Tasarı ezici çoğunlukla kabul edildi. Tasarıda PKK ve Türkiye’ye yeniden müzakere masasına dönme çağrısı yapılırken, Efrin konusunda da endişeler dile getirildi.

Türkiye’de temel haklar ve özgürlükler ile hukuk devletinin kötüleşmesinden duyulan kaygıya yer verilen kararda, yargı bağımsızlığının olmayışı eleştirildi.

AP, “keyfi tutuklamalara başvurulması ve yargı tacizlerini” kınarken, Türk makamlarını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarına saygı göstermeye çağırdı.

Türkiye’de “terörizmin” tehdit oluşturmaya devam ettiğini savunan AP, bununla birlikte anti-terör yasasının vatandaşları ve medyayı cezalandırmak için kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Efrin işgaline tepki gösteren akademisyenler, doktolar ve aktivistler ve ile bu konuda yazan yada paylaşımda bulunan gazeteci ve vatandaşların tutuklanmasını kınayan AP, Efrin işgali konusunda ise şunları ifade etti:

“Suriye’de Kürt çoğunluklu bölgedeki müdahalenin insani sonuçlarından ağır bir şekilde kaygılıyız ve ölçüsüz eylemlerin devamı konusunda uyarıda bulunuyoruz”

Cezaevinde tutuklulara yönelik işkence ve kötü muameleye dair bilgilerden de endişe duyduklarını belirten AP, çok sayıda vekilin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını kınadı.

AP özellikle aralarında HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş dahil 10 HDP’li vekilin tutuklanmasına dikkat çekti. Ayrıca 68 belediye eş başkanının tutuklandığını belirten AP, ayrıca kapatılan 160’ı aşkın medyayı hatırlattı.

Tutuklu gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve aktivistlere yer verilen kararda, Ankara’da LGBTI eylemlerinin yasaklanması da kınandı.

Kararda, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı Kürt kentlerinde “aşırı güç kullanıldığı ve toplu cezalandırmalara gidildiği” kaydedildi. AP, Türkiye’yi evlerini terk etmek zorunda kalan yarım milyon kişinin yeniden entegre etmeye çağırırken, daha önceki raporlarında olduğu yine PKK’yi kınadı. Kararda “PKK’nin şiddete geri dönüşünü kınıyor, silah bırakmaya, barışçıl ve demokratik yollar kullanmaya çağırıyoruz” denildi.

Türk hükümetinin de vatandaşlarını koruma sorumluğu olduğunu belirten AP, “sadece dengeli bir siyasi çözüm ancak hem bölgede hem de Türkiye genelinde kalıcı bir barış ve huzur getirebilir” diye kaydetti. AP, “sonuç olarak her iki tarafı yeniden müzakere masasına davet” etti.