Urfa'nın Karaköprü ve Bozova ilçelerine bağlı yaklaşık 30 köyün mera alanı olarak kullandığı ve fıstık, nar ile zeytin gibi birçok meyvenin yetiştiği bahçelerin de bulunduğu 50 bin dönümlük arazi taş ocağına dönüştürülerek sermayenin elde edeceği ranta karşılık katledilmek isteniyor. Söz konusu verimli alanda yapılmak istenen taş ocağı ise AKP'ye yakınlığıyla bilinen ve adı sık sık insan, doğa ve çevre katliamlarıyla anılan Limak Holding'in Urfa'daki ayağı olan Limak Çimento tarafından işletilecek.
Mera alanını kullanarak geçimini sağlayan yöre halkı içerisinde sadece rant barındıran projeye tepkili. Taş ocağının kurulacağa alana en yakın olan Karaköprü ilçesine bağlı köy olan Hamurkesen'de köylüler, ocağa gelen makineleri çalıştırmamak için ise birçok kez yol kesme ve çalıştırmamaya dönük eylem gerçekleştirdi. Buna rağmen birde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan taş ocağının bahsi geçen alan üzerindeki kapasitesinin arttırılmasına dönük rapor verilmesi dikkat çekiyor.
BİNLERCE KÖYLÜNÜN GEÇİM KAYNAĞINA GÖZ DİKİLDİ
Karaköprü ve Bozova’ya bağlı bu köylerin mera alanlarına AKP’ye yakınlığıyla bilinen Limak Holding’e bağlı Limak Çimento tarafından kurulacak olan taş ocaklarına tepki gösteren köylüler ve muhtarlar taş ocağının kurulmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Köylüler, taş ocağı yapılarak katledilmek istenen meranın kendilerine ait olduğunu ve tek geçim kaynakları olduğuna dikkat çekti.
Hamurkesen köy muhtarı Murat Badıllı başta olmak üzere diğer köy muhtarları ve meradan yararlanan köy köylüler, tek geçim kaynakları olan mera üzerine taş ocağı kurulmasına ve geçim kaynaklarının zarar görmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.
Kabahaydar bölgesinde bulunan Aşağı İçkar, Canoğlu, Yukarı İçkar, Kavaklı, Kuşluca, Sancak, Hamurkesen, Uzuncuk köylerine ait yaklaşık 50 bin dönümlük mera alanda bağ ve bahçelerin dışında kalan yerlerde hayvancılık ile uğraşan köylüler kullanırken, yapılmak istenen taş ocağı ile tüm bu alanlar zarar göreceği belirtiliyor.
VERİMLİ ARAZİYİ LİMAK HOLDİNG KATLETMEK ÜZERE PEŞİNDE
Yaklaşık 30 köyde yaşayanların yaşam alanlarını daraltacak olan taş ocağı, bununla birlikte çevreye vereceği zararla da bölgede yetişen başta fıstık ağaçları olmak üzere, nar ve zeytin ağaçları ile meyve ağaçlarına da büyük ölçüde zarar verecek. AKP'ye yakınlığıyla bilinen ve 3. Köprü projesinde de yer alan Nihat Özdemir'in sahibi olduğu Limak Holding ise, tarımın yoğun olarak yapıldığı bu verimli bölgede bulunan mera arazisini çimento hammaddesi olan killi kireç taşı ve marn ocağı olarak kullanmak üzere işgal peşinde.
ÇED RAPORLARI ARD ARDA VERİLİYOR
Öte yandan yine Urfa’da Kırkpınar, Tülmen, İsaveren, Esemkulu, Kalecik, Yarımtepe, Mustafacık, Korukezen, Kızlar gibi köylerin de karşı çıktığı ve yine Limak Çimento tarafından taş ve kum ocağına çevrilmek istenen meralara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) raporu verildi.
Konuya ilişkin ANF'ye konuşan DBP Karaköprü Belediye Meclis Üyesi Serhat Erdem, Limak Çimento'ya peşkeş çekilmek istenen ve yerel halkın tek geçim kaynakları olan mera alanlarına ÇED raporu verilmesiyle de adeta bir kıyama imza atılmak istendiğinin altını çizdi. Erdem, meraları ellerinden alınmak isteyen köylüler ile yapmış olduğu görüşmelerde mera alanlarının önce devlet hazinesine devredildiğini ardından Limak'a peşkeş çekilmek üzere resmi prosedürlerin el altından halledildiğini belirterek, bu mera alanlarının köylülerin elinden alındığı taktirde binlerce kişinin geçim kaynağını olan hayvancılık ve çiftçiliğin de bitirileceğini dile getirdi.
Köylülerin, Urfa Valiliği, Çevre ve Şehircilik ile tarım il müdürlüğü, milli emlak müdürlüğüne dilekçe verdiğini ancak herhangi bir sonucun alınmadığını belirten Erdem, yasal ve aleni bir şekilde işlenen bu suçlar ile köylülerin geçim kaynaklarının ellerinden alınacağına dikkat çekti.
'URFA'DAKİ HAZİNE ARAZİLERİ AKP YANDAŞLARINA PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR'
Daha önce de Karaköprü ilçesine bağlı Yaylacık köyünde de mera arazilerinin aynı yollar ile devlet hazinesine devredilmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Erdem, "Bölgede bu mera arazilerinin devlet hazinesine devredilerek tapulama işi Ankara'da bitiriliyor. Yine Tülmen, Horzum ve Çiftlik köylerinde bulunan birçok hazine arazisi birilerine bu yöntemler ile verildi. Urfa'daki bu hazine arazilerini iktidar yandaşlarına peşkeş çekiliyor. İlginçtir ki tüm başvurulara rağmen ne AKP milletvekilleri nede ne de bakan düzeyinde konuya dair hiçbir açıklama yapılmadığı gibi başvurulara da cevap verilmiyor. Bu akıllara hayvancılık ve çiftçiliğin özel şirketlere rant amaçlı peşkeş çekilerek bitirilmeye çalışıldığını da ortaya koyuyor. Yüz binlerce fıstık ağacı var. Yine farklı meyve bahçeleri var. Buralara ÇED raporu verilerek, taş ocağı yapma izni verilmesiyle tüm bunlar katlediliyor" dedi.