‘Sema, Newroz ateşinin küllerinden kendini yeniden yarattı’

PAJK Meclis Üyesi Berfin Serhat, Sema Yüce için “O, dört duvar arasında kişiliğinde yaşanan çatışma düzeyinde bin yılların savaşını hissedip, duyumsadı. Ve an’da kendini yeniden yarattı” dedi.

Sema Yüce’nin Çanakkale zindanında bedenini ateşe vererek yaşamını yitirişinin 18. yıldönümünde PAJK Meclis Üyesi Berfin Serhat “O, dört duvar arasında kişiliğinde yaşanan çatışma düzeyinde bin yılların savaşını hissedip, duyumsadı. Ve an’da kendini yeniden yarattı” dedi.

“Zindan bizim için Mazlumlardan, Hayrilere, Kemal Pirlere, “Yaşamak Direnmektir“ şiarıyla her zaman direnişin kalesi olmuştur” diyen Serhat, Sema Yüce’nin eylemini gerçekleştirdiği süreçte zindanın durumu ve rolüne, “1997 yılı özgürlük mücadelesi kadroları ve yurtsever halkın yoğun olarak zindanlara alındığı bir yıldır. Binlerce Kürt zindanlara hapsedilmiştir. Buna rağmen zindanlar özgürlük hareketinin tarihinde her zaman direniş kaleleri haline çevrilmiştir. Bundan dolayıdır ki 1997-1998 yılları zindan üzerinde de büyük bir saldırı konseptinin olduğu yıllardır. Düşman tarafından teslimiyeti, ihaneti geliştirerek direniş kalesini savunmasız, güçsüz bırakma politikaları izlenmektedir. İşte bu duruma karşı Sema Yüce zindanda yapılmak istenen politikanın sadece bedenin değil, beynin ve ruhun da esir alınmasıdır, diyerek bu sürecin politikaların amacını ortaya koymuştur. Ve düşmanın yürüttüğü tüm bu politikaları, kendinde bir özgürlük savaşçısının iradesini, bilincini ve eylemini yaratarak boşa çıkarıp dört duvar arasında kişiliğinde yaşanan çatışma düzeyinde bin yılların savaşını hissedip, duyumsamıştır“ diyerek değindi.

NEWROZ ATEŞİNİN KÜLLERİNDEN KENDİNİ YENİDEN YARATTI

Sema Yüce’nin eylemine değinen Serhat, “O eylemiyle 8 Mart’tan 21 Mart’a yanan bedeniyle hem ateşten bir köprü oldu, hem de kadının doğuş günü olan 8 Mart ve kürt halkının ve özgürlük isteyen diğer halkların doğuş günü olan Newroz arasındaki bütünselliği ortaya koydu. Ve Newroz ateşinin küllerinden kendini yeniden yarattı“ diyen Serhat, kadın özgürlük hareketi açısından Sema Yüce’nin eylemini, “Heval Sema’nın Kadın Hareketine kazandırdığı en büyük cevap özgür kadın nasıl yaşamalı sorunsallığındaki netleşmedir. Bu cevabı an’da gerçekleştirdiği eylemiyle, kişiliğiyle bize kazandırmıştır. Zindanda iç tasfiyeye karşı nasıl bir gökyüzünde iki güneş olmaz dediyse yeryüzünde de iki yaşam tercihi olmaz diyerek kadın özgürlük militanın kabul ve ret ölçülerini, ilkeli yaşam için verdiği bedelle ortaya koymuştur. Kendindeki tek yoğunlaşma merkezi olarak Önder Apo olduğunu belirterek kendindeki netleşmeyi ortaya koymuştur. Tereddüt yaşamak ve tercihte net olmamak üzerine eylemiyle çok net perspektif vermiştir. Bu bizim için bir örnektir, semboldür. Bu yüzden de Sema bizim için anda kendisini yarattığından Tanrıçalaşmıştır” diyerek değerlendirdi.

SEMALARIN YAKTIĞI ATEŞ BUGÜN DAHA DA GÜR

“Sema Yücelerden bugüne hakikatin arayışçılarının eylemleri Newroz ateşini gürleştiriyor” diyen Berfin Serhat, “Bugün Heval Sema’nın eylemi bizim için hala geçerliliğini korumaktadır. Çünkü Sema arkadaş yaptığı eylemle zihinlerimizde ve yüreklerimizde bir netleşme yarattı. Bu netleşme bugün bizlerin yürüyüş çizgisini yarattı. Semaların zindanlarda yaktığı ateş bugün Bahozlarla, Dijwarlarla, Jinlerle, Jiyanlarla daha çok gürleşiyor” diyerek sözlerine devam etti. Konuşmasının devamında Sema Yücelerin ve Zilanların yaratmış olduğu çizginin bu gün hem dağlarda hem de şehirlerde özgürlük savaşçılarının hem yaşamında hem de savaş alanlarında yaşattıklarını belirten Serhat “bugün öz yönetim alanlarında direnişe geçen her kadın ve erkek aslında Semaların izinde direnişi yükseltmektedirler. Onun mirası üzerinden bugün sokaklarda özgürlük ateşi yakılmaktadır” dedi. “Nasıl ki Semalar küllerinden kendilerini yeniden yarattıysa biz de Demokratik Öz Yönetim Devriminin inşası için direnerek hakikatin meşalesini yakacağız” şeklinde konuştu.