Hollande’ın 4 yılda vaat edip gerçekleştiremediği anayasal reformlar

6 Mayıs 2012’de seçildiği cumhurbaşkanlığı görevi boyunca ekonomik gerilemeyi durduramayan Fransa Cumhurşbakanı François Hollande, işsizlik oranlarını düşürmek yerine artışını izlemekle yetindi.

6 Mayıs 2012’de seçildiği cumhurbaşkanlığı görevi boyunca ekonomik gerilemeyi durduramayan Fransa Cumhurşbakanı François Hollande, işsizlik oranlarını düşürmek yerine artışını izlemekle yetindi. Sol seçmenin birçok talebini yerine getiremeyen Hollande aynı zamanda anayasada neredeyse hiç reform gerçekleştiremeyen tek cumhurbaşkanı olarak tarihe geçecek.

Hollande’ın 2012’de seçilmeden önceki anayasal reform vaatlerinin başında genel seçimlerde Ulusal Meclis’e gelecek milletvekillerinin bir kısmının partilerin oy oranlarına göre seçilmesi bulunuyordu. Mevcut sistemde 577 seçim bölgesindeki seçimlerin ilk turunda kayıtlı seçmenlerin en az yüzde 12,5’ini alanlar ikinci tura kalabiliyor.

Bu sistemde çoğunlukla iki ya da 3 aday ikinci tura kalırken, ittifak yapılmaması halinde küçük partilerin sandalye kazanma şansı azalıyor. Buna örnek olarak aşırı sağcı Ulusal Cephe gösterilebilir. Irkçı parti ülke genelinde yüzde 20’lere yakın oylara ulaşsa da, seçim sistemi nedeniyle şu anda sadece 3 sandalyeye sahip.

YABANCILARA OY HAKKI HAYAL OLDU

François Hollande’ın başarısız kaldığı bir diğer anayasa değişikliği vaadi ise ülkedeki milyonlarca yabancının seçme hakkına ilişkindi. Hollande, sadece belli bir süre ülkede yaşayan AB vatandaşlarına tanınan yerel ve bölgesel seçimlerde oy kullanma hakkına dair de herhangi bir adım atılmadı.

Hollande’ın son dört yılda defalarca dile getirdiği bu vaade ilişkin son olarak Başbakan Manuel Valls ‘öncelikli hedeflerinden olmadığı’ itirafında bulunmuştu.

Yüksek Yargı Konseyi’nde (CSM) reform öngören vaat ise önce Ulusal Meclis’te kabul edilmiş, ancak daha sonra Senato ve Meclis’in ortak oturumu olan Kongre’de kabul edilemeyeceği anlaşılmıştı.

KİMLİK KONTROLLERİ SIKMAYA DEVAM EDECEK

Özellikle ülkedeki yabancıların yaşadığı en büyük sorunlardan biri ise polis tarafından sık sık kimlik konrolleri yapılmasıydı. Hollande seçilmeden önce kimlik kontrolü yapılan bireylere bir belge verilmesini ve böylelikle tekrar tekrar kontrollerden geçilmesinin önüne almak istediğini söylemişti.

Ancak Hollande’ın bu vaadi seçimlerden sadece 5 ay kadar sonra dönemin İçişleri Bakanı Manuel Valls tarafından ‘aşırı bürokrasiye yol açacağı’ gerekçesiyle kabul edilmedi.

EŞCİNSEL ÇİFTLERİN TALEPLERİ YARIM KALDI

Sosyalist Parti’li François Hollande’ın yerine getirdiği vaatlerden biri olan eşcinsel evlilik yasası da yarım vaatlerden biri olarak kabul ediliyor. Zira Hollande, eşcinsel evlilikler konusunda milyonların protestolarıyla karşılaşınca eşcinsel kadın çiftlerin yapay döllenme yoluyla çocuk sahibi olmasına ilişkin kanunu kabul ettiremeyeceğini anlamış ve bu konuyu eşcinsel evlilik yasa metnine koymamıştı.

Bunların yanı sıra 13 Kasım 2015’te DAİŞ’in Paris’te yaptığı katliamlardan sonra terör suçundan 10 yıldan fazla hüküm giyenlerin vatandaşlıklarının geri alınması gündeme gelmişti. PS’nin çoğunlukta olduğu Ulusal Meclis’ten geçen bu teklif daha sonra sağ partilerin çoğunlukta olduğu Senato’da sadece çifte vatandaşları kapsayacak şekilde değiştirilmişti. Bunun üzerine de Hollande anayasa değişikliğini rafa kaldırdığını duyurmuştu.