IUCN: ‘Bazı türler’ için esas tehlike hayvan tacirleri

Başta Afrika olmak üzere dünya üzerindeki birçok hayvan türü ticari amaçlarla yok edilirken, tarım, madencilik faaliyetleri, şehirleşme ve çevre bilinci eksikliği sorunu daha da ağırlaştırıyor.

Başta Afrika olmak üzere dünya üzerindeki birçok hayvan türü ticari amaçlarla yok edilirken, tarım, madencilik faaliyetleri, şehirleşme ve çevre bilinci eksikliği sorunu daha da ağırlaştırıyor. Alanında uzmanlaşmış kuruluşlara göre, sorun sadece hayvan ticaretiyle sınırlı değil.

Hafta sonunda Kenya’nın başkenti Nairobi’de düzenlenen ve çok sayıda devlet başkanının da katıldığı bir konferans vesilesiyle kaçakçılardan ele geçirilen 100 ton fildişi imha edilmişti. Hayvan ticaretine karşı sembolik değerdeki bu eylem konuşulurken, Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik (IUCN) adlı kuruluşun başkan yardımcısı Jean-Christophe Vié’ye göre hayvan ticareti ‘buzdağının sadece görünen kısmı’.

‘AMBLEMATİK ÖNEMİ OLAN HAYVANLAR ÖNE ÇIKARILIYOR’

Günümüzde daha çok filler, kaplanlar veya gergedanlara yönelik tehlikelerin öne çıkarıldığını söyleyen Vié,  bu hayvanlara yönelik katliamların  amblematik yönü olduğunu ve gerçekte ise ‘buzdağının görünen kısmı’ olduğunu belirtti. Vié, gerçekte ise balıklar, antiloplar, maymunlar ve omurgasız hayvanlar ile birçok ağaç türünün tehlikede olduğunu vurguladı.

Afrika kıtasında özellikle şehirleşme nedeniyle doğal alanların yok edildiğini söyleyen Jean-Christophe Vié, tarımsal alanların genişletilmesinin  doğal yaşam alanlarına mal olduğunu kaydetti. Fransız Le Figaro gazetesine konuşan Vié, Nijer ve Nijerya başta olmak üzere birçok ülkedeki petrol ve diğer yeraltı madenlerinin işletilmesi için de doğal alanların tahrip edildiğine dikkat çekti. Vié, bu tür projelerin birçok hayvan ve bitki türünün yok olmasına sebep olduğunun altını çizdi.

HAYVAN TÜRLERİNİN EN BÜYÜK DÜŞMANI HAYVAN TACİRLERİ

Afrika’da hayvan türlerinin yok olmaya doğru gitmesindeki en önemli sorumluluğun hayvan tacirlerine ait olduğunu söyleyen IUCN Başkan Yardımcısı, bu ticaretin filler, gergedanlar veya kaplanlarla sınırlı olmadığını hatırlattı.

Tacirlerin günümüzde savaş silahlarıyla avlandıkları bilgisini veren Vié, avcıları engellemek için birçok bölgede resmi görevlilerin yanı sıra sivillerin de  devriye gezmeye başladığını söyledi. Vié, hayvanları korumak isteyen bu kişilerden her yıl bin kadarının ise avcılar tarafından öldürüldüğünü belirtti. Vié, “bu artık görmezden gelemeyeceğimiz bir mücadeledir” yorumunu yaptı.

‘MESELE SADECE ASYA ÜLKELERİNİN SATIN ALMASI DEĞİL’

Doğal yaşamın yok olmasında rolü olan hayvan ve bitki türleri ticaretinin sadece Asya ülkeleriyle özdeşleştirilmesi de dikkat çekiyor. Asya ülkelerinde geleneksel ilaçlar ve bakım için hayvan avlandığını hatırlatan IUCN Başkan Yardımcısı, sorunun bu ülkelerle sınırlı olmadığını dile getirdi.

Köpek balığı kanadı tüketimini örnek veren Jean-Christophe Vié, bazı toplumlardaki beslenme anlayışlarının da hayvan tacirlerini cesaretlerndirdiğini vurguladı.

‘SADECE İKLİME ODAKLANMAK BİYO ÇEŞİTLİLİĞİ UNUTTURDU’

Jean-Christophe Vié’ye göre hayvan ve bitki türlerinin korunmasına ilişkin yeterli duyarlılık oluşturulamazken, bunun en önemli nedeni ise dünya ülkelerinin belli tehlikelere odaklanması. Vié, küresel ısınma sorununa odaklanıldığını, ancak bunun biyo çeşitliliğe karşı duyarlılığın gözardı edilmesini beraberinde getirdiğini savundu.

IUCN yöneticisi, başta dini liderler olmak üzere toplumlar üzerinde söz sahibi olan bireylerin doğal yaşamı koruma mücadelesine yeteri desteği vermediğini, bunun da duyarlılık oluşmasını engellediğini vurguladı.