AB ‘nitelikli göçmen’ düzenlemesini genişletecek

Avrupa Birliği (AB), mülteci ve göç sorununa adil çözümler bulmak yerine, gelişmekte olan ülkelerdeki kalifiye ve eğitimli çalışanları çekme planlarını genişletiyor.

Avrupa Birliği (AB), mülteci ve göç sorununa adil çözümler bulmak yerine, gelişmekte olan ülkelerdeki kalifiye ve eğitimli çalışanları çekme planlarını genişletiyor. 2009 yılında hayata geçirilen Blue-Card adlı sistemin ‘kolaylaştırılarak’ daha ‘çekici’ hale getirilmesi planlanıyor.

Der Spiegel dergisinin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’na dayandırdığı haberine göre, ‘nitelikli kalifiye işgücü’ açığını kapatmak için yeni arayışlar sürüyor. Buna göre, Blue Card adlı sistemde yeniden ele alınacak düzenleme sayesinde üçüncü ülkelerden göçmenlerin yasal olarak AB’ye gelmesi kolaylaştırılacak.

AB Komisyonu’nun planında, ‘nitelikli işgücünün’ birliğe gelişi için ortak bir öneri yapılması ve düzenlemenin tüm ülkeleri kapsayacak şekilde olması isteniyor.

Nisan ayında Komisyon tarafından yayınlanan bir raporda da, 2009 yılında hayata geçirilen Blue-Card Sistemi’nin ‘nitelikli işgücünün’ AB’ye çekilmesi için yeterli olmadığı savunulmuştu. Bu kişilerin çalışma izinlerinin Blue-Card oturumu aldıkları ülkelerle sınırlı tutulmasının eleştirildiği raporda, gelecekte tüm AB ülkelerinde dolaşımlarının önünün açılması istenmişti.

AB’nin en büyük ülkesi Almanya’da Blue-Card Sistemi’yle oturum ve çalışma izni yıllık en az 50 bin euro kazanan çalışanlar ile bilişim teknolojilerinde aktif bireyler için geçerliydi. Almanya’da halen bu sisteme dahil olan yabancı çalışanların sayısı 28 bin kadar.

2009 yılında AB’nin kabul ettiği Blue-Card Sistemi kapsamında ise, en az 5 yıl mesleki tecrübesi, 3 yıllık üniversite eğitimi olan 45 yaş altı bireylere çalışma izni veriliyordu. Bu kişilerin banka hesaplarında Avrupa’da en az 6 yaşamasına imkan sağlayacak miktarda paraya sahip olması şartı da getirilmişti.

Avrupa ülkelerinin özellikle gelişmekte olan ülkeler ile ‘yükselen ekonomiler’ adlandırılan Çin, Hindistan, Brezilya, Arjantin, Güney Afrika gibi birçok ülkeden kalifiye çalışanı çekmek istemesinin temelinde ABD ve diğer ülkelerle yarışı ve ‘beyin göçü’ olarak da adlandırılan kalifiye göçü yatıyor. ABD ile teknoloji ve finans alanında önde gelen ülkeler yüksek maaşlarla birçok Avrupalı ‘nitelikli çalışanı’ çekmeyi başarıyor.