Konferansın ilk oturumunda Hafıza Merkezi'nden Murat Çelikkan ve Êlih Baro Başkanı Erkan Şenses, değerlendirmelerde bulundu.
Çelikkan'ın sunumunda vurguladığı gibi, barış süreçlerinin politik irade ile birlikte sivil toplum örgütlerinin aktif katılımını gerektirdiği altı çizildi.
"Sivil toplum örgütleri barış için ne yapabilir?" başlığı altında konuşan Çelikkan, barışın inşası ve sürecinin sadece masalardan ibaret olmadığını belirterek, STÖ'lerin bu süreçte oynayabileceği destekleyici rolleri açıkladı.
Çelikkan, sivil toplum örgütlerinin barış süreçlerinde belgelenme, bilgi toplama, kayıpların takibi gibi görevler üstlenebileceğini ifade ederek, barışın toplumsallaşması sürecinde STÖ'lerin önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.
Çelikkan, bununla birlikte, barışın sağlanabilmesi için öncelikle ifade özgürlüğü engellerinin kaldırılması ve hukuk düzeninin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şenses ise değerlendirmesinde baroların barış süreçlerindeki rolüne odaklandı.
Türkiye Barolar Birliği'nin 1993'teki tutanaklarına atıfta bulunan Şenses, o dönemde baroların toplumsal meselelere yeterince müdahil olmadığını belirtti. Ancak günümüzde, baroların daha fazla toplumsal meseleye müdahil olduğunu ve bu alanda daha aktif bir rol üstlendiğini ifade etti.
Konferansın ilk oturumu, katılımcıların sorularıyla sona erdi. Bu oturum, barış süreçlerinde sivil toplum örgütlerinin ve baroların nasıl bir rol üstlenebileceği konusunda önemli bir platform sağladı.