Barzaniler devasa servetiyle gündemde

Doğal rezervlerin aile şirketleri üzerinden satılmasından ve merkezi hükümetten gelen payla oluşturulan, üretime dayanmayan, çarpık ekonomimin vurduğu Güney Kürdistan’da, Barzani Ailesi’nin önemli aktörleri ise servetleriyle gündemde.

Otorite yönetim, işsizlik, yoksulluk ve gelecek vizyonundan  mahrum bırakıldığı için Belarus-Polonya sınırındaki mültecilerin çoğunluğunu oluşturan Güney Kürdistanlılar, 30 yılda hiçbir ilerleme sağlayamamanın trajedisini yaşıyor.

Üretime dayalı tek yatırım yapılmıyor. Üniversite öğrencileri, 7 yıldır ödenmeyen bursları, düzeltilmeyen koşulları için bir aydır saldırı ve gözaltılara rağmen protesto gösterileri yapıyor. Maaşlar düzenli ödenmiyor.

Başkanlıktan savunmaya, başbakanlıktan istihbarata, ekonomi yönetiminden asayişe kadar bütün koltukları dolduran Barzani Ailesi ise Körfez emirlikleri düzeyinde bir yaşam sürdürüyor. Kürdistan’daki mülkleri ile yetinmeyen ailenin önde gelen isimleri, Dubai’den Beverly Hills’e, İstanbul’dan Londra’ya kadar büyük bir gayrimenkul yekununa ve aynı ağırlıkta paraya hükmediyor.

Son olarak ABD araştırmacı gazeteci Zack Kopplin, Mesrur ve Muksi Barzani kardeşlerin ABD’deki gizli dört mal varlığını belgeleriyle ifşa etti. Üstelik 75 milyon dolar değerindeki varlığın, buzdağının görünen kısmı olduğunu söyledi.

Gazeteci Zack Kopplin, Irak'taki yolsuzlukla ilgili yaklaşık dört yıldır yürüttüğü araştırmanın bir parçası olarak yaklaşık 6 aydır üzerindeki çalıştığı “Cowboy Drugstore” (Kovboy Eczanesi) adlı makalesini prospect.org adlı sitede yayınladı.

Kaliforniya ve Virginia'daki malikaneler de dahil olmak üzere toplam değeri 75 milyon doları bulan dört gizli mülkü deşifre eden Kopplin, paranın kaynağından transferine ve mülklerin edinme usullerine kadar etik sorgularının yanında suç işlendiğini de savunuyor.

BAŞBAKAN MESRUR’UN BİNASI

Makalesinde Güney Kürdistan’daki durum ve rejimin karakteri hakkında yeterli donanıma sahip olduğu anlaşılan Kopplin’in ilk işaret ettiği mülk, Miami'nin South Beach bölgesinde, altı drogeri/eczane olan bir bina (CVC). 18,3 milyon dolar değerinde. Binayı 2019’da satın alan, Virginia merkezli bir emlak şirketi olan KLNB. Halbuki işlemle ilgisi olmayan şirket, sahibi de değil. Satın almaya yapan bir paravan şirket. Florida şubesinin kuruluş belgelerinde, binanın gerçek sahibinin Mesrur Barzani olduğu yazılıyor. Kopplin, bir büro hatası olmasaydı ismin deşifre olmayacağını yazıyor.

Petrol ve yolsuzluk üzerinden biriktirilen devasa miktarda servete işaret Kopplin, Mesrur Barzani’nin kardeşlerinden birine gizlice bağlı bir şirketin Kürdistan'da sahip olduğu bir gayrimenkul yatırımının 1,27 milyar dolar değerinde olduğunu hatırlatıyor.

