Komutan Menal ailesini de mücadeleyle buluşturdu
Urfalı Kürt bir polisin oğlu olarak Mersin'de dünyaya gelen Güney Sönmez'in (Komutan Menal) Türk pilotu olma hayalinden Kürt gerillası olmaya evrilen hayatı, ailesini de mücadeleyle buluşturdu.
Urfalı Kürt bir polisin oğlu olarak Mersin'de dünyaya gelen Güney Sönmez'in (Komutan Menal) Türk pilotu olma hayalinden Kürt gerillası olmaya evrilen hayatı, ailesini de mücadeleyle buluşturdu.
Urfalı Kürt bir polisin oğlu olarak Mersin'de dünyaya gelen Güney Sönmez'in (Komutan Menal) çocukluk hayalı Hava Harp Okulu'na girip pilot olmaktı. Kürtlüğü, mühendis bir gerilla olmasını sağladı. İki yıllık savaşın ardından şahadete ulaştı. Babası ve annesi, mirasına sahip çıkıp mücadelesini sürdürdü.
Güney Sönmez, 27 Ocak 1973'te Mersin'in Gülnar ilçesinde 4 çocuklu ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelir. Sarışın ve renkli gözleriyle ele avuca sığmaz sevimlilikte olan Güney'in babası polistir. Babasının mesleğine rağmen aktif siyaset yürüten amcalarından dolayı örgütlü bir ailede büyür. Okumayı seven ve devamlı kendisini geliştirmeye yönelik çaba sarf eden biridir.
HAYALİ PİLOT OLMAKTIR
Küçüklüğünde hayali Hava Harp Okulu'na girip pilot olmaktır. Lise eğitiminden sonra üniversite sınavlarına hazırlanır ve Adana'daki Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nin Makina Mühendisliği bölümünü kazanır. Hem çalışkandır hem de örgütlü. Üniversitede siyasi çalışmalardan uzak durmaz. Öğrencilerin örgütlenmesinde öncü rol oynar. Kaldığı yurdun yatakhanesini Kürt halkının üzerindeki baskılara farkındalık oluştursun diye bir kaç arkadaşıyla ateşe verir. Yurt idaresinin verdiği idari ceza paraya çevirilir ve babası tarafından ödenir.
YÜZÜ DAĞA DÖNÜKTÜR
Ailesine çok bağlıdır ama yüzü hep özgür dağlara dönüktür. Bu yönü ve sevdasını ne kadar aileden gizlemeye çalışsa da ailesi ve özellikle annesi tarafından hissedilir. Annesinin daha fazla telaşlanmaması için paylaşır. ''Sakın üzülme anneciğim. Nasıl olsa bir gün hepimiz öleceğiz. Fakat benim için ne uğruna öldüğümüzün önemi var. Onur, şeref ve hakikat uğruna bedel vermek, bu uğurda ölmek her insana nasip olmaz'' der.
3. SINIFTA ÜNİVERSİTEYİ BIRAKIR
Ailesi Ceyhan'da yaşar ve her hafta sonu ailesini ziyarete gider. Üniversitenin 3. sınıfındayken sömestr tatilinin bitiminde okula bir daha dönmek istemez ve dönmez de. Son anlarını ailesiyle geçirmek için planladığı bu kopuşla kardeşlerini görmek istediğini belirtir ve annesine sımsıkı sarıldıktan sonra veda eder. 1991'de özgür alanlara gider, gerilla saflarına katılır.
Kısa bir süre sonra ailesine bıraktığı mektupla ''Boşuna beni merak edip de aramayın. Çoktan sınırı geçtim ben'' mesajı alınır. Ailesiyle iletişimini kesmez ve bir kaç defa da babasının evde olmadığı zamanlarda telefonla annesini arar, Kürdistan'da olduğunu belirterek uzun uzun mutlu ve huzurlu olduğunu anlatır.
ARTIK KOMUTAN MENAL'DIR
Artık PKK saflarında silahlı mücadele veren ve iki yıl içerisinde gösterdiği üstün başarıyla komutanlık görevine layık görülen Komutan Menal'dır. yoğun mücadeleyle geçen iki yılın ardından 8 Temmuz 1993'te Mardin'in Ömerli ilçesinde, bir ihbar üzerine devlet güçlerinin helikopterle operasyon düzenlediği bir çatışmada şahadete ulaşır.
BABASI CENAZESİNİ ALDI
Komutan Menal, Ömerli'de defnedildikten 10 gün sonra babası, ''oğlumun bir kemiği de olsa cebime koyar, yine getiririm'' diyerek, Ömerli'ye gelir. Oğlunun cenazesini bulunduğu yerden çıkardıktan sonra Urfa'nın Halfeti ilçesine getirir. Çevre illerinden getirilen yüzlerce polis ablukasına rağmen görkemli bir şekilde Komutan Menal'ın defin töreni yapılır.
OĞLUM ÖLÜMSÜZLEŞTİ
Komutan Menal'ın defin töreni sırasında devam eden asker-polis ablukasına da öfkelenen baba Şahin, Türk askerine dönerek, ''Sanmayın ki siz Güney'imi, Menal'ımı öldürdünüz. Oğlum bu saatten sonra ölümsüzleştiği gibi siz bütün aileyi de bu haklı ve kutsal mücadeleyi vermeye sevk ettiniz'' der. Anne de eşinin bu dediklerini paylaşır ve arkasında durur.
ERKEN EMEKLİLİK VE MÜCADELE
Baba, oğluna olan bağlılığından sonra erken emekliliğe ayrılır, Kürt siyaseti içerisinde rol alır ve parti eşbaşkanlığını yapar. Bu çabasından sonra da oğluna olan hasretle hayata veda eder. Anne de siyasi parti çalışmalarına katılarak mücadelesini sürdürür.