Solunum enfeksiyonuna neden olan kovid-19 İtalya ve Avrupa’da yayılmaya devam ederken, Çin ve Güney Kore gibi diğer ülkelerdeki vakalar azalıyor. Çin, salgın ileri derecede bir boyuta geçtikten 1 ay sonra durumu ciddiye almaya başlamıştı. Geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştiği basın toplantısında açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Trump, salgının Temmuz veya Ağustos’a kadar sürebileceğini öne sürdü.
Çin, virüsün ortaya çıkmasından iki buçuk ay sonra pek çok alanda yasakları kısmen kaldırdı. Ancak yeni vakalar ortaya çıkmaya devam ediyor. Hükümet, insanların hareketlerini izleyen yaygın dijital gözetim programlarını kullanmaya devam ediyor. Büyük şehirlerde bile sokaklar eskisi kadar kalabalık değil. Yeni salgın riski hâlâ belirgin durumda. Bu nedenle Çinli yetkililer, virüsün Çin’e geri dönmesini engellemek amacıyla seyahat etmek isteyen vatandaşlara kısıtlamalar getirdi.
Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi’nde salgın hastalıklar uzmanı olan Caitlin Rivers, “Ülkelerde bu tür ikinci veya üçüncü salgın dalgalarının hala birinciden kaynaklı olduğunu görebiliyorduk. Bazı uzmanlar virüsün dünya nüfusunun yüzde 40 ila 70’ini enfekte edeceğini düşünüyor “ diyor.
‘VİRÜS HAKKINDA HALA ÇOK ŞEY BİLİNMİYOR’
Bu virüs hakkında hâlâ çok şey bilinmiyor. Bazıları, grip gibi koronavirüsün, mevsim değişikliğinden etkileneceğini, ilkbahar ve yaz aylarında daha sıcak aylarda azalacağını umduğunu ifade ediyor. Ama hiç kimse mevsimlerin herhangi bir etkisi olup olmayacağını bilmiyor. Ek olarak, bilim adamları kovid-19 enfeksiyonundan kurtulmanın uzun süreli bağışıklık kazanmanız anlamına gelip gelmediği ve eğer öyleyse ne kadar süreyle olduğunu kesin olarak bilmiyor.
Yeniden enfeksiyon kapma olasılığı ile ilgili birkaç rapor var, ancak birçok uzman bunun test hataları veya tamamen iyileşmemiş olan hastalarda virüsün yeniden canlanmasından kaynaklanabileceğini düşünüyor. Bu durum ayrıca virüse karşı tedbirli olma konusunda ne kadar istekli olduğumuza da bağlı.
Koronavirüs yayılmaya devam ettikçe, “karantina”, “izolasyon” ve “sosyal mesafe” gibi kelimeler gündemde yer etmeye edecek. Amerika’nın epidemiyolojik enfeksiyon eğrisini ne kadar düzleştirebileceği, büyük ölçüde insanların bireysel isteklerini feda etmeye istekli olmaları ve başkalarının hayatlarını kurtarma arzusuna bağlı.
‘HANGİ HASTALARIN ÖLECEĞİ SEÇİME BIRAKILACAK’
İngiltere’de geçen hafta liderler, kısmen vatandaşların bu durumdan çabucak bıkacakları korkusuyla sosyal uzaklaşma, büyük toplanma yasağı ve okulların kapatılması konusunda direndiklerini söylediler.
İngiltere baş tıbbi görevlisi Chris Whitty, “Çok erken hareket ederseniz insanlar yorulur” dedi. Ancak bu karara ilişkin İngiltere’de 200’den fazla bilim insanı ve tıp uzmanın eleştiri niteliğinde bir açık mektup yazdı. Bunun nedeni, birçok epidemiyolojik uzmanının, müdahalelerin erken gerçekleştirildiği vakit büyük sonuçlar getirecek olmasını öngörmeleri. ABD’de uzmanlar, hastanelerin büyük olasılıkla yataklar bakımından kapasite sorunu yaşayacağını ve durumun gidişatına göre hangi hastaların kurtulup, öleceğinin seçime bırakılacağını söylüyor.
Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte koronavirüs aşısı değerlendirmesi üzerinde çalışan Florida Üniversitesi’nde biyoistatistik uzmanı Natalie Dean ise durumu şu şekilde değerlendiriyor:
“İnsanların şu anda sosyal mesafe konusunda hazır olup olmadıklarını ya da bu durumu ne kadar sürdürebileceklerini bilmiyorum. Ancak hastanelerin durumunun daha da ağırlaşacağını gördüklerinde, bu tutumun değişeceğini düşünüyorum. Ama dürüst olmak gerekirse, ‘Ne kadar sürecek? ’ diye sormak için henüz çok erken. Bu soru, bir itfaiyeciye evin yanarken ne zaman geri taşınabileceğinizi sormak gibi bir şey.”
Yazar: William Wan
Kaynak: The Washington Post
Çeviren: Rojda ve Zeynep