Suudi Arabistan’dan yapay zekaya yoğun yatırım
Küresel teknoloji yarışında önemli bir oyunu olmayı hedefleyen Suudi Arabistan, özellikle yapay zekanın geliştirilmesi için yüksek performanslı binlerce Nvidia mikroişlemci satın aldı.
Küresel teknoloji yarışında önemli bir oyunu olmayı hedefleyen Suudi Arabistan, özellikle yapay zekanın geliştirilmesi için yüksek performanslı binlerce Nvidia mikroişlemci satın aldı.
Financial Times gazetesine göre Suudi Arabistan Krallığı yapay zekanın (AI) geliştirilmesinde gerekli olan binlerce yüksek performanslı Nvidia mikroişlemci satın aldı.
Uzmanlar bunun önemsiz bir miktar olmadığını belirtiyor. Piyasadaki en verimli mikroişlemcilerin her biri 40 bin euronun üzerinde değere sahip. Benzeri görülmemiş bilgi işlem yeteneklerine izin veren bu elektronik çipler, yapay zeka yazılımları için temel bileşenler olarak önem kazanıyor.
Uzmanlara göre Ryad, küresel teknoloji yarışında önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor ve bu nedenle bu Nvidia çiplerine koşuyor.
İsviçreli RTS medyasındaki “Tout un monde” programına konuk olan Paris'teki Askeri Okul Stratejik Araştırma Enstitüsü IRSEM bünyesindeki araştırmacı Fatiha Dazi-Héni, "Yapay zekanın fethi, krallığın yüksek teknolojili modernizasyon projesinin ve onun yeni Suudi yumuşak gücünün sembolü olan ünlü '2030 vizyonu'nun merkezinde yer alıyor" diye belirtiyor.
“L’Arabie saoudite en 100 questions” (100 soruda Suudi Arabistan) kitabının yazarı Dazi-Héni, "2030 vizyonu" planının basit sloganların veya pazarlama kampanyalarının çok ötesine geçtiğine dikkat çekiyor.
Dazi-Héni, "Kendisi de yeni teknolojilere çok odaklanmış olan Veliaht Prens'in en başından beri istediği bir strateji vardı. Ve her şeyden önce, ülkesini yüksek teknoloji konularında bir platform ve merkez haline getirme konusunda varsayılan bir hırsı var” diyor.
Bu yatırımlar, petrol fiyatlarındaki artıştan elde edilen büyük karlarla destekleniyor. Uzmanlar, yapay zekanın fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmak için Suudi ekonomisini çeşitlendirme arzusunda kesinlikle önemli bir rol oynuyor.
TEKNOLOJİ ALANINDA İNSAN KAPASİTESİNİ GENİŞLETİYOR
Ancak Suudi Arabistan’ın teknolojik emellerine ulaşmak için insan kapasitesi konusunda da başarılı olması gerekiyor. Financial Times'a göre krallık, en iyi bilim insanlarını, özellikle 2009'da açılan ve 3 bin Nvidia mikroişlemci satın alan Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ne çekmek için güçlü bir istek gösterdi.
Fatiha Dazi-Héni, "Özellikle Çinli beyinleri cezbediyorlar. Ayrıca son derece yüksek maaşlarla tüm ülkelerden, tüm kıtalardan beyinleri çekiyorlar. Son teknoloji alanında bir üniversitedir. Ve Arabistan Suudi Arabistan da oldukça geniş bir demografiden yararlanıyor ve bir tabur genç insanı bu yeni teknolojiler konusunda eğitmeyi hedefliyor” diye kaydediyor.
Son on beş yıldır, geniş bir burs programı, genç Suudilerin Amerika Birleşik Devletleri veya Çin gibi yurtdışındaki üniversitelerde eğitim görmesini sağladı. Bu konumlandırma, diğer şeylerin yanı sıra, Suudi Arabistan'ı bu tür teknolojiler karşısında mümkün olduğu kadar bağımsız kılmayı amaçlıyor.
Nvidia mikroişlemcileri Amerikan, Çinli veya Avrupalı şirketler tarafından yüksek talep görüyor. Fransa’daki Sorbonne Üniversitesi’nde profesör ve Yapay Zeka uzmanı Jean-Gabriel Ganascia, henüz bir eksiklik riski olmadığını, ancak baskının güçlü olduğunu kabul ediyor.
Ganascia, "Bugün, üretim hızı talebin biraz altında olsa bile bu çipleri üretebiliyoruz. Ancak birçok oyuncu, aniden siyasi bir felaketin - örneğin Tayvan'ı almak için savaşa girmenin - bir gün bu mikroişlemcilere erişmek daha zor kılmasından endişe ediyor" diyor.
İÇ SİYASİ AMAÇLARA HİZMET EDEBİLİR
Riyad'ın yapay zeka geliştirme arzusunun iç siyasi amaçlara da hizmet edebileceğine de vurgu yapılıyor.
Otoriter rejimler bu çok güçlü aracı baskı gücü olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Örneğin Çin, yapay zekayı yüz tanıma şeklinde kullanarak toplum üzerindeki kontrolünü arttırıyor. Bu tehlike, Brüksel'deki Demokrasi ve Teknoloji Merkezi yöneticisi Iverna McGowan'ı endişelendiriyor.
McGowan, Suudi Arabistan’ı kast ederek şunları ifade ediyor: "Hukukun üstünlüğünün çok zayıf olduğu bir ülkedeyiz ve soruşturmadan gazeteciler, blog yazarları veya insan hakları savunucuları gibi sivil topluma yönelik hedefli baskılar da dahil olmak üzere insan hakları ihlallerinin uzun bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Yapay zekanın özellikle bu insanları hedef almak için ve şu anda olduğundan daha büyük bir ölçekte araçsallaştırılıp militarize edilebileceğinden ancak endişe duyulabilir.”
DÜZENLEME OLMAZSA POTANSİYEL TEHLİKE OLUŞTURUYOR
Iverna McGowan, yapay zekanın kuruluş biçimi olarak kadınlara ve engelli kişilere karşı ayrımcılık yaptığına dair vakalara dikkat çekerek, “Düzenleme olmadan, potansiyel olarak tehlikeli bir araçtır” diye belirtiyor.
McGowan, "İyi aktörler bile uygun düzenlemelerin yokluğunda bazen kötü şeyler yapabilirler. Saf olmamak gerek, uzun bir insan hakları ihlalleri, yasadışı gözetim, sivil topluma yönelik baskılar geçmişi olan ülkeler, elbette yapay zekayı ek bir araç olarak kullanacaklardır. Uluslararası toplum bununla ilgilenmeli, bu, zamanımız için gerçek bir meydan okumadır" diye ekliyor.