Sınır hattında hemen her gün yeni bir saldırı haberi geliyor. Doğu Kürdistan (Rojhilat) ile Güney Kürdistan (Başûr) arasındaki sınır hattında bulunan Xoyê’de İran güçleri 26 Ekim Cuma günü akşam saatlerinde kolberleri (yevmiye karşılığında yük taşımacılığı yapan kişiler) silahla taradı. Açılan atış sonucu Xoyê’nın Bilcuki köyünden Kolber Edib Hisênî’nin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Çarşamba günü de bir grup kolberi hedef alan İran güçleri, Feramerz Celî Baqwi (26) ismindeki bir kolberi katletti, Zakirî Celî Baqwi (30) adındaki kolberi de yaraladı.
Ortalama her gün bir kolber hayatını kaybediyor. Nisan ayından bu yana en az 40 kolber katledilirken, onlarcası da yaralandı. Sınır hattında ölüm komandoları şeklinde dolaşan rejim güçleri, işledikleri suçlar karşısında herhangi bir yaptırıma maruz kalmıyor aksine, iktidar tarafından teşvik ediliyor.
YOKSULLAŞTIRILAN KÜRDİSTAN
Doğu Kürdistan, İran rejiminin bilinçli politikaları ile yıldan yıla yoksullaştırıldı. Doğu Kürdistan, İran’daki en yoksul bölgelerden biri olarak dikkat çekiyor. Diğer bölgelere göre burada daha az yatırım yapıldı, kalkınma kasıtlı bir şekilde frenlendi. Tarım ve sanayinin gelişmesinin önüne geçildi. Sonuç olarak, işsizlik değerleri de İran’ın diğer bölgelerine göre en yüksek düzeye ulaştı.
Mart 2016 ile Mart 2017 arasındaki İran yılına göre, en yoksul aileler İlam’da yaşıyor. Aile başına ortalama yıllık gelir 4950 euro olarak hesaplandı. Kürdsitan bölgesinin genelinde aile başına ortalama gelir ise 5035 euro olarak belirtiliyor. İran parasının dolar karşısındaki sürekli değer kaybetmesi ile alım gücü daha düştü, yoksulluk daha fazla derinleşti. Bunlar resmi istatistikler. Yoksulluğun gerçek boyutlarının çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Son aylarda bazı milletvekillerinin de ağzından çıkan verilere göre İran nüfusunun yüzde 80’i yoksulluk sınırı altında yaşıyor.
KOLBERLİK BİR TERCİH DEĞİL, HAYATTA KALMA ARACI
Doğu Kürdistan’da durum daha da vahim. Ayrımcılık, baskı ve yoksullaştırma politikaları karşısında, kaçak yük taşımak bir tercih değil, hayatta kalmak için zorunlu bir hale geldi.
Mart 2016 ile Şubat 2017 arasında da sınır hattında kolberlere yönelik ölümcül saldırılar zirve yaptı. Yoğun tepki ve protestolar ardından, rejim “yasal sınırlar” adı altında bir tedbir geliştirmek zorunda kaldı. Diğer bir ifadeyle, sınır noktaları kolberlerin “yasal geçişlerine” açıldı. Kolberlere bir tür “kolberlik geçiş kartı” sağlandı. Ancak tedbirler pratikte yine kaldırıldı, sözler unutuldu, saldırılar yeniden tırmandı.
KOLBAR VE KASIBKAR NEDİR, KİMDİR?
Kolber ya da “kolbar”, Kürtçede “kol” ve “bar” kelimelerinden türedildi. Kol “sırt”, bar “yük” anlamına geliyor. Kolberler, tehlikeli sınır hattında yük taşıyarak geçimlerini sağlıyorlar. Bu yükte, sigara, cep telefonu, örtüler, ev eşyaları, çay ve nadiren alkollü içecekler bulunuyor. Güney Kürdistan ile Doğu Kürdistan arasındaki bu ticaretin gerçekleşmesi için tehlikeli yollardan gidiliyor. Getirilen malzemeler, Tahran gibi ticari merkezlerde çok yüksek fiyatlara satılıyor. Ancak hayatları pahasına bu işi yapan kolberler ise çok cüzi miktarda ücret alabiliyorlar.
Kasıbkar, kolberlerin Güney Kürdistan’a giderek taşıdıkları malları teslim alan ve kent kent dolaşarak alıcı bulanlara deniliyor.
Kolbar ve kasıbkarlar, yaşları 13 ila 70 arasında değişen insanlardan oluşuyor. Aralarında ilk okul diploması olanlar da, üniversite diploması olanlar da var. İş bulamadıkları için yük taşımak zorunda kalıyorlar. Son beş yıl içerisinde, 300 dolayında kolber ve kasıbkar soğukkanlı bir şekilde katledildiler. Katledilenlere ilişkin kesin bir rakam verilemiyor.