Maloca İnternationale’den BM’ye işgal raporu: Savaş suçu kapsamında

Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde yaşanan hak ihlallerine dönük BM İşkenceye Karşı Komitesi oturumlarına rapor sunan Maloca İnternationale, Türk devleti ve ona bağlı çete gruplarının pratiklerinin savaş suçu kapsamında olduğuna dikkat çekti.

8 Temmuz tarihinde başlayıp ve 26 Temmuz tarihine kadar devam edecek olan Birleşmiş Milletler (BM) İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Aşağılayıcı Muameleye ya da Cezaya Karşı Komitesi 80. Oturumları kapsamında Türk devletinin işlediği suçlara dönük uluslararası alanda ve BM çatısı altında faaliyet yürüten sivil toplum örgütleri tarafından raporlar sunulmaya devam ediliyor.

Türkiye dönük oturumlara rapor sunan sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılacağı ve Türkiye’ye soruların yöneltileceği oturum 17-18 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek.

Maloca İnternationale tarafından bu oturumlara sunulan raporda Türk devletinin Suriye topraklarında yürüttüğü işgal politikalarına ve saldırılarına dikkat çekildi.

‘TEMEL AMAÇ KÜRT ETKİSİNİ AZALTMAK’

Türk devletinin Suriye’deki savaşa müdahil olmasının temel nedeninin sınırlarına yakın bölgelerdeki Kürt etkisini azaltmaya dönük olduğu ifade edilen raporda, “Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde ‘Fırat Kalkanı’, ‘Zeytin Dalı’ ve ‘Barış Pınarı Harekâtları’ da dâhil olmak üzere çeşitli askeri operasyonlar yaptı. Bu operasyonlarda Kürtlerin kontrolündeki bölgeleri hedef alındı. Bu operasyonlar Kürt nüfusun önemli ölçüde yerinden edilmesine, altyapının tahrip olmasına ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açmıştır” denildi. 

‘SAVAŞ SUÇLARI KAPSAMINDA’

İşgal altındaki bölgelerde savaş suçlarının işlendiğine dönük güvenilir raporların olduğuna dikkat çekilen raporda devamla şunlara yer verildi: “Türkiye destekli Suriyeli isyancı gruplar tarafından işlenen, yargısız infazlar, işkence ve Kürt sivillerin kaçırılması gibi savaş suçlarına ilişkin güvenilir raporlar bulunmaktadır. Türk güçleri tarafından desteklenen ve bazen doğrudan koordine edilen bu gruplar, bu bölgelerdeki Kürtler için bir korku ve güvensizlik ortamı yaratmıştır. Türkiye'nin Suriye'deki eylemlerinin insani etkileri ağır olmuştur. Binlerce Kürt evlerini terk etmek zorunda kalmış ve bu da bir mülteci krizine yol açmıştır. Yerinden edilme kampları genellikle aşırı kalabalıktır ve yeterli kaynaktan yoksundur; bu da zaten ciddi travmalar yaşamış olan bu insanların acılarını daha da arttırmaktadır”.

‘HESAP VERİLEBİLİRLİK SAĞLANMALI’

İşgal bölgelerinde yaşanan hak ihlallerine karşı uluslararası toplumun göreve çağrıldığı raporda, “Kürt halkı, Türkiye'de ve Türkiye'nin Suriye'deki eylemlerinin bir sonucu olarak önemli zorluklarla ve insan hakları ihlalleriyle karşılaşmaya devam etmektedir. Bu sorunların ele alınması, uluslararası toplumun hesap verebilirliği sağlamak, insani yardım sağlamak ve uzun süredir devam eden Kürt sorununa barışçıl bir çözümü teşvik etmek için ortak bir çaba göstermesini gerektirmektedir.

Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonları Kürtlerin zorla yerlerinden edilmesine yol açmıştır. Bu durum, bireylerin işkence veya kötü muamele riskiyle karşı karşıya oldukları bölgelere zorla geri gönderildikleri bir geri gönderme biçimi olarak görülebilir” denildi.