Britanya KHM ara dönem kongresi gerçekleşti
Britanya Kürt Halk Meclisi, bünyesindeki meclis, komün ve toplum merkezlerinin katılımı ile ara dönem kongresini gerçekleştirdi. Yeni eşbaşkanlığa Sait Suruç ve Türkan Budak seçildi.
Britanya Kürt Halk Meclisi, bünyesindeki meclis, komün ve toplum merkezlerinin katılımı ile ara dönem kongresini gerçekleştirdi. Yeni eşbaşkanlığa Sait Suruç ve Türkan Budak seçildi.
Britanya Kürt Halk Meclisi Ara Dönem Kongresi, Londra Kürt Toplum Merkezi binasında gerçekleştirildi. İngiltere, İskoçya ve Galler’de bulunan Kürt Halk Meclisleri, Jiyan Kadın Meclisi, Devrimci Gençlik Hareketi, kent komünleri ile Demokratik Birlik Partisi (PYD), Kurdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) ve Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi-Başûr (KCDK-E Başûr) Temsilciliği’nden gelen delegelerin katılımı ile gerçekleşti.
Kongre, Kurdistan Devrim Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Divan seçiminin ardından KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever, Skype üzerinden katılarak, siyasal süreç değerlendirmesi ve meclislerin önemine ilişkin bir konuşma yaptı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride değinen Sever, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün Kürt halkının temel gündemi olduğunu ve bu özgürlüğün mücadele ile gerçekleşeceğini kaydetti.
Şêx Saîd, Seyîd Rıza ve Haziran ayı şehitlerini anan Seven, Abdullah Öcalan’ın yürüttüğü özgürlük mücadelesinin Şêx Saîd ve Seyîd Rıza’nın verdiği mücadelenin bir devamını olduğunu söyledi. Seven, Abdullah Öcalan’ın özgürlükçü paradigmasının tüm Ortadoğu’yu etkisi altına aldığını ve Türk faşist devleti ve çetelerinin Rojava’dan Bakur’a kadar yaptığı saldırıların bu felsefeye yönelik olduğunun altını çizdi.
Seven’in konuşmasının ardından DAY-MER, GİK-DER, MLKP ve yöresel derneklerin mesajları okundu.
‘ÖNDER APO’YU ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ’
Kongre, Meclis faaliyet raporunun okunup değerlendirilmesi ve onaya sunulması gündemiyle devam etti.
Raporda, kapitalist sistemin içine girdiği çıkmaz ve kriz ile birlikte Kurdistan, Ortadoğu ve dünyada yaşanan insanlık dramları ve trajedilerin küresel bir felaket ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çekildi. Faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı soykırım savaşı yürüttüğüne vurgu yapılan raporda, Türk devletinin en büyük saldırısının ‘mutlak tecrit’ ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik olduğunun altı çizildi. Türk devletinin Kürtler söz konusu olduğunda hiçbir ilke ve ahlak tanımadığının altı çizilen raporda, “Önder Apo’ya yönelik mutlak tecridi yıkmak ve özgürlüğünü sağlamakla aynı zamanda Kürt halkının ve Ortadoğu halklarının özgürlüğünün sağlayacağı bilinci ve iradesini taşıyoruz. Bu anlamda 10 Ekim hamlesini bir kez daha selamlarken hamleyi mutlak başarı ile şiarı ile sahipleniyoruz” denildi.
ÖRGÜTLÜLÜK YETERSİZ
Britanya’daki meclis, komün, parça örgütleri, kadın ve gençlik hareketlerinin eleştiri ve özeleştiri raporlarının okunduğu kongrede, bir yıllık faaliyetler tartışıldı. Yapılan tartışmalarda örgütsel olarak sürece cevap olunamadığı tespiti yapıldı. Özellikle toplumsal örgütlülüğün yetersizliği ile birlikte asimilasyonun vardığı boyutlara dikkat çekildi. Londra’da festivallere katılan Kürt sanatçıların Türkçe açılış konuşması yapıp ardından Kürtçe şarkılar okumasının asimilasyonun özeti olduğu ifade edilen tartışmalarda, “Kurdistanlı işverenler Kürt kültüründen çıkan gıdaları, yemekleri bile Türk kültürü diye yansıtıyorlar. İnsanlar çocuklarına Kürtçe isim veriyor fakat kendi dili, kimliği, kültürü, yani kendi öz benliğine dair hiçbir şey bilmiyorlar. Kürt çocukları bu oto-asimilasyonunun sonucu olarak kendisini Türk olarak tanımlıyor. Bu yabancılaşma ve bu kültürel soykırıma karşı eğitim ve örgütlenme politikaları geliştirmemiz gerekiyor” denildi.
Yapılan tartışmalar ve konuşmaların ardından rapor, delegelerin oy çoğunluğu ile kabul edildi.
Ardından eşbaşkanlık seçimi ile birlikte Divan, disiplin, denetleme, basın, eğitim ve diplomasi komisyonlarının yeniden belirlendi. Yapılan seçimlerde Britanya Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanlığına Sait Suruç ile Türkan Budak seçildi. Kongre, alkış, zılgıt ve “Biji serok Apo” slogan ile sona erdi.