Silvan'dan New York'a uzanan bir Dünya Pizza Şampiyonu

Silvan'dan New York'a uzanan bir Dünya Pizza Şampiyonu

Adı Hakkı Akdeniz, Diyarbakır'ın Silvan ilçesinden. Çocukluðu lahmacuncu da çalışarak, tatlı satarak ve hergün faili meçhul cinayetlerin yaşandıðı Silvan sokaklarında geçmiş 1990'lı yıllarda. Belge hazırlayıp 1997 yılında henüz 20'li yaşlarda iken Kanada'da yaşayan abisinin yanına gitmiş. Orada evlenmiş, çocuðu olmuş. Ýltica hakkı tanınmayınca Amerika'ya gönderilmiş. Günlerce otobüs istasyonlarında banklarda yatmış. Dilenci diye para veren olmuş. Sonra kapıcılık yapmış ve biriktirdiði parayla küçük pizza dükkanı açmış. Şimdi New York'ta ABD'nin ticari, kültürel ve finansal bir merkezi Manhattan'da dördüncü pizza dükkanını açmaya hazırlanıyor.

Hakkı ile 15 yıl aranın ardından ancak ABD vatandaşlıðını aldıktan sonra gelebildiði Diyarbakır'da görüşüyoruz. En büyük hedefi Diyarbakır'da bir pizza okulu açmak.

8 KEZ ABD, 3 DÜNYA PÝZZA ŞAMPÝYONU

Pizza'nın doðduðu vatanı Ýtalyanları da geride bırakarak 8 kez ABD, 3 kez de dünya pizza şampiyonu olan Hakkı Akdeniz'in hayat hikayesi, mülteci olarak yurtdışına giden ancak emeðiyle, alın teriyle geldiði son noktayı gösteren bir başarı öyküsü aslında.

"Silvan Badıkanlı’yım. Feridun mahallesinde kalıyordum. Babam at arabacılıðı yapardı. Ýki eşi vardı, toplam 16 kardeşiz. Silvan'da çocukluðum hep faili meçhul cinayetleri görerek geçti. Henüz çocukken taranan, öldürülen insanlara tanık oldum. Bir, iki deðil, onlarca cinayet... Sabahları annem elime tepsiyi verir, halka tatlı satmaya gönderirdi. Açtık, yoksulduk. Ayakkabım, pantolonum yamalıydı. Güven Lahmacun vardı Silvan'da. Bir süre lahmacuncuda çalıştım. O yüzden elim hamura yatkın..." diyerek çocukluðunu anlatıyor.

Henüz 19 yaşında iken, 1997 yılında başka birinin adına düzenlenmiş pasaportla yasal yollardan Kanada'da çalışan abisinin yanına gitmiş. Abisinin yanında pizzacılık yapmış. Vatandaşlık hakkı alabilmek için Ýspanyol asıllı bir Kanada vatandaşı olan kadınla evlenmiş. Sonra aşık olmuşlar ve çocukları olmuş. Adını Serhat koymuş. Ama 3 yıl sonra bir gece aniden evlerini basan polis tarafından cebinde 40 dolar ve bir çanta ile sınırdışı edilmiş Amerika'ya.

NEW YORK’TA YAŞADIKLARI…

Hakkı Akdeniz New York'a gönderilişi ve yaşadıklarını anlatıyor: "Polisler 3 ay geçici oturma izni verdiler. Yasal işlemler tamamlanana kadar burada kalabilecektim. Ýş bulmazsam sınır dışı edeceklerdi. Kanada'da Quebec bölgesinde yaşıyordum. Fransızca konuşulur sadece. Bende birtek Fransızca, Türkçe, Kürtçe biliyordum. Tren istasyonlarında yattım. Cebimde kalan paranın bir kısmı ile Kanada'daki abimi aradım. Onun New York'ta tanıdıðı bir arkadaşı vardı, bana yardımcı olmasını istedim. O kişiyi aradım, 'tamam dedi, hemen geleceðim seninle ilgileneceðim' dedi. Ýkinci-üçüncü kez aradıðımda ise telefonunu kapatmıştı. Tek başıma kalmıştım. Kalan paramla ancak doyabilecek yiyecek alıyordum. Banklarda yatarken sabah uyandıðımda bakıyordum koynuma bir-iki dolar para bırakılmış. Beni dilenci sanıp acıyarak para vermişler. Bu paralarla 8 gün kadar karnımı doyurabildim. Ancak hiçbir tanıdıðım yoktu. Birgün bir çift gördüm. Yakınımdan geçerken Türkçe konuşuyorlardı. Dünyalar benim oldu. Gittim yanlarına, burada yalnız olduðumu, abimin arkadaşının beni hiç aramadıðını, tanıdıkları bir Türk restorant var mı diye sordum. Bana acıdılar. New York'ta tanıdıkları birinin yanına götürdüler beni. O kişi de bir binanın kapıcısı ile tanıştırdı beni. Kapıcı kendi işini benim yapmam karşılıðında bana harçlık ve yatacak yer verebileceðini söyledi. Kabul ettim, başka çarem de yoktu zaten. Hergün binayı süpürüyor, akşamları çöpleri temizliyor binanın önüne bırakıyordum. Binanın bodrumunda farelerin cirit attıðı yerde yatıyordum. Eşim ve çocuðum ziyaretime geldiler bir kez. O bodrum katında onları aðırladım. Ancak ne ben gidebiliyordum Kanada'ya, ne de eşim kalıcı olarak New York'a gelebiliyordu. Bir süre kapıcılık yapınca kendime çevre edindim. Beni seviyorlardı. Sonra bir pizzacı dükkanında iş buldum. Kalabileceðim tek odalık bir yer kiraladım. Normal orada işçilere haftalık 700 dolar veriyorlardı. Ama ben kaçak işçiydim. Bana 300 dolar verdiler. Kabul ettim. Kazandıðım parayı da Kanada'da bulunan eşime ve çocuðuma gönderiyordum"

BOKS MACERASI

Kazandıðı para yetmeyince, ABD'de en ucuz yoldan para kazanma yollarından biri olan boksörlüðü de denemiş pizzacıda çalışırken.

