İstanbul Newrozu: Özgürlüğü, aydınlık yarınları inşa edeceğiz

İstanbul Newrozu’nda İmralı tecridi ve savaş politikaları protesto edilirken, "Aydınlık yarınları inşa edeceğiz" mesajı verildi.

Görkemli 2023 Newrozu’na ev sahipliği yapan Yenikapı Meydanı’na akın sürüyor. Barış Anneleri’nin yaktığı ateşin etrafında bir araya gelen halklar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü haykırmaya devam ediyor. Konuşmalarla devam eden programda, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin ortak Newroz Deklarasyonu okundu. Metnin Kürtçesi Türkan Aşçı, Türkçesi ise Mesut Mike tarafından okundu. 

“Kapitalist Barbarlığa Karşı, Halkların Kardeşliği ve Emekçilerin Birliği İçin Newroz Ateşiyle Özgürlüğe!” başlıklı metinde, Newroz’un bu sene buruk karşılandığı belirtildi. “Yasımızı, öfkemizi Newroz ile bütünleştiriyoruz” vurgusu yapılan metinde, depremde yaşanan ölüm ve yıkımlara dikkat çekildi. “Bu seneki Newroz ateşini yaşamını yitiren yurttaşlarımız için harlıyoruz” denilen metinde, iktidarın deprem sonrası tutumuna tepki gösterildi.

'YIKIMIN SUÇLUSU İKTİDARIN TA KENDİSİDİR'

Metinde, “Betonlaşmaya dayalı inşaat rejimi ile çıkardığı imar aflarıyla kentlerimizi depreme hazır hale getirecek politikaları benimsememesi ile bu yılkımın suçlusu iktidarın ta kendisidir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi deprem sonrası ilk üç gün müdahale edilmemesi, yardıma koşan gönüllülerin ve dayanışma çalışmalarının engellenmesi daha da ağır sonuçlara yol açmıştır. Bizler emekten, demokrasiden, barıştan yana bir araya gelen tüm güçler bu katliamın hesabını mutlaka soracağız” denildi.

Yaşanan deprem, sel, erozyon, orman yangınları ve grizu patlamalarının “kader” değil iktidarın bilinçli politikalarının sonucu olduğu kaydedilen metinde, “Siyasi iktidar doğa karşıtı, canlı karşıtı, kapitalist barbarlığı kutsayan politik tercihleri ile doğamızı ve yaşam alanımız talan etmektedir. Bizler antiemperyalist, antikapitalist mücadeleyi yaygınlaştırarak, bu saldırıları püskürtebiliriz” ifadeleriyle halkların birliğine işaret edildi.

'YENİ YAŞAMI KURACAĞIZ'

Newroz Deklarasyonu’nun devamında ise şunlar yer aldı:

“Newroz yeni gündür, yeni yaşamdır. Tek adam rejimine,  kapitalist rant düzenine karşı isyan ve mücadele günüdür. Bizler bu ülkede onurlu yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz. Eşit, özgür ve birlikte. Haklarımızı ve özgürlüğümüzü kısıtlayan, bizleri soruşturmalar, cezaevleri, işkenceler ve katliamlarla bastırmak isteyen sisteme karşı hep birlikte kararlılıkla mücadele edeceğiz. Asla geri adım atmayacağız. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü başta olmak üzere halkların özgürlüğünü sağlamak, demokratik bir ülke inşa etmek, sosyal adaleti sağlamak, işsizliğe, sömürüye dur demek için hep birlikte mücadele edeceğiz. Yoksulluk kıskacında olan milyonlarla birlikte, kölelik koşullarında çalıştırılan emekçilerle birlikte, açlıkla sınanan işsizlerle birlikte mücadele edeceğiz. Yeni günde yeni yaşamı hep birlikte öreceğiz.