75 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE

Gelişmiş Savunma Araştırmaları Merkezi tarafından elde edilen ve Barzaniler’in Birleşik Arap Emirlikleri kraliyet ailesiyle bağlantılarının yanı sıra Burj Khalifa kompleksindeki ve şehrin yapay adalarından birindeki (Palm Jumeirah) varlıkları hakkında ayrıntılar içeren Dubai mülk kayıtlarının bir veri tabanında Barzaniler’in adının geçtiğini hatırlatan Kopplin’e göre;  Barzaniler’in, California ve Virginia'daki malikaneler de dahil, Amerika'da para saklarken dört kez yakalanmalarına yetecek kadar gizli mülkü var. Toplu olarak, aile yalnızca bu dört mülk için 75 milyon doların üzerinde ödeme yapmış. Bu yatırımlar muhtemelen ailenin ABD’deki gizli servetinin sadece küçük bir kısmını temsil ediyor.

KÜÇÜK HATALAR SONUCU

Aracı sahiplerle ve pahalı hukuk firmalarıyla korunan bu dört mülkün maskesinin düşme sebebi, yapılan küçük hatalar oldu.

CVS örneğinde, kendi gizli müvekkillerini ifşa eden, Pennsylvania merkezli bir hukuk firması olan Cozen O'Connor'dı. Aralık 2018'den başlayarak iki aydan fazla bir süre boyunca hukuk firması, tümü eczanenin Washington Avenue adresinden adını alan üç Florida şirketi ve bir Delaware şirketi açtı. Florida şirketlerinin evrakları arasında Mesrur Barzani’nin adı ve imzasının yanı sıra diğer kardeşlerinden Muksi Barzani'nin imzası da vardı. Bu isimler halka açıklanmadı ve eczanenin satın alınmasından kısa bir süre sonra hukuk firması onları şirketler arasından çıkardı. Barzaniler, Cozen O'Connor'ın kendi avukatlarından Matthew Weinstein ile değiştirildi. Mükemmel bir çözüm değildi, ancak bu yasal triyaj oldukça etkiliydi. Popüler şirket araştırma veri tabanlarında isimlerini bulamıyordunuz ve bu da yerel gazetecileri kandırmak için yeterliydi.

Kopplin’ konuşan Adalet Bakanlığı eski kıdemli savcısı Robert Appleton, "Ad, şirket sicilinin önemli bir parçası" diyor. Bu belgeler Cozen O'Connor tarafından hazırlandı ve birçoğu Weinstein tarafından şahsen imzalandı. Florida şirket kayıt memuruna sahte belgeler göndermek bir suçtur.

Virginia malikanelerini ortaya çıkaran da benzer bir hataydı. 2010’da, yerel bir hukuk firması tarafından kurulan anonim bir Virginia şirketi tarafından satın alındı. Mülkün Mesrur Barzani'ye ait olduğu, birileri yanlışlıkla Virginia şirketinin kaydının iptal edilmesine izin verince ortaya çıktı. Yenileme evrakları Ster Group'un başkanı tarafından imzalanmıştı. WikiLeaks tarafından yayınlanan Dışişleri Bakanlığı yazışmalarına göre Ster Group, Barzaniler’e ait.

ABD HÜKÜMETİNİ DE DOLANDIRIYORLAR

Kopplin’e göre Barzaniler, Amerikan şirket gizliliğini kullanmakla kalmıyor, ABD hükümetini de dolandırıyor.

Kaliforniya malikanelerinin ikisi de Pentagon'u dolandırma amaçlı bir tezgahla bağlantılıydı. Başka bir küçük Virginia hukuk firmasının temsilcileri aracılığıyla anonim Delaware ve Virginia şirketleri tarafından 2018’de satın alınan bu konaklar, Beverly Hills tarihindeki en büyük gayrimenkul alımlarından biriydi. Plan ancak Variety'nin gayrimenkul muhabiri, mülklerle ilgili evraklar üzerinde Barzani Ailesi’nin çalışanı Haval Dosky'nin adını keşfetmesiyle ortaya çıktı. Dosky, Kürdistan'daki Amerikan üsleri için yapılan yakıt alımlarının, Pentagon'dan piyasa fiyatlarının önemli ölçüde üzerinde ücret alan Barzaniler’in tercih ettiği askeri müteahhitlere yönlendirildiği bir planın aracısıydı. Bu anlaşmalardan elde edilen gelirlerin bu malikaneleri finanse etmesi oldukça olası.

