Baba Ateş bu hastalığın yanı sıra astım hastası ve belinde de fıtık olmasından kaynaklı çalışmaz halde iken, anne Ateş ise 38 kiloya düştüğü halde evlere temizliğe giderek evin geçimini sağlıyor.
TÜM ÇOCUKLAR YA HASTA YA TAŞIYICI
Ateş çifti evlenmeden önce talasemi hastası olduklarını ama tedavi oldukları halde ileride çocuk sahibi olduklarında bu hastalığın çocuklara bulaşmayacağını öğrendi.
Baba Ateş, “İlk iki çocuğumda sorun olmadı. 3’üncü çocuğumuz doğduğunda ise taşıyıcı olarak doğdu. Tüm aşılarımızı olduğumuz halde engelleyemedik. Sonra da iki büyük çocuğumuz da çıktı bu hastalık. Bende çıkan astım ve bel fıtığı hastalıklarından sonra hepten durumumuz kötüledi” dedi.
‘4. BEBEK DE UMUT OLAMADI’
Bu hastalıkta çözüm olarak ilik naklini öneren doktor, iliğin alınacağı kişinin 1’inci dereceden akraba olması gerektiğini ve sağlıklı bir bebeğin tüm aileye umut olabileceğini söylemesi üzerine yeni bir çocuk sahibi olan Ateş Ailesi’nin bu umudu da ne yazık ki uzun sürmedi.
Doğan Ferhat bebek de yapılan tüm aşılara ve tedaviye rağmen taşıyıcı olarak doğdu. Hiçbir sağlık sigortası bulunmayan aile için tedavi git gide zorlaşırken, fakirlik ve artan hastalık da Ateş ailesi için adeta yeni bir sınav olmaya devam ediyor.
‘NEDEN SESİMİZİ DUYAN OLMUYOR’
Herhangi bir kurumdan maddi destek alamadıklarını ifade eden Baba Ateş, “15 yıldır adımız organ bağışı listesinde ama ses seda yok. Kısa bir dönem 3 ay kadar devlet maaş bağladı ama o da kesildi 2 yıl önce. Defalarca başvurmamıza rağmen ret edildik. Eşim 38 kiloya düştü. Bir yandan hastalık ile boğuşması bir yandan da para kazanamaya çalışması onu hepten bitirdi. Ben fıtık yüzünden yerimden bile kalkamıyorum. Konu komşu yardım etmese aç kalacağız bu gidişle” şeklinde konuştu.
Ateş, “Neden sesimizi duyan olmuyor. Yardım elini neden kimse uzatmıyor?” diye sordu.