Çelik’in LGBTİ’ye destek vermek amacıyla sosyal medya hesabının birinde profil fotoğrafı yaptığı gökkuşağı renklerini, “Terör örgütü bayrağı” olarak yorumladı. 

Aziz Nesin hikayelerine bile taş çıkartan nedenlerle işine son verilen Sibel Çelik’ten, hikayenin devamını dinleyelim.

‘TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE MİSİN?’

Müfettiş beni yanına çağırdı. “Hakkında terör örgütü üyesi olmaktan şikayet var ama; seninle konuşmadan önce müdür ve müdür yardımcısıyla görüştüm, senin için olumlu konuştular. Senin ve birkaç kişinin ifadesini alacağım. Terör örgütüne üyesi misin? Ailende terör örgütü üyesi var mı? gibi alakasız sorular sordu. Ben de ‘Hayır’ dedim. ‘İn aşağıya bekle kimseyle de bu konu hakkında konuşma” dedi.

HANGİ MÜZİĞİ DİNLEDİĞİ VE HANGİ KİTAPLARI OKUDUĞU ARAŞTIRILDI

Bilgisayarıma el koyan müfettiş, diğer personelden ifade almaya başladı. Mühendislerin, işçi ve memurların hepsinin ifadesini aldı. Arazide çalıştığım için; bölgenin muhtarlarını, birlikte iş yaptığım kesimcileri, emekli olan müdürü, tayinle giden memurları getirtip, hakkımda sorular sormuşlar. Soruları ise, “Sibel Çelik terör örgütü üyesi midir? Hangi TV kanallarını izliyor? Kitap okuyor mu? Hangi kitapları okuyor? Hangi müzikleri dinliyor?” gibi sorular.

'ÖLEN TERÖRİSTLERE ÜZÜLÜYOR MUSUN?'

Aynı müfettiş soruşturmayı tamamladıktan sonra bir kez daha beni yanına çağırdı. Dedi ki; 'Bazıları senin aleyhine ifade verdi. Mesela sen ölen teröristlere üzülüyormuşsun. Gerçekten üzülüyor musun? ‘Onların da aileleri anneleri var’ diyormuşsun. Kürt mahallesinde oturuyormuşsun. Orada terör olayları gerçekleşiyor. Terörist olduğun için oraya taşınmışsın. ‘Bütün devletler katildir’ demişsin. Bombalı eylemlere sevindiğini söylediler. Tayinin olmadığı için insanları olumsuz etkilemeye çalışarak, 'Alevi ve Kürt olduğum için tayinimi yapmıyorlar’ diyerek, devlet aleyhine kampanya yürütüyormuşsun’ Dedi. Özellikle bir fotoğrafımda yaptığım zafer işaretine çok öfkelendi.

'LGBTİ’LERİ SAVUNMAK SANA MI DÜŞTÜ?'

Afganistan'da katledilen Farkhunda'nın sosyal medyada paylaştığım fotoğrafı bana göstererek, 'Bu terörist kadın kim?' diye sordu. ‘O terörist değil, Farkhunda. Afganistan'da sokak ortasında taşlanarak öldürüldü. Ben feministim. Her türlü şiddetin karşısındayım. Nerede olursa olsun’ dedim ama ikna olmadı. Sonra LGBTİ ile ilgili fotoğrafı gösterdi. 'Terör Örgütü bayrağını profil resmi yapmışsın' dedi. ‘O, LGBTİ bayrağı’ deyince açılımını sordu, söyledim. 'onları savunmak sana mı düştü?" dedi. 'Hepimize düştü' dedim. ‘İnsanlar cinsel yöneliminden dolayı öldürülüyor, yok sayılıyor’ dedim. Kürtlere neden çok iyi davrandığımı sordu. Ben tüm insanlara iyi davrandığımı söyledim.

'NEDEN KÜRT MAHALLESİNDE YAŞIYORSUN'

Müfettiş bana neden Kürt mahallesinde yaşadığımı da sordu. Buna çok şaşırdım. Kaldığım mahalle ucuz olduğu için oradayım. Çünkü annem ve kardeşim İzmir’de yaşıyor. Onlara da yardımcı olmak zorundayım. Mahalle roman yoğunluklu; Kürt ve göçmenlerin olduğu bir mahalle olduğunu söyledim.

Sibel Çelik, yaşadığı hukuksuzluğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımaya hazırlanıyor. Çelik, KHK mağduru olan herkese hakkını AİHM’de arama çağrısında bulundu.