Geçtiğimiz yıl çevre ve toprak hakları aktivistlerine yönelik 196 cinayetin yaklaşık %85'i Güney Amerika'da gerçekleşirken, Global Witness sadece Kolombiya'da 79 cinayet kayda geçtiğini bildirdi.
Çevrecileri hedef alan bu ölümcül bilanço, STK’nın yıllık raporunu yayınlamaya başladığı 2012 yılından bu yana en yüksek rakam olarak ifade edildi.
Bu suçların çoğu Kolombiya’nın güneybatı bölgelerinde meydana geldi. Bunların en az yarısının suç örgütleri tarafından işlendiğinden şüphe ediliyor.
Kolombiya'nın ekim ve kasım aylarında Cali'de Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Konferansı'na (COP16) ev sahipliği yapacak olması katılımcıların güvenliğine ilişkin endişeleri artırıyor.
Raporda ayrıca 18 cinayetle kişi başına düşen cinayet oranının en yüksek olduğu Honduras'ın acımasız siciline de dikkat çekiliyor.
Asya'da Filipinler 17 çevre aktivisti cinayetiyle en tehlikeli ülke olmaya devam ederken Global Witness bölgede artan insan kaçırma olaylarına da dikkat çekiyor.
Raporda Filipinler'in Manila Körfezi'ndeki ıslah projelerine karşı çıkan iki aktivist Jonila Castro ve Jhed Tamano’nın ifadelerine de yer verildi. Her iki aktivist raporda “Serbest bırakıldığımızdan bu yana tehditler durmadı” diye belirtiyor. İki kadın aktivist, orduyu kendilerini kaçırmakla suçlarken, yetkililer bu aktivistlerin, daha sonra ayrıldıkları komünist bir ayaklanmaya mensup olduklarını öne sürüyor.
Global Witness Afrika'da sadece dört ölüm kaydederken, bilgi toplamanın zorluğu nedeniyle bu rakamın muhtemelen “büyük ölçüde düşük tahmin edildiği” uyarısında bulunuyor.
STK ayrıca göstericiler ve aktivistler için daha ağır cezalar öngören İngiliz ve Amerikan yasalarının yanı sıra Avrupa Birliği ülkelerindeki “acımasız gözetim düzeylerini” de kınıyor.