Türk devleti Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılarını sürdürüyor. Ancak mevcut saldırılarla özerk yönetimi çökertemedi. Ayrıca Güney Kurdistan’a yoğun bombardımanlar ve askeri üslerini artırmalarına rağmen orada da istediği zaferi elde edemedi. Erdoğan faşizmi, Cumhuriyetin yüzüncü yılında PKK’yi, Kürtleri yenilgiye uğratarak soykırım projesini sonuçlandırmak istiyordu. Ancak istedikleri olmadı. Gerillanın olağanüstü direnişi ve fedaice savaşması planlarını bozdu. Şimdi Bağdat, Süleymaniye ve Barzaniler üzerinde çalışarak onları da savaşa dahil etmek istiyor.
Onlarca yıldır Türk devleti Kürtlerle savaşıyor. ABD ve NATO’nun desteğini alıyor. NATO’nun ikinci büyük ordusu mevcut desteğe rağmen savaşı kazanamadı. Türk devleti bütün yolları denedi ama Kürtleri yenemedi. Şimdi Güney’de KDP’yi kullanıyor. YNK üzerinde baskı kuruyor. Bağdat’ı yanına çekmek, olmasa da sessiz kalmasını sağlamak istiyor. Ayrıca İran’la ilişkileri geliştirerek bölgede Kürtlerin direnişini kırmak ve onları kuşatmak istiyor. Suriye’de de işgale Rusya, İran ve Suriye’yi ortak etmekle meşgul. Birçok bölgeyi işgal etmesine rağmen istediği sonucu alamadı. Elindeki çetelere rağmen savaşı kazanamayacağı anlaşıldı.
Astana’da aldıkları karar gereği özerk bölgelerde kaos çıkarmak ve çok yönlü saldırılarla özerk yönetimi tasfiye etmek planını uygulamak istiyorlar. Şam hükümeti özerk bölgelerin taleplerini dikkate almak yerine Türk faşizmiyle anlaşarak bölgede etkinliğini artırmak istiyor. Rusya ve İran’ın hedefi aynı zamanda ABD’yi Suriye’den çıkarmaya zorlamaktır. ABD zaten özerk yönetimi desteklemediğini ve Türkiye’ye karşı durmayacağını söylüyor. Türkiye’nin son saldırılarına karşı da sessiz kaldı. Hava sahasını Türk uçaklarına açtılar. Rusya da hava sahasını Türk uçaklarına kapatmıyor.
İran ve Suriye, Türk devletine fazla güvenmiyor. Ancak Rusya’nın Erdoğan yönetimiyle ilişkileri iyi. Suriye, İran ve Türkiye ilişkilerini koordine eden Rusya’dır. Rusya ‘’ABD, Kürtlere devlet kurdurmak istiyor vb. ‘’diyerek Kürtlere karşı tutumunu gerekçelendirmeye çalışıyor. Türkiye özerk bölgelere karşı yeni işgal harekatları yaptığında Suriye ve İran da Arap halkını kışkırtarak, bölgede karışıklık yaratıp özerk bölgenin tümünü çatışma ortamına çekme fırsatını kolluyor. Kaos ortamında Minbic ve diğer bölgeleri Suriye ordusuna devretmek istiyorlar. Türkiye, Suriye’nin tümünü işgal edecek güçte değil. Onlar için öncelik Kürtlerin ezilmesi ve kazanımlarının ortadan kaldırılmasıdır. Arap nüfusun hakim olduğu bölgeler özerk yönetimden kopsun, Suriye oralara yerleşsin planını Türkiye de kabul etmiştir.
Rusya için Kürtlerin katliamlardan geçmesi veya göçe zorlanması hiç sorun değil. Efrîn’in başına gelenler ortadadır. Rusya, Türkiye’yle anlaşıp Efrîn işgaline kapıları açtı. Kürtler topraklarından sürüldüler, olmadık zulme uğradılar. Ancak Rusya kılını kıpırdatmadı. Onlar stratejik anlaşmalarını Şam hükümetiyle yapmışlar. Şam bölgeye hakim olsun, Rus şirketleri petrolü işletsin hesabını yapıyorlar. ABD ve Türkiye’nin çelişkileri artarsa bu da ek bir kazanç olur.
İran zaten bölgeyi karıştırmakla meşgul. Kendisi İsrail’le savaşmıyor. Açıktan ABD’yle de savaşa girmiyor. Ama Irak, Lübnan, Yemen ve Suriye’deki bazı grupları, örgütleri ABD’nin üzerine sürüyor. Bu saldırıları ben yapmıyorum, diyor. ABD’nin yaptığı misilleme hareketleriyle onlarla bölge halklarını karşı karşıya getirmek istiyor. Dikkat edilirse İran askerlerini cepheye sürmüyor. Ölenler Araplar. Filistin’de de öyle. Bu halkları savaştırarak İran’ın güvenliğini sağlamaya çalışıyorlar. Türkiye de şimdi İran’ı taklit ediyor. O da etrafına topladığı Arap ağırlıklı çeteleri savaştırarak, savaşı Irak ve Suriye topraklarına taşırarak Türkiye’nin güvenliğini sağladığını söylüyor.
Şam hükümeti, İran, Türkiye ve Rusya halihazırda Arapları SDG ve özerk yönetime karşı harekete geçirmekle meşgul. Türkiye aynı şeyi Güney Kürdistan’da da yapmaya çalışıyor. KDP ve YNK’yi, Irak hükümetini, Türkmenleri gerillaya karşı harekete geçirmek istiyor. Kürtlerin direniş gücü artık kanıtlanmıştır. Mevcut devletlerin hiç birisi tek başına Kürtlerin direnişini kıramıyor. Bunun için Türk faşizmi Kürtlere karşı hem bölge hem de bir dünya koalisyonu yaratarak sonuç almak peşinde. Gelişmeler önümüzdeki haftalarda veya aylarda bölgede sert ve ağır bir saldırı ve savaşın kapıda olduğuna işaret ediyor.
Kaynak: Ronahi Gazetesi