Çiftyürek: Bu devlet yüz yıldır Kürtlere silah gösteriyor

HEDEP Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, Kurdistan ve Kürt meselesinin HEDEP tarafından demokratik zeminde dile getirmesinden dolayı bazı odaklar tarafından tehdit edildiklerini söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, 17 Kasım günü akşam saatlerinde Amed Yenişehir ilçesinde bulunan Ofis semti Gevran Caddesi, Akkoyunlu 3 Sokak'ta önünü kesen yelekli bir kişi tarafından silah göstererek tehdit edildi. 

Tehdit edilmesine dair ANF'ye konuşan HEDEP Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, olaya dair şunları aktardı: “Mecliste bunu kamuoyuna duyurmuştuk. Diyarbakır'da Ofis Marketi geçtikten sonra birinci değil ikinci sokakta, Akkoyunlu Sokakta, arkadaşım önden yürüyordu, o anda bir kişi önüme çıktı, yeleğini açarak bana tabancasını gösterdi. Tabancası yeleğinin altında duruyordu. Gösterdikten sonra yeleğini kapattı. Yeleğinin kanadını kaldırdı, silah gösterdi, 3-4 saniye göz göze geldik. Arkadaşımı çağırdım, dedim ‘bu kişi bana silah gösteriyor’. Zaten 3-4 saniyede oldu bütün bunlar. Bu kişi yanımızdan geçip, yürüdü gitti."

DEVLET, KURDİSTAN VE KÜRT MESLESİNİ TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR

Silah gösterilerek tehdit edilmenin arka perdesinde bir planlama olduğuna dikkat çeken Çiftyürek, “Bizim oradan gittiğimize dair önceden bir plan ve takip olmazsa o saatte benim oradan geçeceğimizi bilmeleri mümkün değil. Bu olay neden gündeme geldi? Neden bize silah gösterdiler? HEDEP grubu olarak Kürt meselesini, Kurdistan meselesini meclis kürsüsünde gündeme getiriyoruz. Dolayısıyla bu meselenin demokratik çözümünün burası olduğunu söylüyoruz. Dün siz, 'dağda silahla gezeceğinize gelin düz ovada siyaset yapın' dediniz. Demokratik siyasetin en üst kurumu meclistir, bizde buradayız, halkın seçtiği iradeyiz. Dolayısıyla biz bu meseleyi burada gündeme getireceğiz dedik. Bazı odaklar, bu durumdan rahatsız oldular ve tehdit algıladılar. Zaten yüzyıldır Kürt meselesi ve Kurdistan meselesini kendine tehdit olalar gören devlet, meclise bu meselenin dile getirilmesinden rahatız oldu. Burada söylenecek şey şudur; daha önce de söyledik bir kez daha söyleyeceğiz, bu devlet Kürt halkına yüzyıldır silah gösteriyor zaten. Koçgiri'den tutun Dersim'e, Digor'a, Kasaplar Deresi'ne kadar bu devlet hep silah gösterdi. Silah çözüm değil, Faik Bucak'tan Tahir Elçi'e kadar sayısız aydınımız, yazarımız, Vedat Aydın'ımız katledildi. Faili bellidir bunların. Bu katliamlar neyi çözdü? Silah çözüm değil, bize silah göstermeyin. Biz çözüm adresini meclis görüyoruz. Meclis değil diyorsanız o zaman bize başka bir adres gösterin. Meclis diyoruz, sokak diyoruz, sokakta da halkımızın demokratik tepkisidir diyoruz” diye konuştu.

TEHDİT VE BASKILARDAN KORKMUYORUZ

Tehdit ve baskılardan korkmadıklarını ifade eden Çiftyürek, “Kürt ulusal özgürlük mücadelesinin çözümü için bizim önümüzde iki seçenek var; meclis ve demokratik tepki. Bir kanun, bir yasa çıkacaksa, bir sorun yasalaştırılmak isteniyorsa nerde tartışılacak bu sorun? Mecliste tartışılacak. Bizde bunu mecliste tartışıyoruz. Bu meselenin temelinde kimi odakların Kurdistan ve Kürt meselesine ilişkin özelikle Güney Kurdistan ve Özerk Rojava üzerinden aldıkları tehditten hareketle demokratik ortamda tekrardan bu meselenin canlı olarak gündeme getirilmesinden rahatsız oldular” dedi.

90’LI YILLARA MI DÖNDÜNÜZ

Meclis Başkanı, Milli İstihbarat Teşkilatına ve Diyarbakır Emniyetine çağırıda bulunan Çiftyürek, “Bu meseleyi siz aydınlata bilirsiniz, aydınlatmalısınız. Diyarbakır'ın en kör noktasında bile elektronik gözetleyici var, bana silah gösterilen yer, ana bir caddedir ve kesinlikle birden fazla elektronik gözetleyici var. Eğer devlet bunu açığa çıkartmazsa ve devlet bunu teşhir edip bulmazsa o zaman biz diyeceğiz ki siz yeniden 90'lı yıllara mı döndünüz? Maalesef bunun işaretleri var. Dileriz ki bu kritik süreçte, ekonomik ve siyasetten sıkışmış bir Cumhur İttifakı, seçim öncesi 90'lı yılların siyasi suikastlerine gönderme yapan yönelimlere girmez. Bu çıkmaz sokaktır. Bu tehditler, Kürt siyasi iradesini, Kürt kadrosunu asla ve asla ulusal özgürlük mücadelesinden geri adım atamasına neden olmayacaktır. Halkımızın haklı bir davası vardır. Bizler meşru ve demokratik bir zemindeyiz, bizler meşru bir zeminde değil mecliste sözümüzü dile getiriyoruz” diye kaydetti.

ÇÖZÜMÜN ADRESİ ABDULLAH ÖCALAN’DIR

Kürt ve Kurdistan soruna ilişkin demokratik zeminde siyaset yürütmeye çalıştıklarını belirten Çiftyürek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mecliste de bunu dile getirdik ve dedik ki; barış savaş denkleminin barış lehine çözülmesini istiyorsanız Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın, Öcalan’ın konuşmasına izin verin. Savaş ve barış denklemini çözecek olan kişi Öcalan’dır. Biz inanıyoruz ki Öcalan konuştuğu zaman barıştan yana tutum alacaktır. Ama sizler bunu istemiyorsunuz. Bu nedenle bizim çağırımız; Kurdistan bölgesi ve Özerk Rojava üzerinden tehdit almak yerine Kürt halkının yaşamsal taleplerine kulak verin. Siz gerçekten Ortadoğu'da ciddi bir devlet olmak istiyorsanız Kürtlerle büyüme siyasetine dönün.”