NSU soruşturmasındaki skandallar: Maaßen’in istifası isteniyor

Almanya’da yıllardır tartışmaların odağında olan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) soruşturmasında istihbaratın şüpheli uygulamalarının sorumlusu olarak görülen Anayasayı Koruma Örgütü (BfV) Başkanı Hans-Georg Maaßen’in istifası isteniyor.

Thomas R. 2012 yılında deşifre olduktan sonra tanık koruma programına alınan ‘Corelli’ lakaplı bir muhbirin 4 ay boyunca kullandığı cep telefonunun 2015 yılına kadar BfV’ye ait bir kasada kaldığı ve delil olarak kullanılmadığı ortaya çıkmıştı.

Ancak Temmuz 2015’te yeniden bulunan ve içerisinde NSU’ya ait birçok bilginin olduğu tahmin edilen cep telefonu, geçtiğimiz aylarda ‘kesin olarak Corelli isimli muhbire ait’ olduğu şeklinde kayıt altına alınıyor. Bu bilgi Federal Meclis’teki NSU Araştırma Komisyonu’na 11 Mayıs günü iletildi.

İç istihbarat örgütünün yıllarca gözardı ettiği bu cep telefonu incelenmek üzere Federal Kriminal Dairesi’ne (BKA) gönderilirken, içerisinde aşırı sağcı gruplara ait ilişki numaralarıyla birçok fotoğrafın olduğu kaydedilmişti.

Tüm bu skandalların ortaya çıkması ardından muhalefet BfV Başkanı Hans-Georg Maaßen’in istifasını talep ederken, iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Maaßen’in görevinin sorgulanması gerektiği görüşünde.

Federal Meclis NSU Araştırma Komisyonu’nun SPD’li üyesi Uli Grötsch, Maaßen’in yaşanan skandallara ilişkin başkanlık görevi için ‘doğru isim olup olmadığını sorgulaması’ gerektiğini söyledi.
Sol Parti (Die Linke) üyesi Petra Pau ise, yaşanan skandallarda BfV Başkanı’nın sorumluluğu olduğunu söylerken, muhbir Corelli’ye ait daha başka cep telefonlarının ortaya çıkması halinde Maaßen’in istifa etmesi gerektiğini kaydetti.
Federal Meclis’teki diğer muhalefet partisi Yeşiller’den de benzer bir çağrı geldi. Yeşiller milletvekilleri Hans-Christian Ströbele, Konstantin von Notz ve Irene Mihalic de Maaßen’in istifa etmesini istedi.

ŞÜPHELİ BİÇİMDE ÖLMÜŞTÜ

Kökleri 90’lı yıllara kadar giden ve 2000’li yılların başında kurulduğu tahmin edilen NSU örgütü 2001-2007 yılları arasında 8’i Türkiye vatandaşı, biri Yunanistan vatandaşı ve bir Alman polis memuru olmak üzere 10 kişinin katledilmesinden sorumlu tutuluyor.

Corelli kod adlı muhbirin 2005 yılında NSU’nun varlığına dair bir CD’yi istihbarat örgütüne sunduğu, ancak bu CD’nin dikkate alınmadığı da ortaya çıkmıştı. NSU skandalının ‘anahtar figürü’ olarak adlandırılan muhbir, 2012 yılında açığa çıkmış ve tanık koruma programına alınmıştı.

Ancak 2014 yılında şeker hastalığından öldüğü duyurulan muhbirin ölümü de spekülasyon konusu olmuştu. Bu kişinin uzun yıllar boyunca böylesi bir rahatsızlığının olduğunun sadece öldükten sonra ortaya çıkması şüpheli bulunmuştu.