Türk devletinin Kürt düşmanlığıyla Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik tehditleri gün geçtikçe dış politikada alan kaybetmesine ve zor günler yaşamasına neden oluyor.
Türk devletinin, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığındaki bir heyetin 8 Ocak günü Suriye gündemiyle Ankara'ya yaptığı ziyaret sırasında ve sonrasında işgal tehditlerini sürdürmesi gerilimi tırmandırdı.
Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs işgal harekatını hatırlatarak, "Biliyorsunuz bir zamanlar Ayşe tatile çıkardı" sözlerine; Trump, Kıbrıs işgali öncesi dönemin ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson'un İsmet İnönü'ye gönderdiği mektup sertliğinde bir tweetle yanıt verdi.
TRUMP'IN TWEETİ
Sosyal medya hesabı Twetter üzerinden açıklama yapan Trump, Suriye'den çekilmeye başladıklarını tekrarlayarak, "Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz. 20 millik (32 km) güvenli bölge kuracağız. Aynı zamanda Kürtlerin Türkiye’yi provoke etmesini istemiyorum" diye yazdı.
KALIN'IN YANITI
Erdoğan'ın sözcüsü İbrahim Kalın da yaptığı açıklama ile Trump'a yanıt verdi. Kalın, "Sayın Donald Trump, teröristler ortağınız ve müttefikiniz olamaz. Türkiye ABD'den stratejik ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmesini ve bunun terör propagandası ile gölgelenmemesini bekliyor." dedi.
1974 MODELİ TEHDİT: AYŞE TATİLE ÇIKSIN!
Erdoğan, Bolton'un 8 Ocak'ta Ankara'ya yaptığı ziyaretten önce dile getirdiği, “Kürt savaşçıları koruma sözü verilmeden Suriye’den çekilmeyiz” sözlerine tepki göstermişti. Partisinin grup toplantısının ardından gazetecilere açıklama yapan Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırıya ilişkin sorulara, 1974 Kıbrıs harekatından örnek vererek, “Biliyorsunuz bir zamanlar Ayşe tatile çıkardı. Biz de ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyoruz” demişti.
JOHNSON'UN MEKTUBU NEYDİ?
Türk devletinin 1964 yılındaki Kıbrıs çıkartmasından sonra 5 Haziran 1964 tarihinde dönemin Türkiye Başbakanı İsmet İnönü'ye çok sert bir mektup gönderen dönemin ABD Başkanı Johnson, Türkiye'yi tehdit etmiş ve ‘‘Silahlarımızı Kıbrıs'ta kullanamazsınız’ diye yazmıştı.
İnönü de 13 Haziran 1964'te bir mektupla verdiği yanıtta, ‘‘Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada da yerini alır’’ diyerek, Sovyetler Birliği'ne yanaşmakla ABD'yi tehdit etmişti. İki yıl boyunca gizli tutulan mektubun tam metni 13 Ocak 1966'da Hürriyet'te yayımlandı.
Johnson'un mektubundan önce de 1962 yılında Türkiye ile ABD arasında "Küba füze krizi" yaşanmıştı. Sovyetler Birliği'nin Küba'ya nükleer başlıklı füzeler yerleştirmesine, ABD tepki göstermiş ve Sovyetler de söz konusu başlıkları çekeceğini ancak ABD'nin de Türkiye ve İtalya'daki nükleer başlıkları çekmesini istemişti. ABD'nin Türkiye'ye danışmadan başlıkları çekme kararı Türkiye ile ABD arasında krize neden olmuştu.
HAŞHAŞ ÜRETİMİ KRİZİ
ABD ile Türkiye arasında diğer bir kriz konusu da Erdoğan'ın son günlerde tekrar gündeme getirdiği kenevir ekimi ile ilgili yaşanmıştı. 1974 yılında dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in haşhaş üretimine başlaması gerilime neden olmuştu. Erdoğan da 9 Ocak günü yaptığı açıklamada "Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor" demişti.
İNCİRLİK KRİZİ
1974 yılında da Kıbrıs harekatı sırasında ABD'nin Türkiye'ye silah ambargosu uygulaması üzerine Türk devleti, son yıllarda olduğu gibi İncirlik Üssü'nü pazarlık konusu yapmış ve kapatmıştı. Ambargonun 1978 yılında kalkmasıyla İncirlik tekrar açılmıştı. Türk devleti İncirlik kartını, son yıllarda özellikle Suriye'de DAİŞ'e yönelik hava saldırılarında yine kullandı.
ÇUVAL OLAYI VE RAHİP BRUNSON KRİZLERİ
Öte yandan 2003 yılındaki 1 Mart Irak tezkeresi ve aynı yıl Süleymaniye'de yaşanan Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayı da ABD ile Türkiye arasında krize neden olmuştu. 2018 yılında ise Türk devletinin tutukladığı ve Fethullah Gülen'in iadesi için şantaj aracı olarak kullandığı Rahip Brunson olayı iki ülke arasında krize neden olmuştu.