İMRALI TECRİDİNE VE SAVAŞ POLİTİKALARINA ÖFKE

AKP-MHP iktidarı uyguladığı tecrit politikaları ile toplumsal birliği, kolektif üretimi, barışı ve kardeşliği hedef almaktadır. İmralı Cezaevi ile başlatılan daha sonra diğer cezaevlerinde uygulanan tecrit politikaları giderek yaygınlaştırılarak toplumun tamamına hissettirilmektedir. Tecrit politikası ile kendi siyasi ömrünü uzatmayı ülkeyi korku ve baskı ile yönetmeyi arzulamaktadır. Tecride karşı çıkmak yaşamı savunmaktır, toplumsallaşmayı savunmaktır, ülkenin demokratikleşmesine imkân sunmaktır.

Başta kadim Ortadoğu coğrafyası olmak üzere yeryüzünün üçte birine yayılan savaş ve çatışmaların bedelini kadınlar, çocuklar, ezilenler, mülksüzleştirilenler, yoksul halklar ve emekçiler ödüyor. Emperyalist hegemonya savaşları Ortadoğu’da ve Ukrayna’da devam etmektedir. Yaşananlar çıkar ve paylaşım savaşlarının kirli yüzünü apaçık gözler önüne sermektedir. Savaşın nedeni olarak öne sürülen gerekçeler daha fazla silah satma, kaynakları talan etme, dünyayı kapitalist çıkarlar temelinde yeniden dizayn etme amaçlarını gizlemeye yöneliktir. Ülkemizde ise AKP-MHP iktidarı ekonomik, sosyal, siyasal alanda yaşanan çoklu kriz koşullarında tekçi-şoven-ırkçı politikalara her geçen gün daha fazla sarılıyor. AKP-MHP iktidarı deprem sonrası bile Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde ve ülke içinde sürekli askeri operasyon yaparak savaşı politik bir hat olarak benimsediğini gösteriyor.

Kürt sorunu başta olmak üzere farklı kültür, kimlik ve etnik yapıların yıllardan beri yaşadığı, Anayasal eşit yurttaşlık, barış ve diyalog temelinde çözümü mümkün olan her konu şovenizmi körüklemenin, halkları karşı karşıya getirmenin, muhalefeti parçalamanın bir aracı olarak kullanılmak isteniyor. Demokratik ve barışçıl yollar yerine savaşa, kutuplaşmaya dayalı politikalar nedeniyle kaynakların silahlanmaya ayrılması sonucunda ülkemiz büyük bir ekonomik krizin içine sürükleniyor.

Ülkemiz ve bölgemiz bir kez daha insanlık değerleri adına zulme, zorbalığa ve gericiliğe karşı görkemli direnişlerle karanlığa karşı aydınlık, düşman hukukuna karşı kardeşlik ve bir arada yaşam için büyük bedellerle faşizan kuşatmaları yarmaya, gericiliği püskürtmeye, sömürü çarkını parçalamaya çalışıyor. Bizler bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. 14 Mayıs seçimlerinde tek adam rejimine, faşizme ve kapitalist barbarlığa karşı özgürlüğün, eşitliğin ve kardeşliğin savaşını vereceğiz. Geleceğimiz kuşatmaya çalışan bu karanlığı dağıtacak ve aydınlık yarınları inşa edeceğiz.

Newroz ateşi özgürlük için yanacaktır, kardeşlik için yanacaktır. Ezilenler geleceklerini emperyalist müdahalelerle değil kendi özgür iradeleriyle belirleyecektir. Günümüzün Dehak’larına karşı devrimci Kawa’larla karşı koyacaktır. Özgür ülke, özgür Ortadoğu, özgür dünya Newroz ruhu ile yaratılacaktır. Newroz’un direniş ateşi, kardeşlik ruhu ve özgürlük bilinciyle tüm halkların ve emekçilerin Newroz’u kutlu olsun.”

Emek ve Demokrasi Güçleri’nin ortak bildirgesi, Newroz meydanında alkışlarla karşılandı.

Newroz programı sürüyor.