Atmosfere salınan sera etkili gazların başında gelen karbondioksit (CO2) emisyonlarının dörtte biri ulaşım kaynaklı iken, bunun üçte ikisinin ise bireysel taşıt kullanımından kaynaklandığı biliniyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2015 yılındaki COP 21 Zirvesi’nde kabul edilen İklim Anlaşması’nın hedeflerinden olan CO2 salınımlarını azaltabilmek için en önemli alternatiflerden biri ise, benzin veya dizel gibi petrol kaynaklı yakıtlarla çalışan motorlar yerine elektrik motorlu taşıtların yaygınlaştırılması.

AKÜ MENZİLLERİ VE FİYATLAR ENGEL

Ancak elektrikli araçların halen diğerlerine oranla çok daha pahalı olmaları yaygınlaşmalarının önündeki en büyük engel olarak duruyor. Bir diğer sorun ise, bu tür araçların 100 ila 500 kilometre arasında değişen menzillerdeki bateri veya akü ömürleri. Örneğin 450 km menzile sahip Kia e-Niro 64 kWh türü araçların 45 bin Euro civarındaki fiyatlarıyla sadece üst gelir gruplarından bireylerce satın alınabilmesi mümkün.

Tüm bunlardan dolayı bireysel kullanım için alınacak elektrikli araçların hem daha uzun yol yapabilen baterilere sahip olmaları hem de fiyatlarının her kesim için karşılanabilir olması önemli.

GİDEREK DAHA UCUZA MAL EDİLEBİLİYOR

İtalya’da faaliyet gösteren X-Electrical Vehicle (XEV) tarafından Çinli şirketlerin iş birliğiyle son dönemlerde üç boyutlu yazıcı ile yapılmış elektrikli araçlar özellikle fiyat politikası sayesinde önemli bir gelişme olarak görülüyor. Fiyatları 8 bin Euro civarında olan araçlar, 3 boyutlu (3D) teknoloji sayesinde konvansiyonel üretilen araçlara oranla maliyette yüzde 90’ları bulan tasarruf sağlıyorlar. Şirketin sadece Avrupa’da yeni model elektrikli araçları için 30 bin civarında sipariş aldığı bildiriliyor.

3 boyutlu yazıcı teknolojisiyle üretimin klasik üretime oranla daha etkili ve sürdürülebilir olduğu savunulurken, geçmişte mümkün olmayan parça üretimlerinin de bu teknolojiyle üretilebildiği belirtiliyor. Sadece XEV şirketinin bu yöntemle üretilen ve Avrupalı müşteriler için öngörülen araçların sayısını yıllık 100 bine çıkarmayı hedeflediği de bildiriliyor.

SATIŞLAR AZ OLSA DA KATLANIYOR

Elektrikli araçların satışında özellikle Avrupa ülkelerinde ciddi bir artış görülüyor. Avrupa Otomobil Manifaturacıları Derneği (ACEA) tarafından yayınlanan verilere göre, 2019 yılında bir önceki yıla oranla neredeyse iki kat artış gösteren satışlar bu yılın ilk çeyreğinde de artmaya devam etti. Bunda özellikle Tesla’nın yeni modellerinin piyasaya girmesinin etkili olduğu savunuluyor.

ACEA verilerine göre, 2019’da Britanya’nın da dahil olduğu Avrupa Birliği (AB)’de 290 bin 923 elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. 2018’de bu sayı 150 bin civarındaydı. Ancak AB üyesi olmayan ve bu alanda önde gelen Norveç ile İsviçre ve İzlanda’nın dahil edilmesiyle bu sayı 365 bini aşıyor. Aynı verilere göre 2019 toplamında yüzde 94 olan artış, 2019’un son çeyreğinde 2018’in son çeyreğine oranla yüzde 78’de kaldı.

HER YENİ 6 ARAÇTAN BİRİ ELEKTRİKLİ

Buna karşın bu yılın ilk 3 ayında Covid-19 salgınının neden olduğu yavaşlamaya rağmen sadece AB ve diğer üç ülkede 130 bin satış yapıldı ve bu geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 58’lik bir artışa tekabül ediyor. Ayrıca satışı gerçekleşen her 6 araçtan birinin elektrik motorlu olması da önemli bir gelişme.

HİBRİTLER DE ARTIŞTA

Elektrikli araçların yanı sıra hibrit denilen hem benzin hem de elektrikle çalışan araçların satışında ise yüzde 14’lük artışla 174 bini buldu. Ayrıca LPG ile çalışan araçlara verilen plakaların sayısı da yüzde 12’lik artışla 256 bine ulaştı.

EN ÇOK HOLLANDA’DA SATILDI; NORVEÇ HALEN LİDER

Geçen yılki elektrik motorlu araç satışlarının 67 bini aşkını Hollanda’da yapılırken, Almanya 63 bin kadar satışla ikinci sırada yer aldı. Fransa’da 42 bin, Birleşik Krallık’ta ise 38 bin kadar satış gerçekleşti. Bu ülkelerdeki artışlar yüzde 30’lardan yüzde 150’lere kadar ulaştı.