Hewlêr’de KNK’nin temsilcisi Murat Bülbün katledildi. Katiller Hewlêr’de KNK binasına girip cinayeti işlediler. Bu bina 24 saat Hewlêr güvenlik birimleri tarafından gözetim altındaydı. Ayrıca bu konuda tehditler olduğu da yöneticilere bildirilmiş. Ama içeri giren katil veya katiller binayı çok iyi izlemişler. İçerde kaç kişinin ve kimin olduğunu iyi biliyorlar. Bunu nasıl bilebilirler? Ya binanın etrafını gözetir, keşif yaparlar ya da güvenlikte çalışanlar, KDP istihbaratı onlarla işbirliği yapar. 24 saat gözetim altında olan ve mobesa kameralarıyla donatılmış bir yerde keşif yapmak, dışarıdan gelip bilgi toplamak kolay değil, mantıklı da değil. En mantıklı ve geçerli sav bu olayda katillerle bir işbirliğinin yapılmış olmasıdır.
Sakine Cansız onlar Paris’te katledildiklerinde Fransa içişleri bakanı olay yerine geldi ve basına açıklaması yaptı. Evin Goyi onlar katledildiklerinde yine Fransa yetkilileri gerekli açıklamaları yaptılar. Ama Başur’un başkentinde ve KNK gibi ulusal bir kurumun içinde Murat gibi değerli bir insan katlediliyor ve hiçbir yetkili çıkıp bir açıklama yapmıyor! Hewlêr denen yer bir Kürt kenti! Ne kadar ilginç bir tablo!
Birkaç yıl önce yine Hewlêr’de bir Türk ajanı vurulmuştu. KDP kıyameti kopardı. Adeta seferberlik ilan etti. Açıklama üzerine açıklama yaptı. O davadan Mazlum Dağ ve bir arkadaşı tutuklandı. Ve idam cezası verdiler. Ayrıca bu şahıslar Maxmur’a gittikleri için KDP orayı düşman kategorisine aldı. Bununla yetinmedi, binlerce kadın, çocuk ve mülteci durumuna düşmüş Kürt’ün kaldığı Maxmur’a ambargo uyguladı. O ambargo hala devam ediyor!
Hewlêr ve KNK ofisi KDP’nin sorumluluğunda değil mi? KDP orada yönetimden çekilmiş mi? Eğer Hewlêr onların yönetiminde ve KNK de onların korumasındaysa Kürt halkına, dünya kamuoyuna söyleyecekleri bir şey olmayacak mı? KDP bu rahatlığı ve olayların üstüne yatmayı nasıl elde ediyor? KDP hem uluslararası hem de ulusal bütün gelenekleri ve hukuku son derece rahat ve keyfi bir biçimde ihlal ediyor.
KDP, Xelifan’da bir grup gerillayı pusuya düşürdü ve katletti. Bu olayda da sessizliğe gömüldü ve olayı karanlığa havale etmeyi esas aldı. KDP, hiçbir Kürt geleneğinde ve savaş hukukunda olmayan bir tutum sergiliyor. Kürtler devletlerle olan savaşlarında veya kendi aralarındaki aşiret kavgalarında her zaman ölenlere saygı göstermişlerdir. Cenazeleri kaçırmaz veya ortada bırakmazlar. KDP öldürüyor ve cenazeleri sahiplerine vermiyor? Bu hangi gelenekte veya hukukta var? Bu kötü ve insanlık dışı uygulamayı KDP niye Kürtlere bulaştırıyor? Unutmayalım, 1990’larda Hewlêr’de tedavi gören onlarca gerilla KDP tarafından katledildi ve onların da cenazeleri hala verilmemiş.
KDP’nin bu kural ve ahlak dışı pratiği ve uygulamalarına karşı Kürt halkı gerektiği kadar tepki göstermedi. Dış kamuoyunda gerektiği kadar tepkinin gelmemesi bir yerde anlaşılırdır. Çünkü emperyalist güçler KDP’yi koruyor ve birçok olumsuzluğunu tolere ediyor. Ancak Kürtlerin sert tepki göstermemesinin kabul edilir bir tarafı yok. KDP, Kürt partilerinin parçalı duruşundan ve yurtsever çizginin aşınmasından cesaret alıyor. Siyasi çıkarlar ve tutarsızlıklar ortamı muğlaklaştırıyor. Partiler net bir yurtseverlik ve ahlaki bir çizgide dururlarsa KDP bunları yapamaz. KDP, Duhok ve Hewlêr’i elinde tutuyor ve bütün Kürtleri, Kurdistan’ı kendi çıkarları için sadece bir araç olarak görüyor ve kullanıyor.
KNK’de işlenen cinayet KDP’nin egemenlik alanında oluyor. Bunun için de olsa bir şeyler söylemesi ve yapması gerekmez mi? Normalinde olması gerekir. Ama KDP egemenliği Türk devletine devretmiş veya kaptırmış. Kürtlere karşı bir aslan gibi kükrüyor. Bütün partileri ve parçaları tehdit ediyor. Ama iş Türk devletine geldi mi taş kesiliyor! Bu taşlaşması ve vicdanını yitirmesi sadece güçsüzlüğüyle açıklanamaz. Gücü yoksa halkına hitap eder, acılarını paylaşır ve dünyaya bu eylemlerden rahatsız olduğunu söyler. Ama KDP bunu yapmıyor. Çünkü Türk devletini Kurdistan’ın içine bu kadar sokan ve ondan medet uman kendisidir. PKK ve gerillaya karşı bu planların ve operasyonların çoğunda KDP’nin kendisi var. 
Kürt halkı ve siyasi partileri KDP’nin bu oyunlarına ve kural dışı, ahlak dışı uygulamalarına etkili tavır almadıkça bu cinayetler devam eder. Kürt halkının bütün kazanımları bütün parçalarda tehlikeye girer. Siyasi alanı bu kadar muğlaklaştırmak ve etkisiz kılmak soykırımcı Türk devletine ve Kürtlerin düşmanlarına hizmet eder.

Kaynak: Yeni Özgür Politika