Botan dağlarının sembol komutanı: Adil Bilikî

Onun bağlılığı, kararlılığı ve tüm bu özellikleri gerilla pratiğine dönüştürme gücü, Önderlik tarafından şöyle tanımlanmıştı: “Şekil olarak Adil, ancak özünde yürüyen bir önderliktir.”

ADIL BILIKÎ

Adil Bilikî’nin düşmana karşı geliştirdiği saldırı ve savunma taktikleri, herkesin takdirini kazandı. Düşman dağlarda ararken, helikopter, uçaklar ve tanklar operasyon hazırlığı yaparken, Adil Bilikî en beklenmedik bir alanda, ovada düşman birliklerine karşı saldırıya geçerdi. 

1990’lar, Kürt Özgürlük Hareketi’nin Kürdistan’da köklü bir şekilde yükseldiği, halkın özgürlük mücadelesi ile gerilla direnişinin birbirini tamamladığı ve şekillendirdiği bir dönem olarak tarihe geçti. Özelikle Botan bölgesi, Özgürlük Hareketi’nin hem toplumsal hem de gerilla direnişinin kesişim noktası haline geldi. Devletin baskı ve kimliksizleştirme politikalarına karşı halk, kendi kimliğine ve özgürlüğüne sahip çıkarak, hak mücadelesini büyüttü ve derinleştirdi. Bu dönemde Botan, sadece kırsal alandaki gerilla etkinliğiyle değil, şehir merkezlerinde gerçekleşen kitlesel serhildanlarla da direnişin öncüsü oldu. Bu serhildanlar, kısa sürede tüm Kürdistan’a yayıldı ve toplumun her kesiminden güçlü bir katılım sağladı. Halkın direnişi, bir yandan siyasi örgütlülüğe dönüşürken, diğer yandan Kürt kimliğini sahiplenmenin ve yurtseverlik bilincinin yükselmesinin en somut göstergesi haline geldi. Bu yıllarda Botan, hem askeri hem de stratejik açıdan önemli bir bölge olarak öne çıktı. Gerillalar, hem coğrafik üstünlüğü hem de halk ile kurdukları güçlü bağlarla yeni bir dönem başlatıyordu. Bu süreçte Botan dağlarında Adil Bilikî, direnişin sembol isimlerinden biri haline geldi. Yol arkadaşı Rahime Gabar, Gabar’da 2006’da şehit düşen gerilla komutanı Adil Bilikî’yi anlattı. 

KÜÇÜKLÜĞÜNDEN İTİBAREN YURTSEVERLİK RUHU

Adil Bilikî ile Çiyayê Bizinan’da tanışan ve komutasında ilk gerilla pratiğine adım atan Rahime Gabar, 1972’de Silopiya’nın Bilikî köyünde doğan Adil Bilikî’nin 15 yaşlarında gerilla saflarına katıldığını anımsatarak, şunları paylaştı: “Botan halk, tarih boyunca Kürt hareketlerine duyduğu sempati ve yurtseverlik bilinciyle tanınır. 1970’lerden itibaren Bilikî köyü de Kürt siyasal hareketlerine destek veren, yurtsever ve ulusal bilince sahip bir köy olmuştur. Adil arkadaşın ailesi de bu değerleri benimsemiş ve yurtsever ulusal değerlere sıkı sıkıya bağlı bir ailedir. Böyle bir ortam büyüyen Adil arkadaş, küçüklüğünden itibaren yurtseverlik ruhunu özümsemiştir.

CÛDÎ DAĞLARINDA GERİLLAYA ADIM ATTI

Adil arkadaş, genç yaşta katıldığı gerilla mücadelesine, Cûdî dağlarında adım attı. O yaşta, mücadeleye duyduğu derin tutku ve kararlılıkla, alanın özgün yapısına hızla uyum sağladı. İlk gerilla pratiğini, Cûdî’nin zorlu coğrafyasına adım atarken, büyük bir dönüşüm geçirdi. Savaş stratejilerine olan ilgili ve ortaya koyduğu pratik, alan yönetimin dikkatini çekti. Adil arkadaşın ilgi ve yeteneğini gözlemleyen alan yönetimi, Önderlik sahasına eğitime gönderdi. Önderlik sahasında hem ideolojik hem de gerilla savaşının temel eğitim süreçlerinden geçti. Bir yıl süren eğitim süreci, Adil arkadaşın yalnızca pratik savaşçı geliştirmekle kalmadı, aynı zamanda onu bir gerilla komutanlığına giden yolun temellerini atacak şekilde şekillendirdi. Eğitim süreci boyunca edindiği teorik ve pratik bilgileri savaş alanında en iyi şekilde uygulayarak, komutanlık yolunda önemli bir adım attı.

