ÖHD: Tutsakların talepleri karşılanmalıdır

İmralı tecridinin bir an önce sonlandırılması ve siyasi tutsakların taleplerinin karşılanması çağrısında bulunan ÖHD, tüm hukuk kurumlarını da tutsakların başlattığı açlık grevi eylemini takip etmeye davet etti.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Hapishaneler Komisyonu, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” talebiyle cezaevlerinde 7 gündür devam eden dönüşümlü açlık grevi eylemine dair Riha'da bulunan dernek binasında açıklama yaptı.

Açıklamaya, ÖHD Eş Genel Başkanları Ekin Yeter ve Serhat Çakmak’ın yanı sıra çok sayıda dernek üyesi avukat katıldı. 

TECRİDİN KALDIRILMASI KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE BELİRLEYİCİDİR 

ÖHD Genel Merkez yöneticilerinden Ayşe Şehriban Demirel, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın uluslararası komployla Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat 1999 yılından bu yana tecrit altında olduğuna işaret etti. 2015 yılından bu yana tecridin daha da derinleştirildiğine dikkati çeken Demirel, “Uygulanan bu mutlak tecrit, AKP-MHP iktidarının Kürt sorununa bakışı ve imha politikasının sirayeti olarak sürdürülmektedir. Sayın Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2019 tarihinden bu yana hiçbir haber alınamamaktadır” dedi. 

Demirel, dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile avukatları ve ailesinin görüşmesi önünde herhangi bir engel olmadığına dair 2019 yılında yaptığı açıklamayı hatırlatarak şunları belirtti: "Açıklamanın üzerinden geçen 4 yılı aşkın zamana rağmen İmralı Ada Hapishanesi'nde uygulanan mutlak tecrit devam etmektedir. CPT tarafından 20-29 Eylül 2022 tarihleri arasında İmralı Hapishanesi'ne ziyaret gerçekleştirildiği ifade edilmiş, ancak bir rapor açıklanmamıştır. İmralı Hapishanesi'nde uygulanan ağır tecridin tüm hapishanelere yayıldığı ise görünen bir gerçektir. İmralı Hapishanesi'ndeki tecridin kaldırılması, Kürt sorununa demokratik ve barışçıl çözüm talebi ile siyasi mahpusların başlattığı açlık grevi Kürt sorunun demokratik çözümü noktasında belirleyicidir” diye konuştu. 

SORUMLULUK ÇAĞRISI

İmralı'da uygulanan tecridin "işkence" olduğunu vurgulayan Demirel, "İç hukuk normları ile uluslararası hukuk normlarına aykırıdır. Tecrit bir an önce sonlandırılmalı, siyasi mahpusların talepleri karşılanmalıdır. Demokratik anayasal hakkını kullanarak açlık grevine başlayan mahpusların sağlık ve hapishane koşullarını yakından takip etmekteyiz. Bu konuda tüm hukuk kurumlarını sorumluluk almaya davet ediyoruz. İmralı tecridi derhal sonlandırılarak, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü noktasında tüm siyasi parti, STK ve demokratik kurumların sorumluluk alması, açlık grevindeki siyasi mahpusların taleplerinin karşılanması gerekmektedir.”