GÖRÜNTÜLÜ

Özgürlük yolunda iki kız kardeş

Bitlis’in Tatvan ilçesinde dünyaya geldiler. Kürdistan devriminin yurtsever ailelerinin çocuklarıydılar. Baskılara karşı isyan eden iki kız kardeş özgür yarınlar için özgürlük mücadelesine katıldılar.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde dünyaya geldiler. Kürdistan devriminin yurtsever ailelerinin çocuklarıydılar. Yıllarca Türk devletinin imha ve inkar politikaları ile karşılaştılar. Baskılara karşı isyan eden iki kız kardeş özgür yarınlar için özgürlük mücadelesine katıldılar.

Kapitalist modernite sisteminin gençleri erittiğini ve bu tuzağa düşmek istemedikleri için katılım kararı aldıklarına da değinen Delila, PKK yaşamının kendileri için dönüm noktası olduğuna vurgu yapıyor: “Bizim katılım yapmamızda birçok şey etki etmişti. Sistemin eritmek istediği bir gençlik var. Özellikle gençlere yönelmesinin nedeni toplumu temelden vurmak ve parçalamaktır. Bu yüzden biz bu tuzağa düşmek istemedik. Sistemin bize bir şey vermeyeceğini çok iyi anlamıştık. Belli bir yaşa kadar sürü psikolojisi ile sistemin bizi sürüklediği yere gidiyorduk. Sorgulamalar gelişince anlıyorduk ki, PKK’ye katılım olmazsa ya evlenecektik ya da köleleştirilmiş toplumun, erkek egemen zihniyetin boyunduruğu altında yaşayacaktık. Bunu ne kendimiz ne de toplum için kabul edebilirdik."

Delila,  katılımlarında kendilerini etkileyen önemli bir diğer olayı da şöyle dile getiriyor: “Biz Garzan’da şehit düşen Arjin yoldaşın şehadetinden çok etkilendik. O dönemden sonra kendimize söz verdik.  Bunun üzerimizdeki etkisi büyüktü. Biz Arjin’in yolundan yürümek istedik. Onun davasını omuzlamak, mücadelesini devam ettirmek bizim için büyük bir şans. O arkadaşın yaşam duruşu, kişiliği bizi gerçek anlamda etkilemişti.” 

BÜYÜK AMAÇ UĞRUNA...

Kız kardeşlerden Rojevin Garzan özgürlük mücadelesine katılım yaptıktan bir süre sonra Kuzey Kürdistan’da geliştirilen öz yönetim çalışmalarında yer alır.  YPS kadrosu olarak mücadelesine devam eden Rojevin, Türk devletinin vahşet uygulamalarına karşı büyük bir savaş yürütür. Sur, Cizîr, Gever, Nusaybin’de gelişen mücadele karşısında Kürt halkının karşı karşıya kaldığı katliamlar onda büyük bir öfkeye neden olur.  Halkının intikamını almak için Gever'de savaşır. Halkının gönlünde büyük bir yer edinen Rojevin, direnişi ile aynı zamanda düşmanını da korkutur. Kız kardeşi Delila’nın anlatımına göre, Rojevin’in en büyük hayali halkı ve Önderliği’ne layık olacak bir mücadele sergilemekti. Bu uğurda tüm yaşamını feda etmek, savaşmaktı. Beraber katılım kararı alan iki kız kardeş büyük amaç uğruna savaşım verirler.  

ABLASINI ANLATTI

Özgürlük Mücadelesi'ne katılan kız kardeşlerden Delila, ablası Rojevin Garzan ile ilgili duygularını şöyle dile getiriyor: “Ailede iki kız bir de erkek olmak üzere  üç kardeştik. Heval Rojevin ile henüz evde iken aramızda büyük bir bağ oluşmuştu. Aslında kardeşlikten de öte yoldaşlık bağı gün geçtikçe güçleniyordu. Rojevin’in yaşamından çok etkileniyordum. Bir iş yaparken engel tanımıyordu.  Asi,  yasakları kabul etmeyen,  direnişçi, mücadeleci bir yapısı vardı. Çoğu zaman, ‘acaba ben de onun gibi olabilir miyim’ diye düşünüyordum. Yani yaşamda öyle bir duruşu, etkisi vardı. Rojevin’in en büyük hayali Önder Apo’nun kadrosu olmaktı.  Ayrıca dağa tutku ile bağlıydı. İnsan bunu onun gözlerindeki parıltıdan görebiliyordu.  Rojevin, toplumda kadına biçilmiş rolleri asla kabul etmiyordu. Sürekli bunlar ile savaşıyordu.  Onun amacı sisteme dahil olmamak, kendi tarzını, kişiliğini yaratmaktı. Ben her zaman Rojevin’in farklı bir yaşam yaşayacağını, sıradan yaşamayacağını biliyordum.’’

Daha büyük hedefler uğruna bilinçli bir yaşam için, tüm kadınların  yok edilmek istenen haklarını tekrar kazanmak için  beraber katılım yaptıklarını belirten Gerilla Delila, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Toplumda kadın olarak var olmak,  irade sahibi olmak en önemlisi de kadın mücadelesi vermek gerçek anlamda bir bilinç gerektiriyor.  Kadının doğru dürüst sözünün geçmediği,  en doğal haklarından bile mahrum bırakıldığı bir toplum gerçekliği söz konusu.  Tüm bunlara en büyük cevabın PKK mücadelesine katılım ile gerçekleşeceğini biliyorduk.  Bu yüzden tereddüttüz el ele verdik ve özgürlük mücadelesinin yolunu tuttuk.

Örgüt içinde gördüm ki, Rojevin’e kardeşten öte yoldaşlık bağı ile bağlanmışım.  Kendi kendime dedim ki, demek yoldaşlık bağı tüm bağlardan daha değerlidir.  Ablam YPS direnişinde şehit düştü.  Bu beni tabii ki bir yoldaşı, kardeşi, dostu olarak çok etkiledi. Biliyordum ki, onun direnişi ile binlerce genç mücadele saflarına katılacak. Bir halkın hayalleri uğruna, kadınların özgürlük mücadelesi için savaşım verdi.  Bu yüzden başım dik bir şekilde karşıladım. Şimdi de onun yolunda yürüyerek, davasını omuzlayarak en iyi şekilde mücadeleye katılıyorum.  Biliyorum ki, ancak böyle olursa ablama,  şehitlere, Önderliğe layık bir gerilla olacağım.”

'EN BÜYÜK CEVAP PKK'YE KATILIMDIR'

Delila, son olarak tüm gençlere özgürlük saflarına katılım yapmaları için çağrıda bulundu: “Bugün sistem tarafından özünden çıkarılmak istenen bir toplum, gençlik var. Hakları için savaşan bir halkın katliamdan geçirilmesi durumu var. Kürdistan özgürlük gerillalarına yönelik büyük operasyonlar söz konusu. Tüm bunlara verilecek en iyi cevap; gerici, katliamcı zihniyetlere karşı en büyük savaşım PKK’ye katılım ile gerçekleşir. Bu yüzden ben tüm gençlerin özgürlük mücadelesine katılması gerektiğini düşünüyorum. Tüm gençlere çağrım şudur; halkımızın özgür yarınlarda birleşip düşmana karşı bu savaşımı verebilmeleri için gençlerin örgüt yaşamında, Önderlik felsefesi ile yaşamaları gerekmektedir.”