Özgür Sanat İnisiyatifi üyesi sanatçılar, Almanya'nın Köln kentinde Güney Kürdistan'daki seçimler için basın açıklaması yaptı.

Sanatçılardan Nebez Ebdila, Sheyda Ghavamî ve Hozan Diyar birer konuşma yaptı. 

Sanatçıların konuşmaları şöyle:

'KDP PARTİ OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR'

Nebez Ebdila: "KDP seçme hakkını gasp ediyordu. Sahte seçimler düzenliyordu. 20 Ekim yeni bir tarihtir. Eskisi gibi seçimlerde oylar çalınmayacak. Bu nedenle herkes gidip oyunu kullansın. KDP içinde yurtsever ve dürüst insanlar var. Bütün KDP taraftarlarının yanlış yolda olduğunu söylemiyorum. O dürüst yurtseverlere sesleniyorum. Vereceğiniz oy her dört parça Kürdistan'ı etkileyecek. Bu nedenle önemle belirtiyorum. Gidin oyunuzu kullanın ve bu yanlışlara son verin. Kürdistan Demokrat Partisi deniliyor. Ancak bu kuruluşu bir parti olarak görmüyorum. Demokrat da görmüyorum. Demokrat olan bir örgüt gazetecileri şehit düşürmez. Ayrıca bir ailenin hüküm sürmesinin kimseye bir faydası olmaz. Bir kez daha Başûrê Kurdistan'ın bir ailenin hükümdarlığında olmasına izin vermeyin."

'KADINLAR GERÇEKTEN YURTSEVER OLANLARI DESTEKLEMELİ'

Sheyda Ghavamî: "Ben bir Kürt kadınıyım ve Kürdistan'ı bir bütün olarak düşünüyorum. Ülkemin her köşesinin özgürlük ve refah içinde yaşamasını istiyorum. Ancak 33 yıldır bağımsız olan Başûrê Kurdistan kendisini bu seviyeye getirmedi.
Özellikle de kadınlara seslenmek istiyorum. Kendi öz gücümüze inanalım. Jin Jiyan Azadî serhildanı ve YPJ'nin mücadelesi bize bunu kanıtladı. Kendimize inanmak ve kendi gücümüzü elimize almak önemli. Bu seçimlerde kadınların gerçekten yurtsever olan insanları desteklemesini istiyorum. İktidara gelecek partinin de İran ve Türkiye ile ilişkilerini yeniden düzenlemesi gerekiyor. Çünkü her gün halkımıza saldırıyorlar. Ayrıca kadınlar yakınları tarafından öldürülüyor. Her gün Jin Jiyan Azadî diyen bir halkız ve bunu yaşamak bizim için büyük bir utanç. Ben Sheyda olarak çığlık atıyorum ve artık bir olalım diyorum. Düşmanlarımıza yol vermeyelim. Bakur, Rojhilat ve Rojava'daki gelişmeleri göz önüne getirin... Kadınların belirleyici bir rolü var. Başûrê Kurdistan'daki kadın hareketinin de böyle güçlü olmasını istiyoruz."

'HALKIMIZ İŞGALİ DEĞİL REFAH VE DEMOKRASİYİ HAK EDİYOR'

Diyar: "Başûrê Kurdistan'da uzun yıllardır monarşik bir iktidar söz konusudur. Saddam'ın sömürgeci ordusu Kürdistan'dan kovulunca Kürdistan'ın özgür olacağını umut ettik. Kadınların özgür olacağını, ekonomik olarak kalkınacağını düşündük. Ancak şimdi görüyoruz ki, Başûrê Kurdistan de-facto Türk devletinin bir eyaletine dönüştü. Her gün daha çok işgal ediliyor. Öyle ki Başûrê Kurdistan'daki Türk karakolları Kürdistan karakollarından daha fazladır. Bu büyük bir tehlikedir.

Seçimler demokrasinin önemli bir argümanıdır. İnsan seçimler yoluyla iradesini beyan edebilir. Örneğin bu işgali kabul etmediğimizi bu seçimlerde Başûr'daki halkımız gösterebilir. Türk devleti sivilleri öldürüyor, köyleri boşaltıyor. Bu Türk işgalcilerine yardım eden bir çizgi var. Bu nedenle Başûr'daki halkımız ihanet çizgisine, işgalci saldırılara seçimlerde cevap verebilir.

Başûrê Kurdistan'ın gerçekten de bir değişime ihtiyacı var. Bu potansiyel, dinamik, yurtseverlik çizgisi Başûrê Kurdistan'da güçlüdür. Yüz binlerce şehidi olan bir halktır. Yurtsever halkımızın güçlü bir hattı var. İhanet ve işgale karşı büyük bir yanıt verebilir.

'BAŞÛR'DA HALK İÇİN DEĞİŞİM GEREKİYOR'

Başûrê Kurdistan'ın yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları halkımızı rahatlıkla geçindirebilir. Üstelik sadece var olan nüfusu değil, o nüfusun on katına yetecek kadar bir zenginliğe sahibiz. Ama oradaki iktidar aynı AKP ve Erdoğan'ın politikasını uyguluyor. Yani insanları açlığa mahkûm edip kendine muhtaç hale getirme politikası yürütülüyor. Bu biz Kürt sanatçıları üzüyor. Halkımız iyi bir yaşamı hak ediyor. Ama gerçekleşen şudur: Başûr'da bazı aileler, bazı siyasetçiler, bazı insanlar büyük bir zenginlik içinde yaşıyor. Yurtsever insanlarımız ise bir lokma ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir. Bu nedenle seçimler değişim için bir fırsattır. Herkes sandığa gitsin ve oyunu kullansın. Halkımız işgali değil, demokrasiyi hak etti. Sizin müjdenizi bekliyoruz."