Ermeni Soykırımı'nın 102’nci yıl dönümünde hayatını kaybeden Ermeni aydınlar İstanbul’da yapılan çeşitli etkinliklerle anıldı. İlk anma etkinliği insan hakları savunucular tarafından, 23 Nisan’ı 24’üne bağlayan gece gözaltına alınan Ermeni aydınları için, bugün Türk-İslam Müzesi olarak kullanılan Sultanahmet'teki eski cezaevi önünde yapıldı. Soykırımda yaşamını yitiren Ermenilerin fotoğraflarının ve kırmızı karanfillerin taşındığı anmada, Türkçe ve Ermenice, "Ermeni soykırımını tanı, af dile, tazmin et" yazılı pankart açıldı. EGAM ve ABGU temsilcilerinin de katıldığı anmada ilk konuşmayı Avrupa Irkçılık Karşıtı Taban Hareketi (EGAM) Başkanı Benjamin Abtan yaptı.

ABTAN: 102 YILDIR DEĞİŞMEDİ...

"Unutmaya, unutturmaya karşı mücadele ediyoruz” diyerek sözlerine başlayan Abtan, “Bu sene soykırımın 102'nci yılını anmaya çalışıyoruz. Devletin özündeki nefret ve intikam ile mücadele etmeye çalışıyoruz. 102 yıldır değişmeyen bir yok etmekten bahsediyoruz" dedi. Soykırımla yüzleşmenin demokrasinin bir parçası olduğunu hatırlatan Abtan, Türkiye'de anmaya katkı sunan demokrasi güçlerine teşekkür etti. Soykırımda hayatını kaybeden aydınların yakınlarına da dayanışma mesajı veren Abtan, "Yanınızdayız. Yarın daha zorlu bir demokrasi mücadelesine devam edeceksiniz" dedi.

'TALAT PAŞA' TEPKİSİ

İnsan Hakları Derneği (İHD) Irkçılık ve Ayrımcılık Karşıtı Komisyonu adına açıklamayı Meral Çıldır okudu. 24 Nisan'ın Ermeni Soykırımı'nın simgesel başlangıç tarihi olduğunu belirten Çıldır, Süryaniler ve Pontus Rumlarının da Osmanlı Devleti sonrasında Kemalist hareket tarafından soykırıma uğratıldığını söyledi. Talat Paşa'nın adının yüzlerce okul, sokak, caddeye verilmesi ve mezarının İstanbul'da Özgürlük Anıtı'nda bulunmasına tepki gösteren Çıldır, "Defalarca söyledik: Soykırımın inkarı 'biz yapmadık' demekten ibaret değildir. Bin beteridir. Kurbanların torunlarına, günlük hayatın sayısız ayrıntısı üzerinden soykırımı tekrar tekrar yaşatmaktır. Katilleri kahraman yapmaktır. Soykırımcıları onurlandırmaktır. Talat Paşa onurlandırılanların başında geliyor. Kamusal alanlara Talat Paşa'nın adının adlarını vermek, onu özgürlük anıtlarında yatırmak, soykırım kurbanlarının torunlarına 'Büyükanne ve büyükbabalarınızın katilleri bizim kahramanlarımızdır, iyi yapmışlar, ellerine sağlık, gerekirse yine yaparız' demektir. Soykırım inkarcılığına karşı çıkan herkesi; sokaklara, okullara Talat Paşa adının verilmesine ve mezarının Özgürlük Anıtı'nda bulunmasına karşı çıkmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Anadolu topraklarının bir soykırım coğrafyası olduğuna dikkat çeken Çıldır, "Türkiye, soykırım inkarının ülkesidir. Soykırım ve inkar zihniyeti bugün de egemenliğini sürdürüyor. Her 24 Nisan'da olduğu gibi bugün de sesleniyoruz; soykırımcı ve inkarcı politikalara son" dedi.