GÖRÜNTÜLÜ

Fransız konsolosluğuna siyah çelenk

Paris Katliamı’na karşı İsviçre’nin Bern kentindeki Fransız konsolosluğuna siyah çelenk bırakıldı.

BERN'DE PROTESTO

Fransa'nın başkenti Paris'te 23 Aralık 2022 tarihinde katledilen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Evin Goyî (Emine Kara) ile Abdurrahman Kızıl ve sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Aydın) için İsviçre’nin Bern kentinde bulunan Fransız Başkonsolosluğu önünde Bern Berjin Zenda Kürt Kadın meclisi öncülüğünde protesto etkinliği düzenlendi. Yapılan basın açıklamasından sonra Fransız başkonsolosluğuna siyah çelenk bırakan Kürdistanlılar sloganlarla katliamı protesto etti.


İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) adına Almanca hazırlanan bildiriyi YJK-S aktivisti Hediye Munzur okudu.

PARİS’İN HESABINI SORMAK ROJAVA’YI SAVUNMAKTIR’

YJK-S açıklamasında, Paris’te şehit düşenlere dair, “Sözümüz kadın devrimini daha da büyüteceğiz” denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Kürt kadın hareketinin öncülerinden Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn) ve Leyla Şaylemez’in (Ronahî) katledilmesinin 12. yılı; Emine Kara (Evîn Goyî), Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın aynı şehirde katledilmesinin ikinci yıldönümü. Onları sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz. Avrupa’nın kalbindeki bu cinayetlerin yerel gizli servislerin gözetimi altında gerçekleşmiş olabileceğini düşünüyoruz.

21. yüzyılın özgür kadınların ve özgür toplumun yüzyılı olacağını savunuyoruz. Paris’te katledilen kadın devriminin öncüleri, Sara, ataerkil sisteme ve sömürgeci yönetime karşı gösterdiği tavizsiz direnişle oldukça etkileyiciydi. Bu duruşu sadece Kürt kadınlarına değil, uluslararası alanda da ilham kaynağı oldu. Rojbîn, sınırları anlamsız hale getiren diplomatik çalışmalarıyla mücadeleyi evrensel boyuta taşıdı. Ronahî, genç kadınların sistemin tuzaklarına düşmeden özgürlük tutkularının peşinden gidebileceğini gösterdi. Evîn Goyî, Rojava’daki çalışmaları ve IŞİD’e karşı mücadelesiyle dünyanın her yerindeki kadınlara ve halklara ilham kaynağı oldu. Mir Perwer, sürgünde bile sanatıyla köklerine ve Kürt kültürüne olan sevgisine tutundu. Abdurrahman Kızıl ise anavatanı Kürdistan’la bağın sarsılmaz özünü somutlaştırdı.

Özetle, uluslararası hegemonik sistem katledilen yoldaşlarımızı, Kürt kadın hareketinin kadınlara ve halklara verdiği umut ve özgürlük mücadelesine bir tehdit olarak gördü. Bu nedenle bu katliamlar gerçekleştirildi. Evîn Goyî’nin Paris’te katledilmesi, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganının geniş yankı bulduğu bir döneme denk geldi. Paris’e hesap sormak, Rojava’daki kadın devrimini daha güçlü sahiplenmektir.

Kürt Özgürlük Hareketi’ni zayıflatmaya ve kadın devriminin büyümesini engellemeye yönelik tarifsiz saldırılar ve girişimler hiçbir zaman başarıya ulaşmadı. Tam tersine, Kürt kadın hareketinin izlediği yol ve demokratik yaşam modeli dünya çapında ilham kaynağı oldu. Bu nedenle Rojava, kadın devriminin somut bir örneği olarak yeniden saldırıya uğruyor - özellikle de Paris katliamlarının birincil sorumlusu olarak görülen Türk hükümeti tarafından. Amaç, kadın devriminin ışığını söndürmek için Kürtlere soykırım, kadınlara yönelik cinayetlerdir. Kadın devrimini güçlendireceğimizin sözünü yeniliyoruz. ‘Bütün çiçekleri tek tek koparabilirsiniz ama baharın gelişini durduramazsınız.’ Paris’te katledilen yoldaşlarımızın faillerinin ortaya çıkarılmasını ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz.”

Anmaya katılan Şehit Evîn Goyî’nin amcası Salih Kara kısa bir konuşma yaptı. Şehit Evîn’in sadece kendi şehitleri olmadığına vurgu yaparak, “Evîn sadece ailenin şehidi değil, bütün Kürt halkının şehididir. Bugün buraya gelenlere, hepinize minnettarım. Biz şehidimize ve örgütümüze söz veriyoruz. Sonuna kadar şehitlerimize ve mücadelemize sahip çıkacağız. Üzerimize ne görev düşüyorsa yerine getirmeye hazırız” dedi.

Daha sonra Berjîn Zenda Kadın Meclisi adına Gülistan Sadun bir konuşma yaptı. Gülistan Sadun, konuşmasında Sakine Cansız’ın yaşamına dikkat çekerek, “Hepimiz Heval Sara’nın yaşamını biliyoruz. O, ilk öncü kadrolardandı. Onun yeri mücadelemizde çok farklıdır. Cezaevinde direndi, çıktı ve vazgeçmedi. Hem Kürdistan’da hem Avrupa’da mücadele etti. Kadın mücadelesinin gelişmesinde ciddi emeği vardı. Heval Evîn de onun bir öğrencisiydi. O, Rojava kadın devrimi için ciddi mücadele yürüttü ve yaralandı. Avrupalıların eli Kürdistan’ın parçalanmasında var. Şimdi Rojava’daki Kürt kazanımlarına yönelik saldırılar var. Evîn’lerin canı pahasına elde edilen kazanımları savunmak hepimizin görevidir. Buradan Avrupalı kadınlara seslenmek istiyorum: Siz, ülkeleriniz üzerinde söz sahibisiniz. Kadın katliamlarına karşı sesimizi yükseltin” dedi.

Konuşmalardan sonra bir süre slogan atan Kürdistanlılar, Paris’te katledilenlerin fotoğraflarının olduğu ve üzerinde “Katil belli! Fransa neden sessiz?” yazan siyah çelengi Bern’deki Fransa Başkonsolosluğu’nun önüne bıraktı. Eylem, “Sara, Rojbîn, Ronahî; Jin, Jiyan, Azadî” sloganlarıyla sona erdi.