BAĞLI, KARARLI VE GÜÇLÜ PRATİK

Eğitim sürecini tamamladıktan sonra alanda ciddi sorumluluklar üstlenen Adil arkadaş, kısa sürede dönemin en önemli komutanlarından oldu. Onun bağlılığı, kararlılığı ve tüm bu özellikleri gerilla pratiğine dönüştürme gücü, Önderlik tarafından şöyle tanımlanmıştı: “Şekil olarak Adil, ancak özünde yürüyen bir önderliktir.”

Adil arkadaş, zayıf, kısa boylu ve güler yüzlü biriydi. Etrafındaki herkese güven veren bir komutandı. Bu güler yüzlülüğü, ona duyulan güveni daha pekiştiriyordu. Düşman karşısında taviz vermeyen, sert ve stratejik bir komutan olarak öne çıktı. Savaş taktiklerini sürekli üreterek, sadece mücadelesiyle değil, aynı zamanda stratejik zekâsıyla da biliniyordu. 

KOMUTANLIK VE STRATEJİK DEHA

Adil arkadaş, Önderlik alanından geldikten sonra sorumluluk düzeyinde savaş pratiğinin içinde yer aldı. Özelikle düşmana karşı geliştirdiği saldırı ve savunma taktikleri, herkesin takdirini kazandı. Düşman onu dağlarda ararken, helikopter, uçaklar ve tanklar operasyon hazırlığı yaparken, o en beklenmedik bir alanda, ovada düşman birliklerine karşı saldırıya geçerdi. Üretken savaş pratiği, onu yalnızca arkadaşların arasında değil, düşmanın gözünde de saygın bir konuma getirmişti. Saldırıya geçmeden önce hedefiyle ilgili her türlü bilgiyi topluyor, günlerce bu bilgileri değerlendiriyor, üzerinde taktikler üretiyordu. Her köyde halk tarafından sevgiyle karşılanıyor ve onlar tarafından saygı duyuluyordu. Birlikte gittiğimiz köylerde, köylüleri korumak için son derece akıllıca ve disiplinli bir şekilde gerilla gruplarını konumlandırıyordu. Bu yaklaşımı, onun köylüler tarafından çok sevilmesine ve bir koruma duvarı oluşturmasına yol açıyordu.

HALKIN ELEŞTİRİ VE SİTEMLERİNİ DİKKATE ALIRDI

Adil arkadaşın sahada edindiği izlenimleri değerlendirmesi, kararlarını almak için arkadaşlarıyla günlerce tartışması, en etkili taktikleri geliştirmesini sağlıyordu. Halkın eleştiri ve sitemlerini her zaman dikkatle dinler, bu yorumlardan çıkarımlar yaparak kendi stratejilerini ortaya çıkarırdı. Savaşçılarına karşı duyduğu derin empati, onları dinleyip önemsemesi, her karara onları dahil etmesi, onu farklı bir komutan kılıyordu. Komutasındaki grubun moralini yüksek tutarak, onlarla birlikte daha etkili eylemler yapmasını sağlıyordu. Onların güvenini kazanması ve motive etmeyi başarması, Adil arkadaşın gerillalar tarafından büyük bir saygıyla anılmasına neden oldu.

BİLGİ AKIŞINI KESİNTİSİZ SAĞLIYORDU

Adil arkadaş, çatışma alanlarında gösterdiği sıra dışı yeteneklerle gerilla mücadelesinin en önemli komutanlarından biriydi. Savaş pratiğine olan bağlılığı ve yaratıcı taktikleriyle sahada fark yaratıyordu. Botan sahasında düşman hareketlerini sürekli gözlemleyerek, elde ettiği bilgilerle taktikler geliştiriyor ve hareke geçiyordu. Sahada bulunduğu sürece halkın ona duyduğu derin güven sayesinde bilgi akışını kesintisiz sağlıyor, düşmanın planlarını boşa çıkarıyordu. Onun bu başarılı taktikleri, düşmanın onun bulunduğu alanlara büyük birlikler seferber etmesine yol açıyordu. Adil arkadaş grubuyla birlikte her zaman düşmanın beklemediği yerlerde ortaya çıkıyordu. Dağlarda aranırken, bir yaz günü ovada gerçekleştirdiği ani bir saldırıyla adını bir kez daha duyuruyordu. Bu öngörülmezliği, onu efsanevi bir komutan haline getirdi.

