Seyit Rıza Cenevre’de anıldı
Seyit Rıza ve arkadaşları İsviçre Cenevre’de anıldı.
Seyit Rıza ve arkadaşları İsviçre Cenevre’de anıldı.
Dersimliler ve Alevi kurumları, idam edilmelerinin 87. yılında Seyit Rıza ve arkadaşlarını İsviçre’deki Birleşmiş Milletler (BM) ofisinin önündeki Nation meydanında andı.
Dersim İnşa Kongresi (DİK), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu, Civaka Azad (CDK-S), Dersim 38 Soykırım Karşıtı Derneği öncülüğünde düzenlenen anmaya Cenevre’deki siyasi partiler ve Kadın Grevi aktivistleri de katıldı.
Anma ilk olarak Pir Ali Çalhan’ın çerağ uyandırmasıyla başladı.
Kurumlar adına hazırlanan basın metnini Roza Dersim okudu. Açıklamada, Dersim’in Kürt ve Alevi kimliğinden ötürü bu politika ve planların gazabını en ağır şekilde yaşadığına vurgu yapılırken bu politikaların günümüzde de işlemeye devam ettiğinin altı çizildi.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Soykırım raporlar, kanun ve kararnamelerle adım adım planlandı. Şark Islahat Planı’nı uygulamak için hazırlanan 1934 tarihli ‘Zorunlu İskan Kanunu’, öncelikle Dersim’i hedefe koydu. Türkleştirmek için topraklarından sürülecek aşiretler tasnif edildi, gönderilecekleri yerler belirlendi. 1936’da ‘Tunceli Kanunu’ hazırlandı, kışla ve camiyle ‘Tunceli’ vilayetinin temelleri atıldı. 4 Mayıs 1937'de başlatılan “Tunceli Tenkil Harekatı” ile, ‘çıban’ görülen Dersim'in toptan kesilip atılması istendi. 1937 katliamının son aşaması, Dersim ileri gelenlerinin düzmece bir mahkeme ile ‘yargılanması’ oldu. Savcı, ‘Bu dava genç Tunceli’nin, Dersim hakkında açtığı davadır’ diyordu. Böylece Dersim’i temsil eden Seyit Rıza, Wuşenê Seydi ve Fındık Ağa, Wuşenê Sey Rızay, Hesenê Cıvrail Ağaê Arekiye, Aliyê Mirze Sili, Hesenê Îvraîmê Qijî hakkında idam kararı verildi.
Ancak bu kanlı planlar karşısında Dersim ileri gelenleri boyun eğmedi, diz çökmedi. Wuşenê Seydi mahkemede, ‘Zalimlerin önünde boyun eğmeyin, burada Kirmanciyê toplumu yargılanıyor’ diyordu. Seyit Rıza büyük bir vakarla idam sehpasına yürürken, kalabalığa seslenir gibi, ‘Evladı Kerbelayız, bi hatayız, bi günahız. Ayıptır, zulümdür, cinayettir’ diye haykırıyordu.
Bu, bizlere miras kalan direniş geleneği oldu. Devlet hakikatlerle yüzleşinceye ve yaraları iyileştirecek adımları atıncaya kadar bu direniş devam edecek. Yaşananları unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Anmaya katılan Dersimli sanatçı Mehmet Durna halkla birlikte ağıt okudu.
Cenevre’de bulunan siyasi parti ve feminist kadın hareketi aktivistleri de anmaya katılarak konuşma yaptılar.
İlk olarak konuşan Feminist Grev aktivisti Valantine Lauise, “Düşmanın eline geçmemek için kendini kayalıklardan atan kadınlar günümüzde de barbarlara karşı mücadelesini sürdürüyor. Bugün bütün dünyada Kürt Kadın Hareketi önemli bir mücadele yürütüyor” dedi.
Cenevre İşçi Partisi (PCR) başkanı Tobias Schnebli ise, tarihte devletlerin ezilen halklara karşı katliamlar yaptığını vurgulayarak, “Devletler tarihte hep halklara karşı soykırım uyguladı. Bugün Kürt halkı hala tanınmamaktadır be her gün saldırıya uğruyor. Filistin halkı katlediliyor. Bizler ezilen halkların yanında olacağız” dedi.
Eyleme katılan Sosyalist Parti’den (SP) Halima Delimi de bir konuşma yaptı.
Halima Delimi konuşmasında Kürtlerin tarihte ciddi bir özgürlük mücadelesi yürüttüğüne vurgu yaparak, “Halkı yüzyıllardır mücadele yürütüyor. Defalarca soykırım ile karşı karşıya kaldılar. Ancak hiçbir zaman vazgeçmediler. Hala direnmeye devam ediyorlar. Bütün herkesin Kürtlerin mücadelesine destek sunmaları gerekiyor. İmralı’da Öcalan’ın verdiği mesaj, gerek Türk devletince gerekse Avrupa devletlerince iyi algılanmalıdır. Barış herkese kazandırır” diye konuştu.
Anmada son olarak FEDA İsviçre temsilcisi Songül Çelik konuştu. Songül Çelik, Kirmanckî yaptığı konuşmada Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmelerinin üzerinde 87 yıl geçtiğine vurgu yaparak “Bizim coğrafyamızda birçok katliam yapıldı. Ermeniler, Süryaniler ve Kürtler katliamla karşı karşıya kaldılar. Ne yazık ki devlet bu katliamlarla yüzleşmedi. Buradan BM önünde sesleniyoruz. Katliamlarla yüzleşin, acıları dindirin. Ancak şunu da çok iyi biliyoruz ki, devletler hep birbirlerini savunuyor. Biz bu katliamlarda yaşamını yitiren bütün canlarımızı saygıyla anıyoruz. Unutmadık, unutturmayacağız” dedi.