Boks macerasını şöyle anlatıyor: "Mesela 12 saat pizzacıda çalışıyordum, daha sonra da her gün bir kaç saat antremanlara gidiyordum. Durumu çok iyi olan ve başka bir işte çalışmayanlar bile benim kadar antremanlara gelmiyordu. Altlarında sıfır arabalarla geliyorlardı ve bir iki saat kalıp gidiyorlardı. Bense, 12 saat çalıştıktan sonra o kadar yolu gidip üstüne bir de antreman yapıyordum. Maçlara gittiðimde bacaklarım titrerdi yorgunluktan."

2004'te ve 2005'te New York'ta iki altın madalya kazanmış. Toplam 22 kez ringe çıkmış. Ancak bir maçta kaburgalarının kırılması sonucu boksa ara vermek zorunda kalarak tekrar pizzacılıkta karar kılmış.

HAYATINI DEÐÝŞTÝREN OLAY TÜRK FÝLMLERÝNE KONU OLACAK CÝNSTEN

Silvanlı Hakkı'nın hayatını deðiştiren olay ise Türk filmlerini aratmayan cinsten!

ABD'de mutfak kültürü üzerine yayınlanan ünlü PMQ dergisinin yayın yönetmeni bir gün çalıştıðı pizza dükkanına gelerek, pizza üzerine yarışma düzenlediklerini, dilerse katılabileceðini söylemiş. Hakkı parası olmadıðı için gelemeyeceðini ve izin alamayacaðını söyleyince, yayın yönetmeni işyerinden gerekli izni alarak ve yol parasını da temin ederek yarışmaya katılmasını saðlamış.

"2006 yılının başında yarışmaya katıldım. Yarışmaya 90 kişi katılmıştı. Ben 87. oldum. Buna raðmen o yayın yönetmeni gelip yarışmaya katıldıðım için beni kutladı. Ben yarışmanın 4 branşta olduðunu bilmiyordum. Meðer pizza yarışmasının dört ana kriteri var. En hızlı hamur açma, en geniş hamur açma, en hızlı ve güzel hareketler ile lezzet dallarında. Ben tabi sonradan öðrendim. Sonraki yarışmada üçüncü, aynı yılın sonunda Orlando'da yapılan yine pizza yarışmasında ise her dört dalda birinci olarak pizza şampiyonu oldum" diyerek pizza da New York'ta nasıl yükseldiðini anlatıyor.

Ardından yapılan yarışmalara katılmış. 8 kez ABD şampiyonu, 3 kez de dünya şampiyonu ünvanını almış. Dünyada şu anda 122 pizza takımının bulunduðunu ve birçok ülkede bu yarışmaların yaygın olduðunu belirten Hakkı Akdeniz, pizzada dünya şampiyonu olma kriterlerini de şöyle anlatıyor:

"Şampiyon olmak için bu dört dalda da başarılı olmak lazım. Ben 5 tane 12 inç'lik pizzayı 44 saniyede açtım. Hamuru zaten hazır oluyor. Ondan sonra da pizza hamuru çevirme ve benzeri hareketler var. Onun için de üç dakika veriyorlar. Üç dakika içinde en az 50 tane hareket yapmak lazım. 50 hareketi geçtiðinde her hareket için iki puan veriyorlar. Ben en son Dünya Şampiyonu olduðumda en yakın rakibime 18 puan fark atmıştım. Gözüm kapalı hareketler filan yapınca tabi çok puan verdiler."

Henüz 34 yaşında olan Hakkı, New York'un ünlü Manhattan semtinde ilk dükkanını 2009 yılında, ikincisini 2010 yılında açmış. Dördüncü dükkanını ise bu yıl hizmete sokuyor.

New York'un en işlek bölgesinde pizzacılık yapan ve ABD'de tanınan Hakkı Akdeniz, Ýtalya'da pizza okuluna giderek burada bir süre eðitim aldıktan pizza zincirini geliştirmiş.

ADIMI FARQÝN YAPACAÐIM

15 yıl ayrı kaldıktan sonra ancak ABD vatandaşlıðını bu yıl alarak Türkiye'ye gelebilen Hakkı Akdeniz, ilk olarak 4 ay önce hayatında gördüðü Diyarbakır'a geldi.

Silvan'da yaşarken bile Diyarbakır'ı görmeden terk eden Hakkı'nın Diyarbakır'a ikinci gelişi. Geliş amacı ise hem hayatını anlatan bir belgesel çalışması hemde ailesini ziyaret.

Diyarbakır'dan ayrılmadan önce görüştüðümüz Hakkı tek hedefinin Diyarbakır'da yoksul Kürt çocukları için bir iş imkanı yaratmak olduðunu belirterek şunları söyledi:

"Ben çok yoksulluk çektim. Yoksul çocukları da görünce çok üzülüyorum. ABD'de Champion Pizza's isim hakkını aldım. Bu benim pizza markam. New York'tan sonra Diyarbakır'da da bir pizza okulu açarak burdaki çocuklara hem eðitim hem de iş olanaðı saðlamak istiyorum."

ABD'de vatandaşlık hakkını kazandıktan sonra ismini deðiştireceðini belirten Akdeniz, "Adımı memleketim Silvan'ın Kürtçe olan adı 'Farqin', soyadımı ise köyümün adı 'Badikan' olarak deðiştireceðim" dedi.