50 MİLYAR DOLARLIK SERVET

Kopplin, haberi yayınlandığı günün gecesinde Medya News’e konuştu. ABD’de Barzaniler'e ait dört farklı mülk hakkında bilgileri olduğunu söyleyen Kopplin, “Kaliforniya, Beverly Hills'te iki malikane, Virginia'da bir malikane ve şimdi Miami'deki CVS (eczane) hakkında bilgimiz var. Bu dördü sadece bizim bulduklarımız, toplam mal varlıkları bundan çok daha fazlası“ diyor. Barzaniler’in mal varlığını paravan şirketler ve paravan isimlerle örtbas etmeye çalışan avukatların belgelerinde bir hata bulduğu için bu dört mal varlığını deşifre edebildiğinin  altını çizen Kopplin, "Bu küçük hata nedeniyle bulduğumuz mal varlığı 75 milyon dolar ise Dubai ve diğer başka yerlerdeki mülkleriyle birlikte acaba daha ne kadarını saklıyorlar?” diye soruyor.

“Ailenin 50 milyara kadar, belki bundan biraz daha az ya da fazla bir parayı kontrol ettiğini duydum” diyen Kopplin, şunları ifade ediyor: “Bu para insanların maaşlarını ödemek için kullanılabilir ama bunu yapmadılar. Pêşmerge maaş alamıyor, öğrenciler burs alamıyor. İnsanlara ‘hükümetin parası yok’ diyorlar ama hükümetin başındaki bu ailenin bu kadar parası var, bu nasıl oluyor?”

KATLEDİLEN GAZETECİYİ HATIRLATTI

Musul’da 2010'da katledilen gazeteci Serdeşt Osman’a atıfta bulunan Kopplin, şöyle devam ediyor: "Bir yazısında Barzani'nin adam kayırmacılığıyla dalga geçen ve işkence görüp öldürülen Kürt öğrenciden özellikle bahsettim. Sanırım şu anda da Barzaniler’in yolsuzluklarını yazdıkları için hapiste olan Kürt gazeteciler var. Yaşanan protestolar ve gelişmelerden bihaber değilim. Ne zaman protesto olsa şiddet yoluyla bastırıyorlar. Nihayetinde halkın onları iktidardan uzaklaştırmasının demokratik yolları tıkanmış gibi gözüküyor, 30 yıldır iktidarda olan bir aileden bahsediyoruz.”

WIKILEAKS BELGELERİNDE DE

Wikileaks tarafından daha önce yayınlanan diplomatik yazışmalara göre, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Hewlêr’deki yolsuzluğun "Barzani aşiretinde daha yoğun" olduğunu iç yazışmalarında kabul etmekle kalmıyordu. Aynı zamanda ABD'li bir diplomat, 2006’da yazdığı ve daha sonra Wikileaks tarafından sızdırılan bir yazışmasında “Kürt Bölgesel Yönetimi'nin ‘babaları'nın yolsuzluğunun özünde güvenlik güçlerini kontrol altında tutanların yatıyor. Oyunu devam ettiriyorlar çünkü silahları kontrol ederlerse yasadışı anlaşmalarını uygulayabilirler” diyordu.

REFERANDUM DÖNEMİNDE YAZDILAR

Güney Kürdistan’daki başarısız referandum sürecinde tehditler savuran Türk hükümeti, o dönem Barzani Ailesi’nin servetine dair haberler servis etmeye başlamıştı. Hewlêr’de 2009-2014 yılları arasında kritik görevlerde bulunan eski bir bürokrat, AKP medyasına konuşturuldu. 2012-2017 döneminde 45'ten fazla petrol kuyusu, Habur Sınır Kapısı, Korek Telekom, doğalgaz-petrol gelirleri ve merkezi hükümetten alınan payların şahsi servete dönüştürdüğünü savunan bürokrat, Barzani'nin Türkiye, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Kıbrıs ve İngiltere gibi ülkelerde ciddi yatırımları bulunduğunu söylüyordu. Eski bürokrat, direkt veya dolaylı bağlı şirketlerin denizcilik, lojistik/taşıma, gıda, madencilik, inşaat ve petrol ticareti başta olmak üzere birçok sektörde faaliyet yürüttüğünü aktarıyordu.