İnsan hakları örgütlerinden teknoloji şirketlerine sansür tepkisi

Bir grup insan hakları ve sivil toplum örgütü, dijital medya platformlarına Türkiye’deki sansüre karşı çıkma ve uluslararası insan hakları ve ifade özgürlüğü standartlarına uyma çağrısında bulundu.

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Gazetecileri Koruma Örgütü’nün (CPJ) bulunduğu bir grup insan hakları ve sivil toplum örgütü, Twitter, Facebook ve Instagram gibi teknoloji şirketlerine Türkiye’deki sansür konusunda uyarıda bulunarak ifade özgürlüğünün korunması çağrısında bulundu. 

SANSÜRE KARŞI MÜCADELE EDİLMELİ

31 Mart’ta Türkiye’de gerçekleştirilecek olan yerel seçimler öncesinde bir açıklama yapan 20 uluslararası hak grubu ve gazetecilik örgütü, dijital medya platformlarında ifade özgürlüğünün korunması ve sansüre karşı mücadele konusunda uyarıda bulundu. 
Kuruluşlar ayrıca Türk hükümetine de çevrimiçi platformlarda içerik engelleme yönündeki politikalarına da son verme çağrısında bulundu. 

SANSÜR UYGULAMALARI KONUSUNDA ŞEFFAFLIK GEREKLİ

Yerel seçimler yaklaşırken Türk devletinin, sansürcü internet yasasını kullanarak dijital medyadaki içerikleri engelleme çabalarını yoğunlaştırdığının kaydedildiği ortak açıklamada “Dijital medya platformları, uluslararası insan hakları hukuku kapsamında korunan ifadeleri hedef alan resmi ve gayri resmi baskılara karşı sağlam ve ortak bir duruş sergilemeli ve artan çevrimiçi sansür karşısında daha fazla şeffaflık benimsemelidir” denildi. 
9 Ocak’ta Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin aldığı bir karara atıfta bulunan açıklamada, karara Twitter/X’in kısmen Facebook, Instagram, YouTube ve TikTok’un ise tam olarak uyduğuna işaret edildi. 
Facebook’un Şeffaflık Merkezi tarafından olayın incelendiğini ve sansüre konu olan içeriğin şirket politikalarını ihlal etmediğinin tespit edildiğini ifade eden kuruluşlar, buna rağmen Türkiye’nin idari para cezası, 6 ay reklam yasağı gibi yaptırımları tetikleme ihtimali nedeniyle sansürün uygulandığını belirtti. 

KULLANICILAR SANSÜRÜN NEDENİNİ BİLMELİ

Açıklamada ayrıca sansürün nedeni konusunda açıklama yapılmaması, içeriğe ulaşmak isteyenlerin sadece teknik bir hata ile karşılaşmaları da eleştirilerek “Bu şeffaflık eksikliği, Türkiye içinden platformlarda gezinen kişilerin, içeriğin Türk makamlarının talebi üzerine kasıtlı olarak kısıtlandığını ve içeriğe atlatma teknolojileri kullanılarak erişilebileceğini asla bilemeyeceği anlamına geliyor” denildi. 

“Türkiye'nin internet yasasında Ekim 2022'de yapılan yasal değişikliklerin, sosyal medya şirketlerinin uluslararası insan hakları hukukunu ihlal eden sansür taleplerine karşı yasal yollara başvurmak yerine hükümet baskısına boyun eğmeye daha istekli olmalarına yol açtığı görülüyor” denilen açıklamada “Twitter/X ve Meta'nın içeriği engellediklerini kabul etmeleri, Türk makamlarının artan sansür taleplerine verilen bu korku güdümlü tepkiyi göstermektedir. Twitter/X, hizmet kısıtlaması gibi olası yaptırımlarla ilgili endişelerini açıkça belirtmiştir. Meta ise vaka çalışmasında olası yaptırımlara genel bir atıfta bulunmuştur” ifadeleri kullanıldı. 

Açıklamada dijital medya platformlarının Türkiye’deki sansüre karşı hukuki yolları kullanması gerektiği ve devlet sansürüne dahil edilmeye direnmesi gerektiği vurgulandı. 
Kuruluşlar ayrıca hem platformlar hem de Türkiye’ye uluslararası ifade özgürlüğü ve insan hakları standartlarına uyma çağrısında da bulundu. 

Açıklamanın imzacı kuruluşları ise şunlar:

ARTICLE 19

Human Rights Watch

Access Now

Committee to Protect Journalists (CPJ) 

Danish PEN

Digital Action

English PEN

European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)

European Federation of Journalists (EFJ)

Freedom House

International Federation for Human Rights (FIDH)

International Press Institute (IPI)

Media and Law Studies Association (MLSA)

OBC Transeuropa 

PEN America

PEN Canada

PEN International

PEN Norway

P24 Platform for Independent Journalism

SMEX

South East Europe Media Organisation (SEEMO)

Swedish PEN