AÇIK VE HESAP VEREBİLİR YAKLAŞIM

Adil arkadaş, komutanlık anlayışında mütevazılık ve sorumluluk bilincini temel aldı. Komutası altında olan arkadaşlara karşı her zaman açık ve hesap verebilir bir yaklaşım sergiledi. Planladığı bir baskında, saldırı öncesi mekanın birebir kopyasını taşlarla inşa ederek savaşçılarına pratik yaptırıyordu. Her bir ayrıntıyı büyük bir özenle açıklıyor, herkesin ne yapması gerektiğini günlerce titizlikle anlatıyordu. Bu hazırlık süreci, her baskının ve saldırının başarısını artırmada kilit rol oynuyordu. Sadece savaş tekniklerine değil, insan psikolojisine de önem veren bir komutandı. Düşman askerlerinin ruh halini anlamaları için arkadaşlara empati kurmayı öğretiyor, onları farklı bakış açılarıyla düşünmeye teşvik ediyordu. Bu yöntemle, arkadaşların motivasyonunu yükseltiyor ve sonuç odaklı eylemlere zemin hazırlıyordu.

SORUMLULUK DUYMADA BÜYÜK ÖZEN

Bir defasında Çiyayê Bizinê’de gerçekleştirilecek bir baskın için Dêr bölgesinin sorumlusu Fazıl Botan arkadaş ile bir araya geldi. PKK tarihinin iki efsanevi komutanı, bu kritik eylemin planlamasını birlikte yaptılar. İki komutan, karakol eylemi öncesi emrindeki birimlerle detaylı bir taktik tartışması yürüttü. Baskını en ince ayrıntısına kadar planlamak için alanda taşlarla adeta bir karakol inşa ederek, gerillalara burada pratik savaş taktiklerini uygulattılar. Günler süren bu hazırlıkların kapsamın başarılı bir eylem için olmanın yanı sıra gerillaların güvenli bir şekilde eylemi gerçekleştirmesini de amaçlıyordu. Her iki komutan da emrindeki gerillanın darbe almadan, herhangi bir zayiat vermeden görevlerini tamamlaması için gece gündüz eylem taktiği üzerinde çalıştı. Adil ve Fazıl Botan arkadaşlar, bu özenli planlamaları ve titiz çalışmalarıyla, komutanlık anlayışlarında emrindeki gerillalara karşı duydukları sorumluluğu bir kez daha gösterdi.

KADIN GERİLLALARA DESTEK

Ben, bir kadın olarak ilk gerilla pratiğime Adil arkadaşın komutası altında başladım. O dönem, kadın gerillalar için zorlu bir süreçti. Birçok alanda sorunlar yaşanıyordu. Adil arkadaş, o zamanlar bile kadınların mücadelenin bir parçası olmasının ve kadın gerillaların varlığının önemini açıkça fark eden bir komutandı. Onun komutası altında bu mücadeleye başlamak benim için hem büyük bir değer hem de unutulmaz bir deneyimdi. Adil arkadaş, gerek eğitimde gerekse savaş pratiğine kadın gerillaların varlığına büyük önem veriyordu. Kadın gerillaların, Hareket’in gücünü artıran ve yenilmez bir güç oluşturan temel bir unsur olduğunu ilk anlayan komutanlardan biriydi. Kadınların yalnızca savaşta değil, tüm karar alma süreçlerinde yer alması gerektiğine inanıyordu. Onların düşüncelerini dinler, önemser ve bu değerlerin gerillanın başarısına katkı sağlayacağını öngörüyordu.

BUGÜN İÇİN EMEKLERİ BÜYÜKTÜ

Onun bulunduğu alanda, kadın gerillaların eğitimi ve gelişimi onun için daima öncelikliydi. Kadınların özgüven kazanması, inisiyatif alması ve sorumluluk üstlenmesi konusunda büyük bir emek harcardı. Adil arkadaş, o dönemin feodal koşullarında kadınları teşvik eden, pozitif ayrımcılıkla onların potansiyellerini açığa çıkaran ve kendilerine güvenmelerini sağlayan bir komutandı. Onun komutanlık anlayışı, kadın savaşçıların ön planda yer almasının gelecekte yaratacağı etkilerin farkındaydı. Kadınların savaş pratiği ve diğer sorumluluklarda aktif rol üstlenmesinin hareketin geleceği için önemini gören ve bunu savunan bir vizyon sahibiydi. Bugün kadın gerillaların geldiği aşamada, Adil arkadaşın emeğinin büyük olduğunu düşünüyorum. O, yalnızca bir komutan değil, kadın mücadelesini sahiplenen ve bu mücadeleyi ileriye taşıyan bir komutandı.

UNUTULMAZ BİR KOMUTANDIR

Adil arkadaş, savaş pratiğinde geliştirdiği yenilikçi taktikler ve alan tutmaya yönelik özgün stratejileriyle PKK tarihinin efsanevi komutanları arasındaki yerini aldı. Sadece düşman karşısındaki cesareti ile değil, iç zorluklara karşı gösterdiği dirayetli duruşuyla da unutulmaz bir komutandır. Özelikle tasfiye sürecinde, beraberliğin korunması ve bölünmelerin önlenmesi adına iç nifaklara karşı kararlı bir duruş sergiledi.”