AB Türkiye’ye ‘Demokrasi indirimi yapmayacak’ söylemleri ne kadar samimi?

Avrupa Birliği’nin (AB) mülteci anlaşmasını bozmakla tehdit eden Türkiye’ye vize serbestisi konusundaki kararı 4 Mayıs’ta alınacak.

Avrupa Birliği’nin (AB) mülteci anlaşmasını bozmakla tehdit eden Türkiye’ye vize serbestisi konusundaki kararı 4 Mayıs’ta alınacak. AB yetkililerinden son haftalarda sık sık ‘Türkiye’ye demokrasi indirimi yapılmayacağı’ türü söylemler sıralansa da, Türkiye’ye vize serbestisi konusunda sanıldığı gibi demokratik değerlerin yerine ‘AB’nin çıkarlarının’ gözetileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Türkiye’nin AB’nin vize serbestisi için talep ettiği 72 kriterden 50 kadarını yerine getirdiği bildirilirken, ne 4 Mayıs’a kadar ne de vizesiz girişin tarihi olan 30 Haziran’a kadar diğer kriterlerin yerine getirilmesi mümkün değil. AKP hükümetinin açıklamalarına bakıldığında da bu kriterlerin yerine getirilmesi için çok da büyük çaba sarfedilmeyeceği anlaşılıyor.

Ancak buna rağmen AB’nin son haftalarda bazı yetkililerce dillendirdiği ‘Türkiye’ye demokrasi indirimi yapılmayacağı’ söyleminin de boşa çıkmasından endişe ediliyor.

Der Spiegel dergisine konuşan bir Alman diplomat, vize serbestisine ilişkin kararın tüm kriterler yerine getirilmese de alınması konusunda AB ülkeleri uzlaşmış durumda. Bu iddiaya göre, Türkiye’nin yerine getirmediği kriterlerin sayısının ondan az olması halinde vizesiz seyahate onay verilecek.

‘KRİTERLERİN YÜZDE 100 YERİNE GETİRİLMESİ BEKLENMEYECEK’

Dergiye bilgi veren Alman diplomat “Türkiye’nin kriterleri yüzde 100 yerine getirmesi mümkün değil, bunu biliyoruz” derken, bir başka diplomatın ise “Varsayınki çocuğunuza söz verdiniz: ‘Karnende iyi not (1) olması halinde tatile gideceğiz’, dediniz. Yani karnesinde bir tane 2 var diye tatili iptal mi edeceksiniz?” diyerek, meselenin ne kadar basite alındığını gösteriyor.

Türk hukukçular ve AB diplomatlarının kriterlere dair görüşmeleri devam ederken, özellikle Kürtleri ve muhalifleri hedef alan ‘Terörle Mücadele Yasası’ konusunda Türkiye’den bazı düzenlemeler yapılması isteniyor. Yasanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ilkeleri bağlamında değişikliğe uğratılması bir yana, Türk hükümetinin daha da sert maddeler koyma eğiliminde olduğuna dair söylemler öne çıkıyor.

‘ACİL DURUM FRENİ’ KÜRT MÜLTECİ GÖÇÜNE KARŞI İSTENİYOR

AB’nin Türkiye’ye vize serbestisine izin vermesi halinde ilk kez kriterler yerine getirilmeden böylesi önemli bir konuda taviz verilmiş olunacak. Buna yönelik başta sağ muhafazakar ve popülist partilerin yanı sıra önde gelen sol muhalif partilerin muhalefeti de dikkate alınmıyor.

Özellikle Almanya’da Başbakan Angela Merkel’e yönelik eleştirilerin önüne geçmek için vize serbestisine bazı ‘önleyici maddeler’ getirme çabaları basına yansımıştı. Almanya ve Fransa’nın Perşembe günü üzerinde uzlaştığı gibi, Türkiye’den çok büyük sayıda kişinin AB ülkelerine gelmesi ve iltica başvurusu yapması halinde vize serbestisinin sona erdirilmesi planlanıyor.

‘Acil durum freni’ olarak adlandırılan ve Türkiye’nin kabul etmediği bu öneriye yol açan ise Türk ordu ve polis güçlerinin Kürdistan’daki katliamları nedeniyle AB ülkelerine Kürt mülteci göçünün başlayacak olmasına yönelik endişeler.

Tüm bu ‘endişelere’ rağmen 28 AB ülkesinin Türkiye’ye taviz verme noktasında ikna edilmesi zor görülüyor. Ancak Almanya’nın vize serbestisine hayır denilmesi durumunda Türkiye’nin mülteci anlaşmasını iptal edeceğini öne sürerek, diğer ülkelere yoğun baskı yaptığı biliniyor.